Paris’te ‘sahte bombacı’ paniği
Paris’te, Charlie Hebdo saldırısının yıl dönümünde, üzerinde sahte bomba yeleği bulunan bıçaklı bir kişi, polis merkezine girmeye çalışırken öldürüldü.
Geçen yıl kasım ayında yüzlerce kişinin ölümüyle sonuçlanan terör saldırılarına sahne olan Fransa, dün başkent Paris’ten gelen yeni bir saldırı haberiyle alarma geçti. Paris’in 18. Bölgesi’ndeki Barbès’de bulunan bir polis merkezine saldırı girişiminde bulunan bıçaklı kişi, güvenlik güçleri tarafından öldürüldü. Fransa İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, polis merkezine girmeye çalışırken ‘tekbir’ getirdiği belirtilen saldırgan, güvenlik güçlerince etkisiz hale getirildi. AFP’ye bilgi veren polis kaynakları, saldırganın üzerinde ‘bomba’ görüntüsü verilmiş bir yelek, IŞİD bayrağı ve saldırıyı örgüt adına yaptığını belirten bir mektup bulunduğunu belirtti. Saldırının gerçekleştirildiği Barbès semti, polis tarafından kordona alınırken, çevre sakinlerine de sokağa çıkmamaları yönünde uyarı yapıldı.
Yıl dönümüne denk geldi
Saldırının siyasi hiciv dergisi Charlie Hebdo’nun Paris’teki ofisine 7 Ocak 2015’te düzenlenen saldırının yıldönümünde gerçekleşmesi dikkati çekti. Şerif ve Said Kouachi adlı kardeşler tarafından düzenlenen saldırıda 12 kişi hayatını kaybetmişti. Saldırıdan birkaç gün sonra Kouachi kardeşlerin arkadaşı olan Amedi Kolibali adlı IŞİD militanının bir koşer marketine düzenlediği saldırıda da 4 kişi yaşamını yitirmişti. Geçen yıl 13 Kasım’da başkent Paris’te IŞİD militanlarının düzenlediği bombalı ve silahlı saldırılarda da 132 kişi ölmüştü.
‘Mülteci akını Schengen’i öldürdü’
Eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Avrupa Birliği (AB) içinde serbest dolaşımı düzenleyen Schengen Anlaşması’nın ‘öldüğünü’ savundu. Sarkozy’ye göre, Avrupa’daki sınır güvenliği sorunu ve mülteci akını Schengen’i tamamen geçersiz hale getirdi. Sarkozy açıklamayı, Belçika’nın Anvers kentindeki İşadamları Deneği’nin (VOKA) yeni yıl resepsiyonunda yaptı. ‘Ortak bir göç politikası oluşturmadan birlik içinde sınırların kaldırılmasının garip bir fikir olduğunu’ söyleyen Sarkozy, AB’nin mevcut yapısıyla devam edemeyeceğini de öne sürdü.
Sarkozy, AB için oluşturulması öngörülen ancak uygulamaya sokulamayan anayasa taslağında Hristiyanlık vurgusu olmamasını da eleştirdi.