'Mavi şok' İsrail'i karıştırdı!
İsrail Ombudsmanı ve Devlet Denetçisi Micha Lindenstrauss’un Mavi Marmara operasyonuyla ilgili raporu ülke kamuoyunda tartışma yarattı. İsrail Parlamentosu Devlet Kontrol Komitesi raporu gündemine taşırken, basınında yer alan yorumlar raporun İran’a olası bir operasyonla ilgili endişeleri artırdığına işaret etti.
Likud Partisi’nin önde gelen isimlerinden Benny Begin, Devlet Kontrol Komitesi toplantısında yaptığı konuşmada, hükümetin Mavi Marmara olayında hata yaptığının açık olduğunu ancak raporun genel olarak hükümetin faaliyetleri konusunda bir ders vermediğini belirtti.
Begin, “Elbette hatalar yaptık, ama bugün daha farklı bir planlama yaptığımız ve daha farklı hareket ettiğimize şüphe yok” dedi.
Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Yaakov Amidror da konseyin raporda altı çizilen hataları zaten düzeltmiş olduğunu söyledi.
“İRAN RAPORU HAZIRLANSIN”
Knesset Devlet Kontrol Komitesi Başkanı Uri Ariel ise hükümetin bu tür vakaları idaresinin çok başarılı olmadığını belirterek, ombudsmandan Mavi Marmara raporu ışığında bir de İran nükleer tehdidinin nasıl idare edildiğiyle ilgili rapor hazırlanmasını istedi.
Ariel, Lindenstrauss’un bulgularının kendisini endişelendirdiğini ifade ederek, Amidror’u hangi hataların düzeltildiği konusunda bir açıklama yapmaya, geri kalan sorunların çözümü için ne yapılacağı konusunda da müzakereye davet etti.
İsrail basınında yer alan yorumlarda da raporun İran’a olası bir askeri operasyonun nasıl idare edileceği konusunda kaygı yarattığı vurgulandı.
“BU BASİT MESELEDE BÖYLE HAREKET ETTİYSENİZ…”
Yorumculardan büyük bir kısmı Başbakan Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Ehud Barak’ı ağır bir dille eleştirirken, raporda altı çizilen sorunlu karar alma sürecinin Netanyahu ile Barak’ın İran operasyonu gibi kritik meselelerde vereceği kararlara da gölge düşürdüğünü savundu.
Yedioth Ahronot gazetesinin yazarlarından Şimon Şiffer, “Devlet denetçisi bir iddianame yayınladı” başlıklı yazısında, “Raporda, Başbakanlık’a bağıra bağıra, ‘Eğer filoyu durdurmak gibi basit bir meseleyi bile böyle idare ettiyseniz İran’daki nükleer tesislere bir saldırıya hazırlanırken farklı hareket ettiğinize kim inanır?’ deniyor” diye yazdı.
Haaretz’in savunma muhabiri Amos Harel ise raporda vurgulanan sorunların İran konusunda “endişe verici bir emsal teşkil ettiğini” belirtti.
BÜTÜN YETKİ BİBİ VE BARAK’TA
Yedioth Ahronot’un bir başka yazarı Sima Kadmon da Lindenstrauss raporunun, Netanyahu ile Barak’ın iktidarı kimseyle paylaşmadığını gösterdiğini belirterek, “Rapordan çıkabilecek ve kimsenin itiraz edemeyeceği bir şey var: Kaygılı olmak için haklı sebeplerimiz var” ifadelerini kullandı.
Kadmon, “Netanyahu ve Barak İran’a saldırı konusunda karar verecek iki kişi. Kim bize bu sefer daha doğru karar vereceklerini, bütün soruların sorulacağını, bütün senaryoların değerlendirileceğini ve bütün sonuçların dikkate alınacağının sözünü verebilir ki?” diye yazdı.
“BEN İSTİFA ETMEYE ÇALIŞTIM”
Lindenstrauss raporunun doğrudan eleştirdiği kişilerden, Ulusal Güvenlik Konseyi eski Başkanı Uzi Arad da Ordu Radyosu’na bir açıklama yaparak Netanyahu’nun Mavi Marmara sürecini neredeyse tek başına yönetmesini eleştirdi.
Arad, Mavi Marmara operasyonundan bir ay önce Netanyahu’nun askeri danışmanının orduyla doğrudan temas kurmasına tepki olarak istifa etmek istediğini zira Başbakanlık’ın konseye yasalar dahilindeki yetkilerini kullanma izni vermediğini belirtti.
Raporda Ulusal Güvenlik Konseyi’nin operasyonun planlama sürecinde oynaması gerektiği rolü oynamadığı ifade ediliyor.