Kadın seri katilinin cinayetleri ülkeyi dehşete düşürdü! Son sözleri şaşırttı...
Peş peşe işlediği cinayetlerle korku salmış ve ülkenin ilk kadın seri katili olmuştu. 1800'lerde Hindistan'ın Kolkata şehrini terörize eden bir kadın vardı. Troilokya, partneriyle birilikte birçok kadını ve erkeği dolandırmış, ancak bu suçlar zamanla yerini vahşi cinayetlere bırakmıştı.
Troilokya Tarini Devi'nin hikayesi, Londra'nın en eski seri katili olarak bilinen Karın Deşen Jack'in namının yayılmasından tam 7 yıl önce, belki de kaydedilen en eski seri katil öyküsüydü. Troilokya'nın suçları Bengalce yazılmış ilk gerçek suç kitabı olan Darogar Daptar serilerinin arasında yıllardır sessizce varlığını sürdürüyor.
Olayda soruşturma ve tutuklama görevlisi olan Priyanath Mukhopadhyay tarafından yazılan Darogar Daptar No.78'e göre İngiliz mahkeme belgelerinde 'hayat kadını Troilokya' ya da 'Troylucko Raur' olarak geçiyor.
HAYATI TAMAMEN DEĞİŞTİ
Troilokya'nın hikayesi Bengal'de bir köyde başlıyor. Çok eşlilik geleneğini benimseyen ailesi nedeniyle Troilokya, henüz ergenliğe yeni adım atmışken kendinden oldukça yaşlı bir adamla evlendirilmişti. Kocası ölmeden önce onu yalnızca bir kere gören Troilokya, bir kadının yanına taşındı ve hayatı tamamen değişti.
Genelevde çalışan kadın, Troilokya'yı genç bir adamla tanıştırdı ve bu adam, Troilokya'yı adeta baştan çıkardı. İlişkilerini topluma açık halde yaşamak isteyen ikili, sosyal dışlanmadan kurtulmak için Kalküta'ya kaçtı. Ancak Troilokya'nın aşık olduğu adam, onu şehrin en kötü şöhretli genelevine para karşılığı sattı. 1880'lerin başında basit bir köylü kızı olan Troilokya, böylece suç dünyasına adım atmış oldu.
HAYAT KADINIYKEN DOLANDIRICI OLDU
Troilokya, gençliği ve güzelliği sayesinde bir süre hiç paraya ihtiyacı olmadan yaşadı. Kazancı sürekli artmıştı ve bu sayede kendine konak, at arabası, uşak ve koruma sahibi olmuştu. Yaşı ilerledikçe Troilokya'nın kazancı da azalmaya başladı ve bu durum onda gelecek kaygısına yol açtı.
O dönem Troilokya, Kali Babu adındaki evli bir adamla sevgili oldu ve adamın karısı öldüğünde oğlu Hari'yi evlat edindi. Ancak bu durum kazancına zarar verdi. Kali Babu'nun varlığı, müşterilerini caydırıyor ve Hari'nin eğitim masraflarının artması Troilokya'nın durumu daha da kötüleştiriyordu. Böylece Troilokya, dolandırıcılık yapmaya başladı.
Kali Babu ile yaptıkları ilk planda Kalküta'nın zengin ailelerinden gelen gençlerle ilgiliydi. Genç erkekler cinsel ilişki partisi vaadiyle Troilokya'nın konağına geliyor ve burada onlara alkol servisi yapılıyordu. Gençler sarhoş olduktan sonra değerli eşyaları çalınıyor ve sokağa atılıyordu. Kurbanı sokakta sarhoş bulan polis onu nezarete götürüyordu. Ertesi sabah uyandığındaysa utancından şikayette bulunamıyordu.
Her ne kadar polislere şikayet edilmese de şehirde yankılanan dedikodular, Troilokya'nın tuzağına yeni kurbanlar çekmesi giderek imkansız hale geldi. Durum böyle olunca sevgilisiyle bilrikte Bengal'in kast sistemini istismar eden daha ayrıntılı bir dolandırıcılık tasarladılar.
EVLİLİK VAADİYELE DOLANDIRDILAR
Şehirdeki evlilik sistemi biraz farklıydı. Burada çeyiz parasını gelinin babası yerine damadın babası ödüyordu. Bu da müstakbel gelinin babasının damattan istediği meblağı alabileceği anlamına geliyordu. Kali Babu, bir köyde oğullarını evlendirmek için çaresiz kalan bir aile buldu.
Troilokya ve Kali Babu daha sonra Kalküta'nın tehlikeli bölgesinden uzakta bir ev kiralayıp içini sahte akrabalarla doldurdular ve damadın ailesini davet ettiler. Ergenlik çağındaki bir hayat kadınına gelin rolü verip damadı razı etmeye çalıştılar. En sonunda da aile geline razı oldu.
Bir ay içinde düğün masrafları damadın ailesi tarafından karşılanacak şekilde hazırlık yapıldı. Damadın köyüne giden gelin altın takılarla süslendi. Düğünden bir ay sonra anne ve babasını görmek için evden çıkan gelin, yanında damadı da getirdi. Düğün takılarını takan gelin, iki suç ortağı ve damatla Kalküta'ya giden bir trene bindi. Yolda ise şehre yabancı olan damattan kaçmayı başardılar.
Tüm düğün takıları satıldı ve tüm katılımcılara ödeme yapıldıktan sonra Troilokya kalan parayı cebine indirdi. Kalküta'ya yabancı olan damat ve ailesi gelini, kaçan gelinin izini asla bulamadı. Bu dolandırıcılık gelin rolü yapan kız büyüyene kadar birkaç kez daha tekrarlandı.
Troilokya ve Kali Babu daha sonra Kalküta sokaklarından genç kızları kaçırmaya başladı. Çift, kaçırılan çocukların beyinlerini yıkayıp para karşılığı diğer ailelerle evlendireceklerdi. Ancak kızların kaybolmaları medyada yankı bulunca polis alarma geçti. Troilokya ile Kali Babu böylece bu plandan vazgeçmek zorunda kaldı.
CİNAYET YOLCULUĞU
Troilokya'nın dolandırıcılık macerası artık kanlı bir hâl almaya başlayacaktı. Kali Babu, Barabazaar'daki bir dükkanla konuşarak varlıklı bir adam için düşük fiyatlarla mücevher almak istediğini söyledi.
Dükkandan, bir tezgâhtar aracılığıyla mücevherleri kendisine göndermesini ve malları teslim aldığında ödemeyi yapacağını belirtti. Ancak tezgahtar Kali Babu'nun yanına geldiğinde öldürüldü ve kiralık bir evin alt katına gömüldü.
Kali Babu mücevherleri kendisi teslim etti ve adamdan aldığı parayı cebe indirdi. Cinayet, Mukhopadhyay tarafından incelendi ve Kali Babu yakalandı. Asılarak idam edilen Kali Babu, geride oğlu ve suç ortağı Troilokya'yı bıraktı. Bu cinayette Troilokya'nın rolü kanıtlanamadı ve serbest kaldı.
Evini ve mücevherlerini satmak zorunda kalan Troilokya, çaresizlik içinde Sonagachhi'deki eski tanıdıklarına yaklaşmaya başladı. Onun gibi çoğu yaşlanıyordu ve gelecekleri için endişeleniyordu. Onlara bu dertlerine son verebilecek bir adamdan bahseden Troilokya, adamı ziyaret ettiklerinde bütün ziynet eşyalarını takarlarsa, paralarının ikiye katlanacağını söyledi.
HEPSİNİ TEK TEK ÖLDÜRDÜ
Troilokya, üç yıl boyunca beş kadını Maniktala yakınlarında terk edilmiş bir evin bahçesine götürdü. Bahçedeki gölette kadınların yıkanmasını söyledi. Kadınlar suya girmeden önce mücevherlerini çıkardı ve Troilokya, boğulana kadar başlarını suyun altında tutarak onları öldürdü.
Troilokya, ıssız bir mahalleyi dikkatlice seçmesine rağmen aynı suçu işlemeye çalışırken yoldan geçen biri Troilokya'nın bir kadını boğamaya çalıştığını görünce suçüstü yakalandı. Cinayet girişiminden sağ kurtulan kurban, görgü tanığıyla birlikte Troilokya'yı karakola götürdü. Ancak Troilokya, polis memurunun aklını çelerek serbest kalması için ikna etti. Davacılar ise davayı Mukhopadhyay'a götürdü.
Yine de şans Troilokya'dan yanaydı. Daha önce gitmesine izin veren polis memuru görevden uzaklaştırılmıştı. Buna rağmen Troilokya'nın savunmasının tüm masraflarını üstlendi ve savcılığın davasını bile sabote etti. Troilokya bir kez daha serbest kaldı.
KÖTÜ ŞÖHRETİ YANKILANMAYA BAŞLADI
Mahkeme, Troilokya'nın kötü şöhretinin tüm şehirde yankılanmasını sağladı. Troilokya, Chitpur'da bulunan Panchu Dhobani Lane'deki bir eve taşınmak zorunda kaldı.
Çok geçmeden önceki suçlardan kazandığı para tükenmeye ve kendine yeni kurbanlar aramaya başladı.
Aynı evde yaşayan hayat kadını Rajkumari'nin hatırı sayılır miktarda altın takısı vardı. Troilokya ona ilaç vererek bayılmasını sağladı ve ardından boğarak öldürüp tüm takılarını aldı.
Mukhopadhyay, cinayetten günler sonra olay yerine çağrıldı.
Troilokya'nın aynı evde yaşadığını öğrendiği an, onun katil olduğuna ikna olmuştu. Mukhopadhyay, Troilokya'nın cinayetleri itiraf etmesini sağlamak için evlatlık oğlu Hari'yi kullandı. Hari'nin kelepçeli görüntüsü Troilokya'nın her şeyi itiraf etmesine yetti. Sakladığı tüm altınları ve suç delillerini Mukhopadhyay'a teslim etti.
SON SÖZLERİ
Ancak bu işbirliği çok uzun sürmedi. Troilokya, itiraf etmesi için kandırıldığını anlayınca her şeyi inkâr etti. Yüksek mahkemeye giden davada Troilokya'nın şansı artık tükenmişti ve idama mahkum edilmişti. İnfazının arifesinde Troilokya, Mukhopadhyay tarafından hücresinde ziyaret edildi. Bu uzun konuşmada Troilokya, hayatının ayrıntılarını ve daha önce işlediği suçları tek tek anlattı. Son sözleri ise şunlar oldu:
“Hari'yi geride bırakıyorum... Lütfen ona iyi bakın ki başı belaya girmesin.”
Troilokya 1884'te asılarak idam edildi.