İsrail’de ‘vicdani retçi’ tartışması
İsrail yargısının, Filistin topraklarının işgalini protesto için ‘vicdani retçi’ olan bir kadını hapisten çıkarması tartışma yarattı.
İsrail’de hafta başında görülen bir dava, ordu ve hukuk çevrelerinde yeni bir ‘vicdani ret’ tartışması başlattı. Tel Hashomer Üssü’nde görülen davada yargıçlar, işgal altındaki Filistin topraklarında askerlik yapmamak için ‘vicdani retçi’ olan Tamar Ze’evi adlı genç kadının 115 gündür süren tutukluluk halinin sona erdirilmesine karar vermişti. Aynı davada yargılanan Tamar Alon adlı genç kızın ise tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Askeri yetkililer, mahkemenin 19 yaşındaki Tamar’ın ‘vicdani retçi’ olduğunu kabul etmesinin, ileride başka sorunlara yol açacağı düşüncesinde. Eski Askeri Başsavcı Liron Libman, ordu yasalarının bugüne kadar sadece savaş karşıtlarını ‘vicdani retçi’ olarak kabul ettiğini, buna karşın Tamar’ın siyasi muhalif olduğunu vurguladı.
Libman, İsrail resmi politikalarına karşı olan kişilerin ‘vicdani retçi’ sayılmaları halinde bu durumun yakın gelecekte, dindar askerlerin yasadışı Yahudi yerleşkelerinin tahliyesine katılmamaları gibi sorunlara yol açabileceği uyarısında bulundu.
‘Askerlikten muaf tutulsunlar’
Siyasi açıdan çok parçalı bir yapıda olmasına karşın İsrail’de ‘vicdani ret’ son derece nadir görülen bir durum. Kimi hukukçular, son kararın ardından ‘işgal karşıtı’ İsraillilerin zorunluk askerlikten muaf tutulmasının gündeme geleceği yorumunda bulundu.