Gazete Vatan Logo

İşlediği cinayetleri gülerek anlattı: Şeytanın kızı 30 yıl sonra serbest bırakılacak!

İngiltere'de 12 yaşındayken ilk cinayetini işleyen 'Şeytanın kızı' lakaplı Sharon Carr, 30 yıl sonra serbest kalmak için gün sayıyor. İşlediği korkunç cinayetleri gülerek anlatan Carr, serbest kalma haberleriyle gündeme gelmesinin ardından ülke gündemine bomba gibi düştü.

İşlediği cinayetleri gülerek anlattı: Şeytanın kızı 30 yıl sonra serbest bırakılacak!

1979 yılında Belize’de dünyaya gelen Sharon Carr, annesi ve üvey babası ile birlikte 4 çocuklu bir ailede büyüdü. Uzun yıllar büyük bir fakirlik içerisinde yaşayan Carr, öz babasını hiçbir zaman tanımadı. Carr ailesi 1986 yılında İngiltere’ye göç etti ve Camberley bölgesine yerleşti.

Carr’ın ebeveynlerinin evliliği bundan kısa bir süre sonra, annesinin üvey babasının üzerine kaynar yağ döktüğü ciddi bir aile içi şiddet olayının ardından sona erdi. Olay, çiftin yanıklarla hastaneye kaldırılmasına ve Sharon'ın annesinin saldırıyla suçlanmasına neden oldu.

Carr, okulda öğretmenleri tarafından oldukça kibar ve yardımsever bir çocuk olarak tanınıyordu. Arkadaşları ise Carr’ın genelde kendinden büyük erkeklerle olmayı tercih eden arada agresifleşen bir yapısı olduğunu söylüyordu. Sonralarda bu agresiflik giderek artarak Carr’ın daha çok ilgi isteyen problemli bir karaktere evrilmesine sebep oldu.

1990 yılında sorunları iyice artan Carr, bakıcı aileye verildi. Carr, 1 ay süre evinden ayrı kaldıktan sonra evine döndü.

Haberin Devamı

12 YAŞINDA KATİL OLDU

7 Haziran 1992’de 12 yaşındaki Sharon Carr, 18 yaşındaki kuaför çırağı Katie Rackliff'i bir gece kulübünden eve yürürken rastgele bıçaklayarak öldürdü. Carr, kendisine tamamen yabancı olan genç kızı tam 32 kez bıçakladı. Rackliff’in üzerindeki bazı mücevherler de çalınmıştı.

Saldırının ardından, Rackliff'in cesedi Carr ve bazı arkadaşları tarafından alınarak Farnborough'ya götürüldü. Orada bir yol boyunca sürüklendi ve ardından bir mezarlık duvarına atıldı. Genç kızın cansız bedeni o sabah bir grup erkek tarafından bulundu.

Cinayeti araştıran polis ekiplerinin, saldırının vahşiliği karşısında kanı donmuştu. Bazı bıçak darbeleri Rackliff’in bedenini tamamen delip geçmişti. Genç kızın cinsel organı parçalanmış ve kıyafetleri yırtılmıştı. Herhangi bir tecavüz belirtisi bulunmuyordu ancak saldırının dehşetine ve bıçak darbelerindeki güce bakarak bu saldırganın Rackliff’e tecavüz etmeye çalışan bir erkek olduğu düşünülmeye başlandı. Bu sebeple başlarda gerçek katil asla bulunamadı ve Rackliff’in cinayeti çözülemeyerek rafa kaldırıldı.

Haberin Devamı

TUVALET SALDIRISINI ARKADAŞLARI DURDURDU

İşlediği suç yanına kalan Carr, okuluna döndü. 1994 yılında 2 kez okuldan uzaklaştırma cezası alan Carr, Rackliff’i öldürdüğü 7 Haziran 1992’den tam 2 yıl sonra aynı gün 13 yaşındaki okul arkadaşı Ann-Marie Clifford’a bıçakla saldırdı.

Sırtından bıçaklanan Clifford’ın akciğeri parçalandı ve bu saldırı sebebiyle neredeyse hayatını kaybediyordu. Carr’ın vahşi saldırısı, tuvalete giren 5 öğrencinin olaya müdahale etmesiyle durduruldu. Clifford, Carr’ın kendisine saldırmadan önce gülümseyerek yanına yaklaştığını anlattı.

Hemen gözaltına alınan Carr, verdiği ifadede kedileri bıçaklamaktan ve köpeklerin başlarını kesmekten çok hoşlandığını anlattı.

Tutuklanmasının ardından tıbbi bir değerlendirme tesisine gönderilen Carr, burada da 2 çalışanı boğmaya çalıştı. Clifford’a yaptığı saldırının yanı sıra bu saldırılardan da suçlandı.

1994 yılının aralık ayında mahkum edilen Carr, başlangıçta çeşitli psikiyatri birimlerinde tutuldu ancak diğer kadınlara düzenli olarak ciddi şekilde saldırmaya devam etmesinden dolayı tamamı erkeklerden oluşan bir birime transfer edildi.

Haberin Devamı

Buraya transfer olduktan sonra cezaevi görevlileri, Carr’ın sürekli Rackliff cinayetinden bahsettiğini fark etti. Carr, burada cezaevi arkadaşlarına itiraflarda bulunuyordu. Günlükleri ve yazdıkları Rackliff cinayetinin itiraflarıyla doluydu.

"YEMİN EDERİM KATİL OLMAK İÇİN DOĞDUM"

Hemen yetkililere haber verildi ve Carr’ın kişisel eşyalarına el konuldu. Günlüklerinin, Rackliff'in ölümü düşüncesindeki cinsel heyecanının ayrıntılarını içerdiği bulundu ve ayrıca kurbanını kıskandığını ve onu motive eden şeytan ve güçler hakkında yorum yaptığını söyledi. Carr’ın günlüğünün bir bölümünde şu ifadeler yer alıyordu:

Keşke seni tekrar öldürebilseydim. Söz veriyorum, bu sefer sana daha fazla acı çektireceğim, seni lanet pislik. Korkmuş çığlıkların beni tahrik etti.

Carr ayrıca günlüğüne, “Yemin ederim katil olmak için doğdum” yazmıştı ve bir arkadaşına yazdığı mektupta “Ben bir katilim. Öldürmek benim işim. Ve iş güzel” yazmıştı. Ayrıca saldırıları gerçekleştirdiği bıçağın resimlerinin çizimleri de defterlerde çokça mevcuttu.

Haberin Devamı

CİNAYETİ ANLATIRKEN KEYİFTEN GÜLDÜ

Hemen tekrar sorguya alınan Carr, Rackliff’i öldürdüğünü itiraf etti. Polisin kamuoyuna açıklamadığı bir bileziğin Rackliff'ten çalındığını da biliyordu. Carr, polisin cinayeti yeniden canlandırılmasını filme almasına yardım etti ve saldırıyla ilgili sorgulandığında ayrıntılar hakkında defalarca güldü.

Polis, bir keresinde kürekle bir köpeğin kafasını kesen Carr'ın hayvanlara karşı uzun bir zulüm geçmişi olduğunu keşfetti ve muhtemelen bir tür psikopatik bozukluğu olduğu sonucuna vardı. Carr, polis tarafından sorgulandıktan sonra bile cinayetle ilgili böbürlenmelerini yazmaya devam etti ve Ocak 1996'da hapishane memurlarına 'aşık' olduğuna dair bir dizi başka itirafta bulundu.

1996 yılının Mayıs ayında Rackliff cinayeti ile yargılanması başlayan Carr, 25 Mart 1997’de suçlu bulundu. Cinayeti işlediği sırada 12 yaşında olan Carr, İngiltere tarihinin en genç kadın katili oldu. En az 14 yıl hapis cezası aldığı açıklanan Carr, mahkeme salonunu terk ederken gülümsemesini sürdürüyordu.

Basın tarafından “Şeytan’ın Kızı” lakabı verilen Carr’ın ölüm ve şiddet saplantısı ülkenin gündemine bomba gibi düştü.

"ŞEYTAN'IN KIZI TEKRAR SOKAKLARA İNİYOR"

30 yıla yakın süredir hapiste bulunan Carr’ın ilerleyen günlerde serbest kalması ihtimaller arasında.

İngiliz The Mirror’ın haberine göre Carr’ın serbest kalma ihtimali İngiliz kamuoyunda da büyük tepkilere sebep oldu.

İşte o tepkilerden bazıları:

-Carr'ın işlediği suçlar korkunçtu ve hapishanede onun hala bir tehlike olduğuna dair işaretler var. Tek kişilik hücrede tutuluyor. Kimse onun serbest bırakıldığını görmek istemiyor.

-Kimse bir insanı böyle canice öldüren “Şeytan’ın Kızı”nın çocuklarıyla karşılaşmasını istemez.

-Şeytan’ın Kızı yakında sokaklara iniyor. Rahatça gezebileceğimiz günler sona ermek üzere.