İsrail gizli servisi Mossad'ı sarsan yasak aşk skandalı! Ülkesinin gizli sırlarını sevgilisi ve onun kocasıyla paylaştı...

İsrail gizli servisi Mossad’ın eski direktörü Yossi Cohen'in, ülkesinin gizli sırlarını uçuş görevlisi olan sevgilisi ve onun kocasıyla paylaştığı iddia edildi. Cohen'in gizli Mossad operasyonlarını da çifte anlattığı öne sürülüyor.

Açıklama yapan hostesin eşi Gazi Şeykir, "Cohen, bize Mossad'la ile ilgili çok şey anlattı" dedi. Şeykir, "O çok geveze biri, Mossad'ın önemli bir Arap liderinin doktoruyla yakın temasta olduğunu bize anlattı" diye konuştu. Yossi Cohen ise bu iddialara, "Güvenlik sırları ve açıklamamam gereken hiçbir şeyi ifşa etmedim" şeklinde cevap verdi.

Yaşanan bu durum büyük bir skandal olarak niteleniyor olsa da istihbarat servisleri kimi zaman skandallarla, kimi zaman da film senaryolarına taş çıkartacak olaylarla gündeme gelmeye devam ediyor. İşte casusluk tarihine damga vuran önemli isimler ve ilginç operasyonlar...

DÜNYANIN 'EN İYİ' CASUSU!
Dünyanın en başarılı casusu denildiğinde akla ilk gelen isimlerden birisi Richard Sorge. Kendisi de bir dönem istihbaratçı olan ünlü İngiliz yazar Frederick Forsyth, Sorge hakkında, "Şu an mezarından çıkıp 'Üstlerime verdiğim bilgiler, iyi veya kötü, bir şekilde tarihin akışını değiştirdi' diyebilen casusların sayısı bir elin parmakları kadar ve o kesinlikle bunlardan biri" diyerek, Sorge’nin ajanlık tarihindeki yerini vurguluyor.

Sorge, İkinci Dünya Savaşı'nda Sovyetler Birliği adına Almanya, Japonya ve Çin’de casusluk yaptı. Almanya’da Nazi partisine sızmanın yollarını aradı. Sorge, Almanya’nın Sovyetler Birliği'ne saldırma planlarını sızdıran ilk kişi oldu. Japonya’nın Sovyetler Birliği'ne saldırmayacağı bilgisini de ilk kez o sızdırdı. Bu bilgi ile birlikte Sovyetler Birliği, batı cephesine yoğunlaştı ve İkinci Dünya Savaşı'nın akışı değişti.

İngilizce, Almanca, Fransızca, Rusça, Çince ve Japoncayı akıcı şekilde konuşan Richard Sorge, dünyayı kendisi için adeta oyun bahçesine çevirdi. 1941 yılında Tokyo’da yakalandı ve 1944 yılında idam edildi. Ölümüne kadar yapılan sorgularda Sovyetler Birliği ile bağlantısı olduğuna yönelik iddiaları reddetmiş olsa da 1964 yılında Sovyetler Birliği’nde kahraman ilan edildi.

GERÇEK JAMES BOND
William Stephenson da ajanlık tarihindeki en renkli isimlerden biri oldu. James Bond’un yaratıcısı lan Fleming, "James Bond gerçek bir ajanın romantize edilmiş hali. Gerçek olanıysa Stephenson’dur" diyerek Stephenson’un istihbarat dünyasında yarattığı etkiyi özetliyor.

William Stephenson, Birinci Dünya Savaşı'nda pilotluk yaptı. Savaşta esir düşen Stephenson, kendi imkânlarıyla esir kampından kaçtı ve kaçarken düşman birliklerin pozisyonlarına yönelik notlar aldı. İkinci Dünya Savaşı'nda İngiliz istihbaratına çalışan Stephenson, Almanların Amerika kıtası hakkında yaptığı planları ABD Başkanı Roosevelt’e ulaştırdı.

İki savaş arasında Stephenson, hafif sıklette dünya boks şampiyonu oldu, havada sürat rekoru kırdı ve kablosuz fotoğraf nakledicisini icat ederek milyoner oldu.

ŞAM’IN KALBİNDE BİR MOSSAD AJANI
Eli Cohen’in günümüze kadar uzanan hikâyesi ise istihbarat tarihinin en ilginç öykülerinden biri olarak biliniyor. Cohen, akıcı bir Arapça'ya sahipti ve siması tipik bir Arap’a benziyordu. Suriye operasyonunda dikkat çekmemesi için ilk önce bir süre Arjantin’de bulunan Suriyelilerle yaşadı. 1962 yılında Kemal Emin Taybet adlı bir iş adamı kılığında Suriye’ye girdi.

Suriye’de cemiyet hayatına kısa sürede adapte olan Cohen, kısa sürede Baas partisinin önemli isimlerinden olan Albay Emin el Hafız’la dostluk kurdu. Hafız’ın Suriye Cumhurbaşkanı olmasıyla birlikte Cohen, Suriye’de her yere girip çıkmaya başladı. Golan tepeleri hakkında İsrail’e yolladığı bilgiler İsrail’in bu bölgeyi işgal etmesinde önemli rol oynadı. Cohen, 1965 yılında suçüstü yakalandı ve idam edildi. Mezarının yeri hâlâ Suriye tarafından gizli tutuluyor. Rus ordusunun 2019 yılında Cohen’in mezarını aradığı gündeme gelse de mezar yeri gizliliğini koruyor.

MUHBİR KOCA, KARISINI İHBAR ETTİ
Soğuk savaşın en sıcak noktalarından biri de Almanya olmuştu. Uzun süre ikiye bölünmüş olarak hayatına devam eden Almanya’nın, Sovyet etkisinde olan Doğu kısmı, çok ilginç olaylara ev sahipliği yaptı. Doğu Almanya gizli servisi STASI, her dört Alman'dan birini muhbir olarak kullandı. En ilginç muhbir hikâyesi ise Vera Wollenberger ve kocası arasında yaşandı.

Öğretmenlikten kovulan ve 1990 yılında Doğu Almanya meclisine seçilen Vera Wollenberger, STASI soruşturma arşivlerinin halka açılmasına yönelik yasanın çıkmasında başrol oynadı. Yasa çıktıktan sonra kendi dosyasına bakan Vera Wollenberger, kendisini ihbar edenin kocası olduğunu öğrendi. İkili olayın ortaya çıkmasının ardından hemen boşandı.

MOSSAD’IN İDRAR OPERASYONU
1999 yılında Mossad, casusluk tarihinin belki de en ilginç operasyonuna imza attı. Ürdün Kralı Hüseyin’in cenaze töreni esnasında “Baba Esad” olarak bilinen Hafız Esad’ın idrarı çalındı.

Düşmanlarıyla bir an önce barış yapmak isteyen İsrail, Hafız Esad ölmeden süreci tamamlamak için hızlı davranıyordu. 1998 yılında Fransa’da bulunan hastaneden Hafız Esad’ın sağlık raporları çalınmış olsa da detaylı bilgi elde edilememişti. Bu sebeple Ürdün istihbaratı ile iş birliği yapıldı ve cenaze sırasında Esad için kanalizasyon gideri olmayan özel bir tuvalet hazırlandı. İsrail, Hafız Esad’ın idrarını ele geçirmeyi başarmış olsa da, Hafız Esad daha hızlı davrandı ve barış masası kurulmadan hayatını kaybetti.

EN PAHALI SKANDAL: U-2
Soğuk savaşla birlikte ABD, Sovyetler Birliği'nin askeri potansiyelini tespit edebilmek için casusluk tarihinin en pahalı projelerinden birini hayata geçirdi. Proje sonucunda döneminin en ileri ve en pahalı uçağı olan U-2 casus uçakları ortaya çıktı.

Sovyet radarları uzunca bir süre U-2 uçaklarını görüyor olsa da uçak çok yüksek irtifada uçtuğu için hava savunma füzeleri uçağı vurmak için yetersiz kalıyordu. U-2’nin Sovyet hava sahasındaki hakimiyeti 1960 yılının mayıs ayında sona erdi. Sovyetler Birliği radarda gördüğü ama vuramadığı bu uçağı düşürmek için yeni füzeler geliştirmişti.

Amerikalılar uçakla temas kaybolduğunda Rusya üzerinde kendilerine ait bir meteoroloji uçağının düştüğünü ilan ettiler fakat bilmedikleri şey uçağın pilotu olan Gary Powers’in uçağın kendini imha mekanizmasını çalıştıramadığıydı. Sovyet askerleri kısa süre içinde uçağı ve pilotu yakaladı. Uçak Moskova’da sergilenirken, pilot Gary Powers ise mahkeme önüne çıktı. Rusya’da 10 yıl hapis cezası alan Powers, 1962 yılında ABD’de yakalanan Sovyet casusu Rudolf Abel ile takas edildi.

Gary Powers geri kalan hayatını medya önünde geçirdi. Sık sık uçağı imha edemediği ve uçak düştükten sonra siyanürle intihar etmediği için eleştirilerin hedefi oldu. (Milliyet)