Merkel'i korkutan anket

Infretest dimap' adlı kamuoyu araştırma şirketinin yaptığı son anket Başbakan Angela Merkel'in partisi Hristiyan Demokrat Birlik'in (CDU) durumunun kritik olduğunu gösteriyor. CDU'lu İçişleri Bakanları kaybedilen oyları yeniden kazanma umuduyla son derece popüler olan ‘iç güvenliği' gündeme taşıdılar. Burka yasağı, çifte vatandaşlık, daha fazla polis ve suçlu yabancıların derhal sınır dışı edilmesi gibi konular partili İçişleri Bakanları tarafından medya etkisi yaratacak şekilde konuşuldu, tartışıldı. Almanya İçin Alternatif (AfD) adeta kulaklarına inanamadı. Çünkü ‘iç güvenlik' AfD'nin aylardır işlediği konuların başında gelmekteydi.

Anketler, ‘iç güvenlik' ağırlıklı konuların Hristiyan Demokrat Birlik'e yaramadı. Ağustos anketinde CDU'nun oyları bir puan dana gerileyerek yüzde 33'e düştü. Bu sonuç kaybedilen güveni yeniden kazanmanın kolay olmadığını gösteriyor. Sağ popülist Afd ise oy oranına iki puan daha ilave etti. Parti Almanya genelinde Yeşiller'i de geçerek Alman siyasetinin üçüncü büyük partisi konumuna geldi. Parti zirvesindeki iktidar mücadelesi yüzünden seçmen kaybeden AfD yeniden bu yılın başlarındaki oy oranına yeniden kavuştu.

Yine de Almanların çoğunluğu mülteci politikasını en iyi Hristiyan Demokrat Birlik partisinin becerebileceğine inanıyor. Ancak, bu konuda hiçbir siyasi partinin inandırıcı çözüm geliştiremediğini söyleyenlerin oranı yüzde 27'ye çıktı. Şimdiye kadar hiçbir eyalette iktidar ortağı olamayan AfD'nin gerçekçi çözüm önerdiğini belirtenlerin oranı ise sadece yüzde 7.

Çoğunluk tam tesettüre karşı Federal ve Eyalet İçişleri Bakanları sınırlı burka yasağı konusunda anlaşmışlardı. Buna göre kamusal alanda Müslümanların tepeden tırnağa kapanmaları yasaklanacak. Kamuoyu araştırması Almanların bu kararı yeterli bulmadıklarını ortaya çıkardı. Ankete katılanların yarısı Belçika ve Fransa'da olduğu gibi Almanya'da da burkanın tamamen yasaklanmasını istiyor. İçişleri Bakanlarının sınırlı yasaklama önerisini benimseyenlerin oranı ise üçte bir dolayında. Hafta başında 1 000 seçmen arasında yapılan ankete göre burka yasağına Almanların yüzde 13'ü karşı çıkıyor.

Merkel 4'üncü kez aday olsun mu? Bir yıl sonra (Eylül 2017) Almanya'da genel seçimler yapılacak. Angela Merkel, yeniden başbakanlığa adaylığını koyup koymayacağına dair sorulara kaçamak cevap veriyor. 2005 yılında Başbakan olan Angela Merkel seçmen tarafından bir önceki genel seçimde olduğu kadar desteklenmiyor. En beğenilen politikacılar sıralamasında 6'ıncılığa düşen Merkel'in popülaritesi bir önceki aya göre iki puan daha geriledi.

Mülteci politikasının leh ve aleyhtarları arasındaki kutuplaşma, ‘Merkel başbakanlıkta kalsın mı?' sorusunda da kendini gösteriyor. Çoğunluk Merkel'in kalmasını pek istemiyor.

Angela Merkel en azından partisinden büyük destek görüyor. Kardeş Bavyera partisi Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) ise aynı desteği vermiyor. Bavyeralı Birlik partililerden sadece yüzde 25'i Merkel'in yeniden aday olmasını doğru buluyor. Bu oran, CSU'nun genel seçimlere kendi başbakan adayı ile katılabileceği şeklindeki açıklamaların yabana atılır cinsten olmadığını gösteriyor.

Angela Merkel'in 2017'de koalisyon ortağı olarak Yeşiller'i tercih edeceğine dair iddiaların gerçekleşme ihtimali de oldukça düşük. Son ankete göre iki partinin oy toplamı mutlak çoğunluğu sağlamaya yetmiyor.

Vergi indirimi cazip gelmiyor Bütün şom ağızlı iddialara rağmen Almanya'nın ekonomik durumu hiç de fena değil. İstihdam arttığı için vergi ve sosyal sigortaların geliri de artıyor. Vergi gelirleri rekor seviyeye çıktı. Bütçenin bu yıl epey fazla vermesi bekleniyor. ‘Infnatest dimap' kamuoyu araştırma şirketi ankete katılanlara bütçe fazlasının en iyi nasıl değerlendirilebileceğini de sordu.

Yüzde 58 fazlanın altyapı yatırımlarında kullanılmasını isterken vergilerin indirilmesini isteyenlerin oranı yüzde 16'yı geçmiyor. Bu sonuç Almanların sağgörülü olduğunu ve toplumun yararını düşündüğünü gösteriyor. Ankete katılanların yüzde 20'si bütçe fazlasıyla iki trilyon Euro'yu aşan kamu borç stokunun azaltılmasına öncelik tanıyor. Koalisyon ortakları seçim propagandasında seçmenin tercihini yoklamak amacıyla vergi indirimini gündeme getirmişlerdi. Anlaşılan seçmen vergi indirimine mülteci krizi kadar önem vermiyor.

© Deutsche Welle Türkçe Kay-Alexander Scholz