Kırım Platformu Liderler Zirvesi’nde dünya liderleri Kırım’ın ilhakına karşı çıktı
Rusya’nın 2014’de Kırım’ı ilhak etmesinin ardından Ukrayna’nın uluslararası kamuoyu oluşturmak için başlattığı Kırım Platformu Liderler Zirvesi’nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da dahil olmak üzere dünya liderleri Kırım’ın Ukrayna’ya iadesinden yana tavır koydu.
Rusya’nın 2014’de ilhak ettiği Kırım’ın tekrar Ukrayna’ya katılımı ve bu yönde uluslararası anlamda baskı ve kamuoyu oluşturmak için başlatılan Kırım Platformu Liderler Zirvesi’nin ikincisi bu yıl Ukrayna’nın başkenti Kiev’de gerçekleşti. Zirveye, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Polonya Başbakanı Andrej Duda, Kırım Tatar halkının lideri ve Ukrayna milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun yanı sıra bazı uluslararası kuruluşların temsilcileri de katıldı.
Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Japonya Başbakanı Kişida Fumio, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İtalya Başbakanı Mario Draghi zirveye video mesaj gönderdi.
“Kırım, Ukrayna toprağıdır”
Zirvede ev sahibi sıfatıyla katılımcılara hitaben bir konuşma gerçekleştiren Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Kırım konusunda Ukrayna’nın kararlılığını bir kez daha ortaya koyarak, “Rusya’nın yozlaşması Kırım’ın ele geçirilmesiyle başladı. Dini gerekçelerle Kırım Müslümanlarına baskılar ile 21. yüzyılda Avrupa’daki en büyük zulüm gerçekleşti. Kırım'ın özgürlüğünü savunanların, cinayet ve işkencelere karşı gelenlerin hepsi Kırım'dan kovuldu. Ukrayna’nın Kırım üzerinde tekrar kontrolü sağlaması Avrupa’da savaş karşıtı bir adım olacak. Bu, güvenliği geri getirecek ve adaleti sağlayacak, Kırım'ı modern dünyaya yeniden entegre edecektir. Kırım Ukrayna için herhangi bir bölge ya da jeopolitik oyunda terörist ülkenin elindeki kumarhane çipi değil. Ukrayna için Kırım, özgürlüğünü garanti ettiğimiz halkımız ve toplumumuzun bir parçasıdır. Kırım, Ukrayna toprağıdır ve işgalden kurtarıldıktan sonra devletimizle Avrupa Birliğinin bir parçası olacaktır. Buna eminim” dedi.
Zelenskiy, Darya Dugina suikasti ile bağlantılarının olmadığını söyledi
Zirvede ayrıca gündeme dair soruları da yanıtlayan Zelenskiy, geçtiğimiz günlerde Moskova’da aracına düzenlenen bombalı saldırıda öldürülen Rus gazeteci Darya Dugina suikasti ile ilgili de konuştu. Rus istihbaratının bu saldırının sorumlusu olarak Ukrayna istihbaratının üyesi olduğunu öne sürdüğü Natalya Vovk’un, Ukrayna vatandaşı olmadığını savunan Zelenskiy, “Bu kesinlikle bizimle bağlantılı değil. O bizim ülkemizin vatandaşı değil ve Ukrayna topraklarında da bulunmuyor” diyerek kendilerine yönelik bu iddiaları reddetti.
“Türkiye, Kırım'ın ilhakını tanımamakta, bu adımın gayrimeşru ve hukuk dışı olduğunu ilk günden beri açıklıkla savunmaktadır”
Zirveye video mesaj göndererek tüm dünya kamuoyuna Türkiye’nin, Kırım konusundaki tavrını net şekilde ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye, Kırım'ın ilhakını tanımamakta, bu adımın gayrimeşru ve hukuk dışı olduğunu ilk günden beri açıklıkla savunmaktadır. Bu sadece hukuki değil, ahlaki temelleri de olan ilkeli bir duruştur. Kırım’ın ayrılmaz bir parçası olduğu Ukrayna’ya iadesi esas itibarıyla uluslararası hukukun gereğidir. Kırım’ın yerli halklarından olan Kırım Tatar soydaşlarımızın güvenlik ve esenliğinin temini de Türkiye’nin öncelikleri arasındadır. Kırım Tatarı vatandaşlarımız Kırım’daki gelişmelerin yakın takipçileridir. Bu vesileyle geçen sene platformun Kiev’deki ilk zirvesine katıldıktan sonra gözaltına alınan Kırım Tatar Milli Meclisi Birinci Başkan Yardımcısı Narimen Celal ve arkadaşlarının bir an evvel evlerine ve ailelerine kavuşma beklentimizi tekrarlıyorum. Tarih boyunca büyük acılara maruz kalan Kırım Tatarları kendi anayurtlarında barış içerisinde yaşamanın haklı mücadelesini veriyorlar. Türkiye bu süreçte Ukrayna hükümetinin ve Kırım Tatarlarının yanında olmayı sürdürecektir” dedi.
“Barışın tesisi doğrultusunda kolaylaştırıcılık ve arabuluculuk gayretlerimizi yılmadan, yorulmadan sürdürmeye kararlıyız”
Sözlerinin devamında Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın bölgesel istikrara verdiği zarardan bahsederken buna karşı Türkiye’nin barış için gösterdiği çabalardan bahseden Erdoğan, “24 Şubat’tan bu yana devam eden savaşın Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliği temelinde adil bir barışla sona erdirilmesi gerektiğini savunuyoruz. Türkiye olarak bu amaçla diplomasi kanalını işler hale getirmek için büyük çaba harcadık. Mart ayında Antalya’da yapılan dışişleri bakanları toplantısı, akabinde İstanbul’da yaptığımız barış görüşmeleri ve son olarak tahıl konusunda varılan anlaşma gibi önemli ve somut başarılar elde ettik. 18 Ağustos’ta Lviv’e yaptığım ziyarette bu tavrımızı bir kez daha ortaya koyduk. Ancak yakalanan ivmenin korunması ve kalıcı sonuçlara dönüşmesi, tarafların barış yolunda atacağı adımlara bağlıdır. Barışın tesisi doğrultusunda kolaylaştırıcılık ve arabuluculuk gayretlerimizi yılmadan, yorulmadan sürdürmeye kararlıyız. Savaşın bitmesi ve Karadeniz havzasının yeniden huzur ve istikrara kavuşması sadece bölgeye değil tüm dünyaya derin bir nefes aldıracaktır” ifadelerini kullandı.
“Artık Ukrayna ile birlikteyiz ve gerektiği sürece Ukrayna ile olmaya devam edeceğiz"
Zirveye video mesaj gönderen NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Rusya’nın saldırılarının ardından NATO ülkelerinin Ukrayna’yı desteklediğini belirterek, “NATO, güçlü ve bağımsız bir Ukrayna’nın, Avrupa - Atlantik güvenliğinin garantisidir. Artık Ukrayna ile birlikteyiz ve gerektiği sürece Ukrayna ile olmaya devam edeceğiz” dedi.
Savaşın önümüzdeki kış da devam edeceğini öne süren Stoltenberg, “Önümüzde bir kış var ve kış çok sert geçecek. Savaşın şimdiden oldukça yıprattığını görüyoruz. Bu bir irade mücadelesi. Bu yüzden Ukrayna'yı bağımsız bir ulus olarak kazanabilmesi için Ukrayna'yı desteklemeye devam etmeliyiz” dedi.
İngiltere Başbakanı Boris Johnson ise video mesajında, Ukrayna’ya en güçlü desteği veren ülkelerden biri olduklarını, Rusya’nın geçmişte Kırım’a yaptığını bu kez tüm Ukrayna’ya yapmak istediğini ve buna karşı da İngiltere’nin Ukrayna’ya desteğini sürdüreceğini söyledi.