PKK'nın plaka oyunu!
Terör örgütü PKK/PYD, 2012 yılından buyana işgal altında tuttuğu Halep’e bağlı Afrin kasabasında sözde devlet ilanı hazırlıklarına bir yenisini daha ekledi.
Afrin sınırları içerisindeki tüm araçlardan Suriye plakalarını söktüren terör örgütünın sözde ‘kanton’ yönetimi, Afrin’de ‘özel plaka’ uygulaması başlattı. Savaş boyunca Suriye genelinde değişmeyen plaka ve araç ruhsatı uygulaması, temmuz ayı sonunda Afrin’de müstakil plaka ve ruhsat-tescil verilerek ilk kez değiştirildi. Afrin sınırları içerisinde bulunan her araç, terör örgütü tarafından belirlenen 200 bin Suriye Lirasi ödeyip yeni plaka ve ruhsat aldıktan sonra trafiğe çıkabiliyor. Afrin’de tüm araç sahiplerine ruhsat ve plakalarını yenileme konusunda baskı yapılıyor. Afrin’de yaşayan sivil halk, PKK baskısıyla değiştirilen araçlarla ÖSO ve rejim bölgelerine girememekten şikayetçi. Bunun yanında, 7 yıldır süren savaş nedeniyle zaten zor koşullarda yaşayan halktan zoraki olarak 200’er bin Suriye Lirası toplanıyor. Bölgedeki özel plaka adımına Şam yönetimi, ‘anlamsız uygulama’ diyerek tepki gösterdi. Suriye PKK’sına, “Derhal bundan vazgeçin” mesajı ileten Şam yönetimine terör örgütünün cevabı şu oldu: “Biz kararlarımızı özerk yönetim esasına göre alıyoruz ve özel plaka ve araç tescil uygulamasından vaçgeçmeyeceğiz.”
ONLARA ABD FISILDIYOR
Yeni Şafak’a konuşan PYD karşıtı Kürt muhalifler, Afrin’de özel plaka kararının geçtigimiz günlerde Haseke-Rimeylan ABD Askeri Üssü’nde yapılan sözde Kantonlar Meclisi toplantısında alındığını söyledi. Uygulamanın Suriye PKK’sının Afrin temsilcilerine ABD tarafindan telkin edildiğini kaydeden kaynaklar, aynı toplantıda alınan diğer kararın ise ‘resmi dilin ve eğitim dilinin Kürtçe olarak ilan edilmesi’ olduğunu söyledi. Tüm resmi yazışma ve eğitim müfredatında kullanılacak dilin Kürtçe olacağını açıklayan terör meclisi, Arapça'nın ‘seçmeli dil’ olarak haftada 2 saat okutulmasına karar verdi. Gelişmeleri değerlendiren SMDK eski üyesi Yasir Zakri, Afrin halkının yüzde 85’inin Kürtçe bilmediğini ve nüfusun en az yüzde 65’inin Arap asıllı olduğunu öne sürdü. Zakri, “Sözkonusu uygulamalar faşizm ötesi bir tahakküm olur” şeklinde konuştu.
(Yeni Şafak)