Krizden sonra ABD ile Türkiye...
Rahip Brunson krizinden sonra Türkiye - ABD ilişkilerinde normalleşme sürecinin devam etmesi bekleniyor.
Türkiye - ABD arasındaki çok boyutlu ilişkilerde yıl sonuna kadar iş birliğini güçlendirecek gelişmeler bekleniyor. Amerikan yönetiminin Suriye'de terör örgütü YPG/PKK'ya desteği ve Türkiye'nin ABD'deki FETÖ yapılanmasıyla mücadele taleplerini karşılıksız bırakması, Ankara - Washington hattındaki gerilimin artmasına neden olmuştu.
Terör örgütleriyle bağlantılı olduğu iddiasıyla yargılanan Amerikalı Papaz Andrew Brunson'ın durumu ve Donald Trump yönetiminin buna verdiği tepki ise ilişkileri krize sürüklemişti.
Brunson'ın tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasının ardından, Türk ve ABD tarafları karşılıklı bazı bakanlara getirdikleri yaptırımları kaldırmıştı.
Son olarak, Türk ve ABD ordusu Münbiç'te ortak devriyelere başlamış ve Washington yönetimi bazı PKK elebaşları hakkında bilgi sağlayanlara ödül vereceğini duyurmuştu.
Bu gelişmelerin ardından yıl sonuna kadar ABD ile Türkiye arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesini sağlayacak bir dizi konunun gündeme gelmesi bekleniyor.
Ortak çalışma grupları
ABD'nin eski Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın şubatta gerçekleştirdiği Ankara ziyaretinin ardından ikili ilişkilerin normalleştirilmesine katkı sunması amacıyla üç çalışma grubu kuruldu.
Suriye'deki YPG/PKK varlığı, FETÖ ile mücadele, konsolosluk işlemleri, PKK ile ortak mücadele konularını esas alan ve ilki 8 Mart'ta Washington'da gerçekleşen üç ortak çalışma grubu için üst düzey heyetler birkaç kez bir araya geldi. Ancak Ankara-Washington hattında yaşanan bir dizi gerilimin ardından görüşmeler sekteye uğradı.
Türk yetkililerden alınan bilgiye göre, taraflar ilişkilerde normalleşmenin seyrine katkıda bulunması beklenen çalışma gruplarını yıl sonuna kadar yeniden canlandıracak.
Patriot teklifi
Türkiye, beklentilerini karşılaması şartıyla hava savunma sistemi alımında Rusya gibi ABD'nin teklifine de açık olduğunu çeşitli düzeyde yinelemişti.
ABD tarafı da Türkiye'ye Patriot sistemlerinin satışına ilişkin teklifini sunma hazırlığına başlamıştı.
Türk yetkililer, Rahip Brunson krizinin bitmesini bekleyen Pentagon'un yakın zamanda ABD Kongresi'nden satışa ilişkin yetki çerçevesi istemesini bekliyor. Yetki çerçevesi, Türkiye'ye satışı teklif edilecek sistemlerin teknolojik donanımı ve kullanımı gibi şartları içeriyor.
Bu kapsamda ABD Savunma Bakanlığı'nın Türkiye'ye Patriot füzesi satışı için Kongre'den istediği yetki çerçevesi onayını aralık ayında alabileceği bildiriliyor.
İthalat vergisi yaptırımı
Türk kaynaklar, Türk - Amerikan ilişkilerinin normalleşmesi sürecinde Washington tarafının şu an için atması gereken ilk adımın Trump'ın ithalatla ilgili yaptırım kararını geri çekmesi olduğunu belirtiyor.
Trump'ın Brunson krizi sırasında Ankara'yı ekonomik yaptırımlarla tehdit etmesi ve Türkiye'den demir-çelik ithalatına uygulanan vergileri iki kat artırma kararı ilişkileri zedelemişti.
Halkbank davası
Ankara - Washington arasında potansiyel kriz riski içeren bir diğer konu, İran yaptırımlarını deldiği iddiasıyla ABD'de Halkbank hakkında dava açılmasıydı. Ancak son zamanlarda iki ülke liderinin konuyla ilgili temasları olumlu sonuçlar verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki gün yaptığı açıklamada Halkbank konusunu Trump ile görüştüğünü ve gündemden çıkartılması konusunda görüş birliği içinde olduklarını açıklamıştı.
FETÖ ile mücadele
İkili ilişkilerdeki en büyük sorunlardan birini oluşturan ABD'deki FETÖ yapılanması konusunda, Ermenistan - ABD hattında da önemli gelişmeler bekleniyor.
ABD'de 2013'te Kongre üyelerinin Azerbaycan'a yaptığı gezinin finansmanıyla ilgili yasaların ihlal edilmesinden sorumlu tutulan Kemal (Kevin) Öksüz, Ermenistan'da yakalanarak tutuklanmıştı.
Ermenistan'ın yakında iade edeceği Öksüz, ABD'de tutuklu yargılanacak en üst düzey elebaşı olacak.
İade işleminden sonra ABD'deki Federal Soruşturma Bürosu'nun (FBI), FETÖ hakkında 18 eyalette başlattığı ön inceleme sürecinin de hız kazanabileceği bildiriliyor.
Türk yetkililer, Öksüz meselesinin, FETÖ'nün ABD'de okul ve dernek gibi çeşitli kuruluşlar üzerinden yaptığı yasa dışı işlerin açığa çıkmasında ve ABD kamuoyunun ilgisini toplama noktasında dönüm noktası olabileceğini belirtiyor.