Revizyonda şifre kelime: Kaşıkçı
Siyasi uzmanlara göre, Suudi Arabistan'daki son kabine revizyonunda şifre kelime "Kaşıkçı". Değişikliklerin amacının ise Veliaht Prens Muhammed Bin Selman'ı korumak olduğu ifade ediliyor.
Riyad yönetimi, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın 2 Ekim'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmesinin ardından üst düzey görevlerde ikinci defa değişikliklere gitti. Bu kez başta Dışişleri Bakanı olmak üzere bazı bakanlar görevden alındı, yeni atamalar yapıldı.
Uzmanlar, Suud yönetiminin Kaşıkçı cinayetiyle ilgili uluslararası tepkilerin ardından Veliaht Prens Bin Selman'ın "koltuğunu ve yetkilerini korumak" için bu adımı attığı yorumunu yapıyor.
Kaşıkçı cinayeti sonrası ilk değişiklik
Suudi Arabistan yönetimi 20 Ekim'de, Kaşıkçı'nın "konsolosluk binasında yaşanan arbede sonucunda öldüğünü" kabul ettikten hemen sonra bir kraliyet kararnamesi yayımlamıştı.
Bu kapsamda görevden alınanlar arasında, daha önce Veliaht Prens Bin Selman'ın danışmanlığını yapan ve Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesi için İstanbul'a gönderilen suikast timinin yöneticisi olduğu ileri sürülen Suud el-Kahtani ile eski Genel İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmed Asiri isimleri dikkati çekmişti.
Kahtani ve Asiri'nin yanı sıra bir diğer Genel İstihbarat Başkan Yardımcısı Muhammed bin Salih er-Rumeyh, Genel İstihbarat Başkanlığı Koruma İdaresi Müdürü Refad bin Hamid el-Mihmadi ve İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel İstihbarat Başkan Yardımcısı Abdullah bin Halif eş-Şayi'nin de görevlerinden alındığı duyurulmuştu.
İkinci değişiklik
Suud yönetimi dün de aralarında Dışişleri Bakanı Adil el-Cubeyr'in de olduğu bazı bakanları değiştirdi.
Cubeyr'in yerine Dışişleri Bakanlığına Adil el-İbrahim el-Assaf, Enformasyon Bakanı Avvad bin Salih el-Avvad'ın yerine Turki eş-Şebane, Ulusal Muhafız Bakanı Halid bin Abdulaziz bin Ayyaf'ın yerine Abdullah bin Bender, Eğitim Bakanı Ahmed bin Muhammed el-İsa'nın yerine ise Hamed Al-Şeyh atandı.
Spor Kurulu Başkanı Turki Al eş-Şeyh de görevden alınarak Eğlence İdaresi Yönetim Kurulu Başkanlığına atandı.
Bu arada görevinden uzaklaştırılan Ulusal Güvenlik Müsteşarı Muhammed bin Salih el-Gafili yerine Musaid bin Muhammed el-Ayban getirildi.
Kabine revizyonu, "Bin Selman'a yakın öne çıkan isimlerin budanması, Dışişleri Bakanı Cubeyr de olduğu gibi pozisyonlarının düşürülmesi ya da yönetimden tamamen uzaklaştırılması" şeklinde gerçekleşti.
Dikkat çeken gelişme ise Suudi Arabistan'da geçen yıl başlatılan "yolsuzluk" soruşturmaları çerçevesinde gözaltında tutulduktan bir süre sonra serbest bırakılan eski maliye bakanı İbrahim el-Assaf'ın, Kaşıkçı cinayetiyle ilgili uluslararası büyük gelişmelerin yaşandığı bir dönemde Dışişleri Bakanlığı görevine getirilmesi oldu.
Değişikliklerin şifresi: "Cemal Kaşıkçı"
Suudi Arabistan'daki kabine revizyonunu AA muhabirine değerlendiren Arap Siyaset ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkan Yardımcısı Muhtar Gabbaşi, "2018 yılı biterken yaşanan değişikliklerin şifresi Cemal Kaşıkçı'dır." dedi.
Gabbaşi, "Suudi Arabistan, bu meseleyi tatmin edici bir şekilde yönetemedi. Bu çerçevede Dışişleri Bakanı Cubeyr, Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanlığına kaydırıldı. Bu, Cubeyr'in Kaşıkçı meselesindeki performansından memnun olunmadığı anlamına geliyor." ifadelerini kullandı.
Kaşıkçı meselesinin, ABD tarafından Suudi Arabistan'a baskı oluşturduğunu, ABD kurumlarıyla ilişkilerin oldukça gergin bir duruma geldiğini ve bu nedenle bu değişikliklerin gerekli bir hal aldığını belirten Gabbaşi, Ulusal Muhafız Bakanı Halid bin Abdulaziz bin Ayyaf veya Dışişleri Bakanı Adil el-Cubeyr'in, Kaşıkçı dosyasında büyük bir payının olduğuna, Spor Kurulu Başkanı Turki Al eş-Şeyh'in de görevinde başarısız bir performans sergilediğine dikkati çekti.
Kaşıkçı krizinin kontrol altına alınamadığına işaret eden Gabbaşi, Cubeyr'in de aralarında olduğu yetkililerin krizi idare edemediğini dile getirdi.
Bin Selman etrafındaki değişiklikler
Gabbaşi, kabine revizyonunun Bin Selman'la ilgili bir iz taşımakla birlikte sonuç itibarıyla yapılan tüm değişikliklerin ise Veliaht Prens'e zarar vermediğini söyledi.
Gelecekte başka değişikliklerin de ihtimal dahilinde olduğunu belirten Gabbaşi, şöyle devam etti:
"Muhammed bin Selman, kırmızı çizgi değil, ancak son durak. Suudi Arabistan, ABD kurumları ve dışarıdan Muhammed bin Selman'ın gitmesi için yapılan baskıya katlanabilecek mi? Bir değişiklik olacak mı? Asıl merak edilen bu."
Kraliyet ailesini memnun etmek
Uluslararası ilişkiler uzmanı Abdullah Babud ise kabine değişikliğine ilişkin, "Suudi Arabistan özellikle son dönemde karşı karşıya kaldığı krizin ardından kraliyet ailesini memnun etmeyi ve kamuoyuna güven vermeyi amaçlıyor." yorumunu yaptı.
Babud, Cubeyr yerine Dışişleri Bakanlığına İbrahim el-Assaf'ın getirilmesini de şöyle değerlendirdi:
"Assaf ekonomist bir isim. Bu değişikliğin kraliyete yatırımların çekmeyle de ilişkili olduğunu sanıyorum. Zira Assaf, yatırımcı dilini kullanan yetkili bir isim."
Babud ayrıca, Cubeyr'in görevden alınmasının, "ülkenin karşı karşıya kaldığı son krizle ve Bin Selman'ın yeterince korunamamasıyla ilgili olduğunu" savundu.