Kırımlılardan asimilasyon tepkisi
Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Çubarov: "Bunlar şimdi böyle yaparak, bizleri açıktan sürgün etmeye hazır değiller, dünyaya bunu bildirmeyi istemiyorlar ama milletimizin içine korkuyu aşılayıp, insanların Kırım'dan çıkmalarını istiyorlar. Kırım'dan 18-20 bin kişi ayrıldı. Bunların 8-9 bini Kırım Tatarı, geri kalanı Rus ve Ukraynalı."
Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov, Rusya'nın sürgün etmek yerine milletin içine korku aşılayarak, Kırım'dan çıkarmak istediğini ve bu şekilde Şubat ayından bu yana 18-20 bin kişinin ayrıldığını, bunların da 8-9 bininin Kırım Tatarı olduğunu bildirdi.
Eskişehir Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Spor Kulübü Derneği tarafından Hasan Polatkan Kültür Merkezi'nde 2 gün sürecek olan, "Kırım için Ortak Akıl Çalıştayı" başladı.
Saygı duruşunda bulunulması, İstiklal Marşı ve Kırım Milli Marşı'nın okunmasıyla başlayan çalıştayın açılışında konuşan Çubarov, Rusya tarafından Şubat ayında Kırım'ın işgaliyle başlayan ve 16 Eylül'de Rusya tarafından Kırım Tatar Milli Meclisi'ne (KTMM) yapılan baskına ilişkin süreçte Kırım halkının yaşadıklarını anlattı.
İlk olarak Kırım parlamento binasının ve Kırım Hükümet binasının 26 Şubat'ta silahlı kişilerce baskına uğradığını anımsatan Çubarov, bir sonraki gün ise Kırım sokaklarının işgal edildiğini söyledi.
Bu süreçte Kırım Tatar Milli Meclisi olarak çalışmaya devam ettiklerini aktaran Çubarov, şöyle konuştu: "Putin'in yaptığı çeşitli açıklamalara bazı vatandaşlar inanıyordu. Dünya, Rusya tarafından yapılan işgali tanımadı ve tanımayacak ama Rusya, Kırım'daki yaptıkları bütün bu baskınlarını durdurmadı. Mart ve Nisan ayında Rusya Federasyonu tarafından açıklanan Kırım Tatarları'na yönelik fikirlerin yalan olduğunu daha sonra hepsi gördü. Bütün söylediklerini yerine getirmek için bir adım değil de yapmamak için ters adımlar attılar. Örneğin Putin, 'Biz Kırım'da 3 devlet dili kabul ettik, orada 3 devlet dili olacak' dedi. Biz, 'Tamam ama 3 devlet dili olmasını isteyen taraf okullardan başlar' dedik. Biz, 'Kırım devlet okullarında, Rus okullarında, Tatarca ve Ukraynaca dili öğrenilsin, mecburi ders olarak' teklifinde bulunduk. 3 dilin de aynı şekilde kullanılmasını istedik, onlar 'yok' dediler."
"Ya yaşayış, ya ölüm"
Rusya'nın Kırım'daki camilere, medreselere de baskınlar düzenlediğini hatırlatan Çubarov, şöyle devam etti: "Bunlar şimdi böyle yaparak, bizleri açıktan sürgün etmeye hazır değiller, dünyaya bunu bildirmeyi istemiyorlar ama milletimizin içine korkuyu aşılayıp, insanların Kırım'dan çıkmalarını istiyorlar. Şimdi Kırım'dan 18-20 bin insan ayrıldı. Onların içinde 8 bin Kırımlı var. Diğerleri Ruslar ve Ukraynalılar. Ama 8-9 bin Kırım Tatarı, Kırım'dan ayrıldı. Milletimiz şimdi yeniden yerleşmeye başladı. Milletimizin yine toprağından ayrılmasını istiyorlar. Bunlar buna devam edecekler. Esas mesele işgal meselesi, iskan meselesi. Bu gelişmelerden sonra bir çizgi olacak mı, olacaksa Kırım çizginin o tarafında mı, bu tarafında mı kalacak. Bazılarına bu böyle bir teori gibi görünüyor. Bizim milletimiz için bu ya yaşayış, ya ölüm." Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna da Türkiye'de sıkıntılı günler geçirildiğini ifade ederek, Türk dünyasının kalbinin Kırım için attığını ifade etti.
Çalıştay'a emeği geçenlere teşekkür eden Tuna, bundan sonra da hem acıda hem de sevinçte birleştirilecek çalışamalar yapacaklarına dikkati çekerek, çalıştayın faydalı ve verimli geçmesini diledi.
"Dünyadaki en barışçıl davadır, Kırım Türklük davası"
MHP Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel de kendisinin Kırım Tatar Türkleri'nden olduğunu dile getirerek, "Uzaklarda yakınlarınız yok mu, uzakta yaşayan soydaşımız, dindaşımız, kardeşlerimiz sizin davanızdır. Ama biz bu davayı hiçbir zaman başka insanlar gibi sokaklarda yakarak, yıkarak güden insanlar olmadık. Dünyadaki en barışçıl davadır Kırım Türklük davası, hiç silah kullanılmayan, hep derdin anlatıldığı, iğneyle kuyu kazılarak, o küçücük bedenlerde taşınan koca gönüldür, Mustafa Aga gibi Kırım davası. O yüzden bu davaya dünya sahip çıkmalı, dünyaya örnek bir davadır. Var olma mücadelesi, geleneğini, dilini yaşatma mücadelesidir. Bir tek silah, bir tek kurşun, bir tek sokakta nümayiş, böyle kötü şeyler yoktur, Kırım Türklüğünde" diye konuştu.
Konuşmaların ardından Vali Tuna, Meclis Başkanı Çubarov'a Tercüman Gazetesi'nin kitap haline getirilmiş kitabını hediye etti.
Daha sonra Vilayet Meydanı'ndaki Atatürk Anıtı'na çelenk bırakıldı.
Çalıştay yarın sonuç bildirgesinin açıklanması ve serbest kürsü konuşmalarıyla sona erecek.
Programa, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, diğer ilgililer ve Eskişehir'de yaşayan Kırım Tatarları katıldı.