Macron hızla düşüyor!
Kendi kurduğu ve isminin baş harflerinden oluşan ‘En Marche / Yürüyüş’ hareketini bir yıl içinde iktidara taşıyarak, daha 39 yaşında Cumhurbaşkanı olmayı başaran Emmanuel Macron’a, bir yıl sonra Fransızlar'ın verdiği destek eriyor.
Toplumun çeşitli kesimleriyle birbiri ardına girdiği polemiklerle tepki çeken, varlıklı kesimler için getirdiği reformlar nedeniyle ‘zenginlerin cumhurbaşkanı’ diye anılan ve otoriter yönetim anlayışı nedeniyle ‘jüpiter cumhurbaşkanı’ adı verilen Macron, anketlerde hızlı düşüşe geçti. Bu düşüşte, sosyal projeler getirmediği için seçmende büyük hayal kırıklığı yaratması ve reformlarından hala somut ilerlemenin hissedilmemesi rol oynadı. Macron, ikinci yıl hedefleri ile yeni bir çıkış yapmaya hazırlanıyor.
Kantar Sofres araştırma şirketi tarafından 6 Temmuz’da yayınlanan bir ankete göre, Fransızlar'ın yalnızca yüzde 32’si Macron’a güvendiğini söylüyor. Yıl başından bu yana bu rakam yüzde 12 gerilerken, Macron yalnızca son bir ayda yüzde 6 puan kaybetti.
Aynı gün Elab araştırma şirketi tarafından yayımlanan bir başka ankette de katılanların yüzde 75’i hükümetin yürüttüğü politikların "adil olmadığını", yüzde 66’sı ise "ülkedeki durumu ileriye götürmediğini" dile getirdi.
Beşinci cumhuriyet tarihinde, yalnızca, selefi François Hollande, aynı dönemde yüzde 27 oranındaki popülaritesiyle, Macron’dan daha kötü bir skor elde etti. Macron, Hollande’ın ardından anketlerde en hızlı düşen cumhurbaşkanı oldu.
Üstelik birbiri üstüne toplumun çeşitli kesimleri ile girilen polemikler ve iletişim hataları da uygulanan reformların yarattığı olumsuz etkiye katkı yaptı. Macron’un geçtiğimiz ay boyunca, sosyal yardımlar için "çılgın bir para" ifadesini kullanması, kendisine "Selam Manu" diye hitap eden bir ortaokul öğrencisine haddini bildirmesi, Papa ziyaretinde Bretonya halkı için "Fransa’nın mafyası" gibi ifadeler kullanması da puan kaybetmesine neden oldu.
Ancak uzmanlar, bütün bu polemiklerin ötesinde, 14 aylık iktidarına rağmen, halkın işssizlik, ekonomi, devletin modernizasyonu gibi alanlarda hala somut bir gelişme hissetmemesinin Macron’a olan güveni azalttığını belirtiyor.
Yaklaşan Avrupa Parlamentosu seçimlerine ilişkin yapılan kamuoyu anketleri de, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin birinci turunda Macron’a oy veren, yani yalnızca politikaları nedeniyle Macron’u destekleyen seçmenin yüzde 66’sının iktidar partisini desteklemeye devam ettiğini gösteriyor. Bu da iktidar partisinin bir yılda seçmeninin 3’te 1’ini kaybettiği anlamına geliyor.
"Kralların Sarayı’ndan" parlamentoya hitap
Fransızların ünlü asker kralı Napolyon’un yaptığı gibi parlamentonun iki kanadı Senato ve Ulusal Meclisi birlikte, ‘kralların sarayı’ Versailles’da toplayarak hem milletvekillerine hem de senatörlere hitap eden bir konuşma yapacak. İkinci kez Versailles’da parlamentoya hitap eden Macron, önce iktidarının ilk yılı gerçekleştirdiği reformlarını savunacak, ardından ikinci yıl yapmak istediklerini parlamenterlerle paylaşarak destek isteyecek.
"Amerikan usulü başkanlık sistemini getiriyor"
Amerikan başkanlarının her yıl yaptığı "Birliğin durumu" konuşmasına benzer bir şekilde Kongre’yi her yıl toplayacağını belirten Macron, yarı başkanlık sistemiyle yönetilen Fransa’yı aşamalı olarak başkanlık sistemine doğru götürmekle eleştiriliyor. Sarkozy ve Hollande bu yöntemi iktidarları boyunca yalnızca bir kez kullandılar.
Macron, Versailles Sarayı’nın, 1875 tarihinden bu yana Meclis’e ait olan Kongre Salonu’nda 577 milletvekili ve 348 senatöre hitap edecek. Anayasa değişikliğinden yeni emeklilik reformuna kadar önümüzdeki yıl gerçekleştirmek istediği pek çok projeye ilişkin ipuçlarını verecek. Kongre buluşması bu yıl da devlete 285 bin Euro’ya mal olacak.
Macron’un bu girişiminin uygulamada ‘Amerikan stili başkanlık sistemine geçiş’ olduğunu savunan Le Figaro gazetesi, "Kongre önündeki konuşmalar ve uygulamaya ilişkin düzenlemeler, hem tarihi bir evrimi, hem de cumhurbaşkanını siyasi hayatın tek pusulası yapan kişisel bir eğilimi desteklemenin bir yoludur" yorumunu yaptı.
Muhalefetten boykot ve eleştiri
Muhalefet ise Macron’un Versailles’da konuşmasını ‘monarşi özentisi’ olarak niteliyor. Radikal sol ‘Başkaldıran Fransa’ Hareketi (France Insoumise-FI) boykot ederek katılmıyor. FI lideri Jean Luc Melenchon, "Birinci Macron’a, o bütün ihtişamıyla konuşurken, hayranlıkla bakmak için davet edildik. Bzi bu şova alet olmayacağız. O konuşurken internet üzerinden eş zamanlı olarak protesto edeceğiz" diyerek toplantıyı alaylı bir dille eleştirdi.
Ana muhalefet merkez sağ Cumhuriyetçiler’in (LR) de bir bölümü "Milletvekillerini kendi imajını parlatan bir çiçek saksısına çevirmek isteyen monarşik cumhurbaşkanını protesto etmek için" toplantıyı boykot edeceklerini açıkladı.
Amerika'nın Sesi