Gazete Vatan Logo

Paris Anlaşması kabul edildi

Fransa'nın başkenti Paris'te iki haftadır yürütülen 21. BM İklim Değişikliği Taraflar Konferansı'nda (COP21), üzerinde anlaşma sağlanan anlaşma metni konferansa katılan ülkelerin delegeleri tarafından onaylandı.

Paris Anlaşması kabul edildi

Konferans başkanlığını yürüten Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, düzenlenen oylamanın ardından Paris Anlaşması'nın 195 ülkenin delegesinin desteği ile oy birliği ile kabul edildiğini bildirdi.

Oylamaya sunulan metne itiraz eden olmadığı için anlaşma delegeler tarafından oy birliği ile kabul edilmiş sayıldı.

Hukuken bağlayıcı olacak anlaşma metninde, küresel ortalama sıcaklık artış limitinin 1,5 ila 2 derece arasında sınırlandırılması konusunda anlaşma sağlandı.

Metin, sera gazları emisyonunun düşürülmesi ile ilgili olarak ulusal düzeydeki planların beş yılda bir gözden geçirilmesini öngörürken, gelişmekte olan ülkelerin bu alandaki mücadele için yılda en az 100 milyar dolar destek aktarması hedefleniyor.

Anlaşmada, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı hazırlıklı olunması ve sera gazları emisyonunu azaltan çevreci ve sürdürülebilir ekonomilerin desteklenmesi gibi maddeler öne çıkıyor.

Metnin son hali üzerinde varılan anlaşma sonrasında imza töreninin 2016 yılı başında BM Genel Sekreterliği'nde yapılması bekleniyor.

Haberin Devamı

Sera gazı emisyonlarına ilişkin mevcut anlaşmaların 2020'de sona erecek olması dolayısıyla Paris'te en az 10 yıl geçerli olacak yeni taahhütlere girilmesi küresel ısınma ile mücadele için önem taşıyor.

Çevre örgütleri memnun değil

BM ve konferansa ev sahipliği yapan Fransa, Paris'te bir anlaşmaya varılmasını "tarihi adım" olarak görürken çevre örgütleri ise uzlaşı metniyle ilgili önemli çekincelerini dile getiriyor.

Greenpeace, COP21'de mutabakat sağlanan sera gaz emisyonunun düşürülmesiyle ilgili hedeflerin yeterli olmadığını savunuyor.

Greenpeace Uluslararası İcra Direktörü Kumi Naidoo, bugün yaptığı yazılı açıklamada, konferansta üzerinde anlaşma sağlanan metnin, fazla olumlu bir gelişmeye neden olmayacağını öne sürdü.