'Pis Türk' diyerek...
Hollanda'da ırkçı partinin reklamlarında oynatılan aile Türk komşusuna saldırdı
Hollandalı ırkçı parti PVV seçimler için ‘Biz Henk ve Ingrid’in partisiyiz’ diye bir kampanya yapıyordu. Ancak komşuları Henk ve Ingrid tarafından öldürülen Aziz Kara’nın ardından parti tüm eleştiri oklarının hedefi oldu
Müslüman ve Türk karşıtı söylemleriyle gündemden düşmeyen, Hollanda’daki tüm göçmenlerin ülkeden kovulması gerektiğini söyleyen ırkçı parti lideri Geert Wilders, kendi yarattığı ‘kahramanların’ kurbanı oldu. Wilders’in liderlik ettiği Özgürlükler Partisi (PVV), 12 Eylül’de yapılacak genel seçimler için kampanyasında ‘Henk ve Ingrid’ adında hayali bir karı-kocayı kullandı. Hollanda’daki en yaygın kullanılan bu iki isim partinin sloganlarına girdi. ‘Biz Henk ve Ingrid’in partisiyiz’, ‘Henk ve Ingrid artık işsiz kalmayacak’ gibi sloganlar kullanılarak parti mitingleri düzenlendi afişler basıldı. Bu çift için ‘Bay ve Bayan sıradan Hollandalı’ tabiri kullanıldı ve PVV’nin sıradan Hollandalılar’ın yaşam kalitesini yükseltmek için iktidar olmayı amaçladığı belirtildi. Ancak Almelo kentinden gelen haber Wilders’i kendi silahıyla vurdu.
Fırsatçı popülizmin sonu
Hollanda’nın ünlü teknoloji firması Philips’te 40 yıldan beri çalışan ve emekliliğine 1 yıl kalan Aziz Kara (63) isimli Türk’ün, komşuları Henk ve Ingrid tarafından öldürüldüğü ortaya çıktı. Kara ailesiyle komuşları Henk ve Ingrid’in uzun süreden beri gerginlik yaşadığını yazan Hollanda basını, olay günü park yeri yüzünden çıkan kavgada Henk’in yumruğuyla kendisini yerde bulan Kara’nın hayatını kaybettiği yazdı. Hollanda basını cinayeti işleyen ailenin Türk komşuları için, ‘Bunlar mafya’ diye söylenti yaydığını ve ikilinin ırkçı söylemlerde bulunduğunu yazınca fatura hemen Wilders’in partisine kesildi. Amsterdam Üniversitesi Siyaset Bilimi öğretim üyesi Andre Krouwel olayı, “İşte fütursuzca yapılan fırsatçı popülizmin sonu budur” diyerek yorumladı.
Casuslukla suçladılar
Partinin kampanya afişlerinde H&I harfleri Henk ve Ingrid adındaki hayali Hollanda ailesinin temsilen kullanılıyor. Hollanda basını yüksek sesle Türkçe müzik dinledikleri gerekçesiyle Henk ve Ingrid’in defalarca Kara ailesiyle tartıştığını, son olayda da ‘Siz bizim aleyhimizde casusluk yapıyorsunuz’ diyerek Türk aileyi suçladığını yazdı.
“Pis Türk!” deyip saldırdılar
Hollanda’da 40 yıldır yaşayan Aziz Kara’nın 36 yaşındaki oğlu Deniz, babasının ırkçı komşuları tarafından öldürülmesini şöyle antattı: “Almelo kentine 2005 yılında taşındık. Henk ve Endonezyalı eşi Ingrid, bizim arka bahçemize komşuydular. Babamın Türklerden çok Hollandalı dostları vardı ve etrafında çok sevilen biriydi. Olay günü ben otomobilimi evimizin önüne yola park ediyordum. Arabadan indiğimde üç köpeğini gezdiren Ingrid ‘Bana ne bakıyorsun?’ diye sataştı. Ben bakmadığımı söyledim, ama ‘Bakıyorsun pis Türk!’ diyerek köpekleri üzerine saldı. Ardından da kendisi saldırdı. Bu arada eşi Henk de geldi. Ben kendimi savunmaya çalışırken ırkçı ilenin Wiebe isimli 23 yaşındaki oğulları arkadan saldırdı. Üçü birden beni döverken kolum iki yerden çıktı, gözüm morardı, dudağım patladı. Bu sırada bayılmışım. Babam evden çıkmış. Bana vurmaya devam ediyorlarmış. Ayırmaya çalışan babama saldırmışlar. Yerden kalkamıyordum ama duyuyordum, “Pis Türk” diyerek babamın kafasına vuruyorlarmış. Babam yere düşüp bayılmış.
Organları hayat verdi
O sırada annem gelmiş, Henk’in baygın babamı yakasından tutup sallayarak ‘Hadi kalk numara yapma’ dediklerini görmüş. Ambulans gelince uzaktan bizi izlediler. Hastaneye kaldırılan babamın kafatasında 3 tane kırık olduğu ve beyin kanaması geçirdiği tespit edildi. Babam 11 gün boyunca komada kaldı. Geçen cumartesi günü de hakkın rahmetine kavuştu. Babam organlarını bağışlamıştı. Yaşı 63 olduğu için sadece akciğerlerini ve böbreklerini aldılar. Bu organlar sayesinde üç Hollanda vatandaşının hayatı kurtuldu. Bu aile ile problemlerimiz üç dört ay önce başladı. Süpermarkette Ingrid, eşimin üzerine alışveriş arabasın sürmüş. Olayı gören Hollandalı komşular ‘Neden polise haber vermiyorsun?’ demiş. Eşim de huzursuzluk olmasın diye olayı kapatmış, eve geldiğinde babama anlattı. Babam kapılarını çalarak ‘Problem istemiyoruz, bir sorun varsa konuşarak halledelim’ diye konuştu. Ancak onlar ‘Biz Türkleri sevmiyoruz gidin’ cevabı verdiler. Ailenin sadece bizle değil Hollandalı komşularla da sorunları vardı. Kimseye selam vermezlerdi. Hollandalı Irkçı partinin sempatizanlarıydılar, hatta Wilders’in kampanyalarında kullandığı Henk ve Ingrid isimlerini kendileriyle bütünleştirmişlerdi. İki tane avukat tuttuk, biri Türk birisi Hollandalı, gerekli tüm yasal yollara başvuracağız.”