Komşusunun küçük kızını tecavüz edip katletti: 21 yıldır idam edilmeyi bekliyor!
ABD'de 21 yıl önce yaşanan vahşet tüyler ürpertti. 2002 yılında meydana gelen olayda 24 yaşındaki Johnny Johnson, komşusunun 6 yaşındaki küçük kızına sapkın hisler besledi. Küçük kızı tecavüz edip öldüren cani polislere yaptıklarını anlattı. Bu süre zarfında şizofreni tanısı koyulan Johnson, 21 yıldır idam edilmeyi bekliyor.
ABD’nin Missouri eyaletinde bulunan Valley Park şehrinde yaşayan 24 yaşındaki Johnny Johnson, 2002 yılının 24 Temmuz günü aynı sokakta oturduğu komşularına yemeğe gitti. Geceyi burada geçirmeye karar veren Johnson, sabah kalktığında evin küçük kızı 6 yaşındaki Casey Williamson ile birlikte televizyon izlemeye başladı.
Casey’in annesi uyandığında ikilinin kanepede uzanıp televizyon izlediğini gördüğünde kızının Johnson’ı rahatsız edebileceğinden onu uyarmaya çalıştı. Johnson ise Casey’in kendisini rahatsız etmediğini, keyfinin yerinde olduğunu söyledi.
ONU ÖLDÜRMEYE KARAR VERDİ
Kimsenin o an farkında olmadığı şey ise Johnson’ın çoktan 6 yaşındaki küçük kızı, “tatlı” bulduğu ve onun ilişki yaşamak gibi düşüncelere sahip olduğuydu. Aynı günün ilerleyen saatlerinde Casey’in annesi, onu ayrıldığı eski eşiyle görüşmesi için dışarı çıkardı.
26 Temmuz olduğunda gece babasında kalan Casey, sabah 6 civarında uyandığında babasına aç olduğunu söyleyince babası da onu dedesine götürmeye karar verdi. Alt kata indiklerinde Johnson’ın kanepede uyuduğu fark ettiler.
Küçük kız hemen Johnson’ın yanına oturup televizyon izlemeye daldı. Johnson uyandığında Casey’in yanında oturduğunu gördü ve bu anın onunla ilişkiye girmek için eline geçebilecek en iyi fırsat olduğunu düşündü. Daha sonra cinsel saldırı suçundan yakalanmamak için ise küçük kızla ilişkiye girdikten sonra onu öldürmeye karar verdi.
ADAMIN ELİNDEN KURTULMAYA ÇALIŞTI
Johnson, Casey’e onunla birlikte cam fabrikasına gidip eğlenmek isteyip istemediğini sordu. Casey ise bunun eğlenceli olabileceğini düşündüğünden hemen kabul etti. Küçük kızın üzerinde yalnızca geceliği ve iç çamaşırları vardı. İkili fabrikaya giderken Casey, ayağının acıdığını söyleyince Johnson onu kucağına alarak yoluna devam etti.
İkili fabrikaya vardıklarında Johnson, küçük kızın karşısına geçip soyunmaya başladı. Casey hemen kafasını çevirerek oradan uzaklaşmak istedi ancak Johnson gücünü kullanarak küçük kızın da kıyafetlerini zorla çıkarmaya başladı. Çığlık çığlığa tekmeler savurmaya başlayan küçük kızın hareketleri, Johnson’ın kafasındaki ‘tecavüz ve öldürme’ sıralamasını değiştirmesini sağladı.
Etrafına bakınan Johnson, yakınlarda bulunan bir tuğlayı aldı ve Casey’in kafasına vurmaya başladı. En az 6 kez darbe alan Casey, bir anlık boşluktan faydalanarak Johnson’ın elinden kurtularak etrafta koşturmaya başladı. Johnson elindeki tuğlayla küçük kıza vurmaya devam etti. Dizlerinin üstüne düşen Casey, sürünerek Johnson’dan kaçmaya çalışıyordu.
CANSIZ BEDENİNİ YAPRAKLARLA GÖMDÜ
Küçük kızın tüm darbelere rağmen hareket ettiğini gören Johnson, eline basketbol topu büyüklüğünde bir taş alarak Casey’in kafasına ve boynuna vurmaya başladı. Casey olduğu yerde son nefesini vererek hayatını kaybetti.
Etraftaki kan lekelerini küçük kızın iç çamaşırıyla silen Johnson, daha sonra bunu duvara doğru fırlattı. Casey’in cansız bedenini kayalar ve yapraklarla gömen Johnson, üstündeki kanlardan kurtulmak için hemen yakınlarda bulunan bir ırmağa gitti.
KAZA SONUCU ÖLDÜĞÜNÜ SÖYLEDİ
Küçük kızı o gün taşıdığını gören tanıkların ifadeleriyle polis ekipleri tarafından yakalanan Johnson, karakola götürüldü. Başlangıçta saatlerce küçük kızı gördüğünü reddeden Johnson, sonunda onlara Casey’in cesedinin yerini söyleyerek onun bir kaza sonucu öldüğünü belirtti.
Olayla ilgilenen bir polis memuru Johnson’a, Casey’in ölümünün bir kaza olduğuna inanmadığını söyledi. Johnson, bu polise her şeyi anlatmaya başladı. Casey’in karşısında iç çamaşırını indirdiğini ancak küçük kızın “çıldırmaya” başladıktan sonra onu öldürdüğünü söyledi. Tüm bunları itiraf etse de fabrikaya gitmeyen önce onu öldürmeye niyetli olduğunu kabul etmedi.
O gece saat 23.30 sularında serbest bırakılmayı bekleyen Johnson, oradaki bir polis memuruyla dini konular hakkında konuşmaya başladı. O ana kadar dürüst davranmadığını söyleyen Johnson, haklarından tekrar feragat ederek küçük kızla ilişkiye girmek için götürüp sonra öldürmeyi planladığını itiraf ettiği sözlü ve ses kaydı ifadeleri verdi. Yapılan otopside genç kızın kafasına aldığı darbeler sonucu hayatını kaybettiği belirlendi.
KASITLI YAPMAYACAĞINI İDDİA ETTİ
Duruşmada Johnson kızı öldürdüğünü inkar etmedi ancak bunu yapmadan önce tereddüt ettiğini iddia etti. Ayrıca, kendisine kıza tecavüz edip onu öldürmesini söyleyen komuta halüsinasyonlarına neden olan şizo-duygusal bozukluk nedeniyle kasıtlı yapamayacağını iddia etti.
Mahkeme jürisi Johnson'ı birinci derece cinayet, silahlı suç eylemi, adam kaçırma ve zorla tecavüze teşebbüsten mahkum etti. Devlet tarafından sunulan üç yasal ağırlaştırıcı faktörün hepsini bularak cinayet mahkumiyeti için ölüm cezası tavsiye etti. Kalan mahkumiyetler için müebbet hapis tavsiye etti.
GECİKMİŞ ADALET OLARAK YORUMLANIYOR
Jürinin tavsiyelerine uygun olarak mahkeme, Johnson'ı cinayetten ölüme ve ısrarlı bir suçlu olarak diğer suçlardan müebbet hapis cezasına çarptırdı. 2005 yılında idam cezasına çarptırılan Johnson, şizofreni tanısı konulmasının ardından yıllardır hem kamuoyunda hem de temyiz mahkemelerinde çokça konuşuldu.
Haziran ayında Missouri Yüksek Mahkemesi, akıl sağlığı iddiasına dayanarak idamı durdurmayı reddetti. Başsavcılık, Johnson'ın psikiyatrik değerlendirmelerinin güvenilirliğine itiraz etti ve tıbbi kayıtların, onun akıl hastalığını ilaçlarla yönetebildiğini gösterdiğini iddia etti.
5 Ağustos Cumartesi günü idam edilmesi planlanan Johnson için bazıları itirazlarını sürdürürken kamuyounun diğer yarısı ise bunun gecikmiş bir adalet olduğunu öne sürüyor.
