Kayıp uçağın sırrı çözülemiyor!
Kuala Lumpur-Pekin seferini yaptığı sırasında içerisindeki 227 yolcu ve 12 mürettebatla, Güney Çin Denizi üzerinde kaybolan Malezya Havayolları’na ait MH370 sefer sayılı yolcu uçağından herhangi bir ize rastlanmaması havacılık tarihinde benzeri görülmeyen bir durum yarattı.
Malezya’dan cuma gününü cumartesiye bağlayan gece havalanan Boeing 777 tipi yolcu uçağı, kalkışından yaklaşık 2 saat sonra, 10 bin metrenin üzerinde seyrederken bir anda radardan kaybolmuştu. Pilotlardan herhangi bir acil durum sinyali alınmaması, hava koşullarının normal olması ve uçağın çevresinde çarpışma ihtimali doğuracak herhangi bir hava aracı bulunmaması, yetkililerin aklına terör saldırısından başka bir ihtimal getirmiyor.
Dört şüpheli var
Önceki gün uçağa İtalyan Lui Maraldi ve Avusturyalı Christian Kozel’in 2 yıl önce Tayland’da çalınan pasaportlarıyla giriş yapıldığını belirleyen yetkililer, dün 2 şüpheli yolcu daha ortaya çıkarttı. Yeni şüphelilerin Ukrayna pasaportu taşıdığı iddia edildi. Maraldi ve Kozel’in biletlerini birlikte satın aldığı ve check-in işlemlerini de birlikte yaptığı öğrenildi. İki şüphelinin Pekin’in ardından Amsterdam’a uçacakları, birinin Kopenhag’a, diğerinin ise Frankfurt’a devam edeceğini deklare ettiği ifade edildi.
Interpol yetkilileri, kendi veri tabanlarında çalıntı olduğu görülen pasaportlarla uçağa binilmesine izin verilmesinin büyük bir güvenlik açığının göstergesi olduğunu kaydediyor.
Uygur şüphesi
Haberin duyulmasının ardından Çin’de Devlet Başkanı Xi Jinping, havacılık güvenliğinin artırılması için talimat vermesi, olayın bir terör saldırısı olma ihtimalini daha da güçlendirdi. Olayın, Çin’in güneyinde Kunming kentinde geçtiğimiz günlerde Sincan Özerk Bölgesi’nin bağımsızlığı için mücadele eden Uygur kökenli militanların düzenlediği kanlı saldırıdan sonra meydana gelmesi, Uygurları baş şüphelilerden birisi haline getirdi. Çin basınında, uçaktaki yolcular arasında Maimaitijiand Abula adlı Uygur kökenli bir kişinin de bulunduğu haberleri yer aldı ancak Abula’nın Çin Komünist Partisi’ne üye olduğu kaydedildi.
Kapısı bulunmuş olabilir
Vietnam ordu yetkilileri, dünkü aramalarda yağ tabakasının görüldüğü bölgeye yakın bir yerde uçağın kapısı olabilecek bir parçanın görüldüğünü duyurdu. Bölgeye 2 geminin yönlendirildiğini kaydeden yetkililer, havanın kararması nedeniyle parçayı teyit etmenin güçleştiğini ifade etti.
Bölge gemi ve uçak kaynıyor
Uçağın izine rastlanması için bölgede sürdürülen arama/kurtarma operasyonuna 40’ın üzerinde gemi ve 34 uçak katılıyor. Sadece Çin’e ait 20’nin üzerinde gemi bölgede arama çalışmalarını sürdürürken, ABD Donanması’na ait güdümlü füze destroyeri USS Pinckney de çalışmalara destek veriyor. Öte yandan önceki gün okyanus üzerinde görülen yağ tabakalarının uçağa ait olup olmadığı da netlik kazanmadı. Dün Vietnamlı yetkililer tarafından deniz üzerinde görülen enkaz parçasınınsa uçağa ait olmadığını açıklandı.
Murdoch cihatçıları sorumlu tuttu
Avusturalyalı ünlü medya patronu Ropert Murdoch, dün resmi Twitter hesabından attığı mesajda, yolcu uçağının terör saldırısına uğradığı yorumunu yaptı. Murdoch mesajında, “777’nin düşüşünün cihatçıların Çin’in başına dert olmaya başladığının göstergesi olduğunu, bu durumun da Rusya’nın zorbalıklarına karşı ABD’ye Çin’le dost olma ve ortak bir amaç doğrultusunda hareket etme şansı yarattığını” söyledi.
Geri dönüş yapmış olabilir
Malezya Hava Kuvvetleri Komutanı Rodzali Davud, askeri radarın, Malezya uçağının geri dönmüş olabileceğine işaret ettiğini söyledi. Davud, uçağın rotasından ne kadar sapmış olabileceğine ilişkin ayrıntılı bilgi vermedi. Malezya Havayolları yönetcisi Ahmed Cuhari Yahya ise yetkililerin herhangi bir tehlike çağrısı almadıklarını bildirdi.
Yolcu yakınları: Bilgi saklanıyor
Uçağın kaybolmasının üzerinden 2 gün geçmesine karşın hala yeterli bir açıklama yapılamaması, yolcu yakınlarını çileden çıkarttı. Yaklaşık 100 kadar yolcu yakını, imzaladıkları bildiriyle Malezya Havayolları’nı “bilgi saklamakla” suçladı.
