
Fransa’da cumhurbaşkanı adayı eski Ekonomi Bakanı Macron, son anketlerde sürpriz bir çıkışla, seçimin favorisi aşırı sağcı Le Pen’i solladı.
Fransa’da ilk turu gelecek ay düzenlenecek olan cumhurbaşkanlığı seçimleri, ülke tarihinin en heyecanlı yarışlarından birisine sahne oluyor. Çok sayıda adayın katıldığı yarışta merkezin adayı olan eski Ekonomi Bakanı Emmanuel Macron, son ankette sürpriz bir çıkış yaparak birinciliğe yükseldi.
Harris araştırma şirketi tarafından yapılan ankete katılanların yüzde 26’sı Macron’a destek verdiklerini söyledi. Seçimin ilk turunda sandıktan birinci çıkması beklenen aşırı sağcı Ulusal Cephe (FN) partisinin lideri Marine Le Pen ise son ankette ilk kez ikinci sıraya düştü. Araştırmaya göre Macron, ikinci turda Le Pen’e karşı yarışacak ve oyların yüzde 65’lik bölümünü alarak ülkenin yeni cumhurbaşkanı seçilecek.
Bir dönem şu anki Cumhurbaşkanı François Hollande’ın ekonomi danışmanlığını yapan, daha sonraysa 2014-2016 yılları arasında ekonomi bakanı olarak kabinede görev yapan Macron, toplumun her kesimine hitap ettiği için hem iktidardaki Sosyalistler hem de muhafazakar sağcılar tarafından kendilerine ‘tehdit’ olarak görülüyor.
Macron cumhurbaşkanlığı adaylığını açıkladığı konuşmasında amacının yalnızca sol ya da sağ kesimi değil, tüm Fransız halkını birleştirmek olduğunu söylemişti.
İş dünyası destekliyor
Macron, ekonomik büyümeyi artırmayı hedefleyen bir dizi iş dünyası yanlısı politika önerilerinden dolayı Fransız işadamları tarafından da ‘taze kan’ olarak görülüyor. Macron, dijital alandaki yeni girişimlere ve uzun mesafeli otobüs pazarına verdiği destekle biliniyor.
Öğretmeniyle evli
Macron, siyaset arenasındaki hızlı yükselişinin yanı sıra, kendisinden 20 yaş büyük olan eşi Brigitte Trogneux ile de Fransız basınına sık sık haber olmuştu. 39 yaşındaki Macron, lisede Fransızca öğretmeni olan Trogneux’ya 17 yaşından beri aşık olduğunu söylüyor. Çift 2007 yılında dünya evine girmişti.
Şansı var
Fransızlar, merkez sağın adayı François Fillon’un aile üyelerini maaşa bağlamasıyla ilgili skandalın ardından Macron’un adaylığını desteklemeye başlamıştı. Sosyalist cephenin, aşırı sağcı Le Pen’e karşı güçlü bir aday çıkaramaması da, Macron’un seçilme şansını artırdı.