İslam Dünyası iç savaşa mı sürükleniyor?
Irak ve Afganistan savaşlarıyla İran'ı kuşatan 'Sünni Duvarı' çöktü
Iran Şiiler'e yıllık 1 milyar dolar yardım aktardı. Irak'ta iktidara gelen Şiiler, Bahreyn, Kuveyt ve Suudi Arabistan'da ayaklanmaya başladı.
Irak Savaşı, Ortadoğu'nun tüm çehresini değiştirdi. ABD Ordusu Saddam'ı devirdikten sonra Irak nüfusunun yüzde 65'ini oluşturan Şiiler ilk kez iktidarda söz sahibi oldu. Bu durum yıllardır Irak'ın yönetimini üstlenen Sünni azınlığı rahatsız etti. Şii ve Sünniler, 2003'ün Ağustos ayında Hz.Ali Camii'nin bombalanmasıyla ciddi anlamda ilk kez karşı karşıya geldi. Çatışmalar başladı. Şiiler'in en kutsal mekanlarının başında gelen Askariye Türbesi'nin geçtiğimiz Şubat'ta havaya uçurulmasıyla "mezhep çatışması" resmen başladı. Şii-Sünni kavgası kontrol edilemez bir noktaya ulaştı. Onlarca cami bombalandı ve son 6 ay içinde her iki taraftan toplam 12 bin sivil öldü...
İlk bakışta iktidar mücadelesi olarak görülen bu çatışmanın niteliği israil'in Hizbullah harekatıyla açıklığa kavuştu. Suudi Arabistan, Ürdün, Kuveyt, Bahreyn ve Katar gibi Sünni Arap ülkeleri 1000 Lübnanlı'nın öldüğü katliama sessiz kaldı. Hizbullah ise, "israil'in zaferi Sünniler'in de zaferi olur" diyerek ayrılığı iyice körükledi.
ABD Genelkurmay Başkanlığı bile yeni askeri planlarını, Irak'taki çatışmaların bölge ülkelere sıçramasını önlemeye yönelik revize etti.
Peki gerçekten islam dünyası bir iç savaşa mı sürükleniyor? ABD yanlısı Sünni şeyh ve emirler, iktidarlarını korumak için 140 milyon Şii'nin yükselişini mi engellemeye çalışıyor? Lübnan'a Türk barış gücü askerlerinin gönderilmesinin tartışıldığı bu kritik dönemde Ortadoğu'da daha fazla kan mı akacak? Tüm bu soruların yanıtını dizimizde bulacaksınız...
Irak Savaşı'ndan sonra Ortadoğu'yu kökten değiştirecek kritik gelişmeler yaşanıyor. Saddam döneminde Irak'ta baskı altında yaşayan Şiiler, iktidara geldi. Irak hükümetinin çoğunluğunu Şiiler oluşturuyor; kabineyi Şii Başbakan Nuri El Maliki yönetiyor. Saddam döneminde sürgüne yollanan onbinlerce Şii din adamı, akademisyen, hukuk uzmanı ve siyasetçi yeniden Irak'a döndü.
Ortadoğu'da yaşayan milyonlarca Şii, Irak örneğinden yola çıkarak daha fazla hak ve özgürlüğe sahip olmak için harekete geçti. Sürgünler nedeniyle aralarında organik bağ kurulan Iraklı, iranlı, Lübnanlı, Bahreynli, Katarlı ve Kuveytli Şiiler siyasi yapılanmaya gitti. 2005 seçimlerinde Hizbullah, Lübnan kabinesine 2 bakan ve meclise 35 milletvekili soktu. SArabistan'da yerel seçimlerde Şiiler'in aldığı oylar 2 kat arttı.
İran Şiiler'i örgütlüyor
Şiiler'in en büyük destekçisi elbette İran... Irak Savaşı'mn en kârlı çıkan ülkesi İran, Afganistan'la Taliban, Irak'ta Baas rejimlerinin; yani "Sünni Duvarı"nın çöküşüyle manevra alanı kazandı. İran, Irak, Bahreyn, Lübnan, Suudi Arabistan ve Kuveyt gibi ülkelerde Şiiler'e yardım ediyor. Iran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad'ın talimatıyla Iraklı radikal Şii El Sadr'a bağlı Mehdi Ordusu ve Lübnan'da konuşlanan Hizbullah başta olmak üzere tüm Ortadoğu'daki Şiiler'e l milyar dolar aktarıldı.
Şiiler'in yükselişi Arap dünyasını korkuttu. SArabistan, Kuveyt, Mısır, Ürdün ve Bahreyn gibi ülkelerin Iraklı Şiiler'e yönelik terör saldırılarına destek verdiği öne sürülüyor, iddialara göre Mısır ve S.Arabistan, terörist Zarkavi'ye lojistik destek sağladı. Irak'ta yaşanan mezhep çatışmalarında on bini aşkın sivil öldü. israil'in Lübnan saldırısında 1000 Şii can verdi. Kısacası, başta Irak ve Lübnan'da olmak üzere Ortadoğu'da akan kan durdurulamadığı takdirde şiddetin yayılmasına kesin gözüyle bakılıyor.
1400 yıllık ayrılık giderek derinleşiyor
Şii ve Sünniler arasındaki ayrılık 632 yılına uzanıyor. Hz. Muhammed ölümüyle birlikte Müslümanlar arasında liderlik tartışması yaşandı. Bir taraf Hz. Muhammed'in amcasının oğlu Hz.Ali'nin halife olmasını istedi. Çünkü Hz.Muhammed'in soyundan gelenlerin (Ehli Beyt) islam'ı tam anlamıyla yaşadığı ve tüm Müslüman dünyasına örnek olacağına inanıyorlardı. Diğer taraf kayınpederi Hz.Ebu Bekir'in yolundan ilerlemeyi tercih etti. Sonunda Hz.Ebu Bekir halife oldu... Onu Hz.Ömer ve Hz. Osman izledi. Hz.Ali dördüncü halife oldu. Hz. Ali ve oğlu Hz. Hüseyin'in ölümüyle birlikte Müslümanlar arasında bölünme başladı. 'Ali'nin yolunda ilerleyen" anlamına gelen Şii kavramı doğdu.
Şiiler, sadece Hz.Muhammed'in soyundan gelenlerin islam literatürüne kazandırdığı hadisler doğrultusunda dini yaşamaya başladı. Yüzyıllar içersinde Şii ve Sünniler'in dine olan yaklaşımlarında farklılıklar oluştu. Bu durum Sünni ve Şiiler arasında çatışmaların başgöstermesine yol açtı. Şiiler'e yönelik ilk ciddi hareket Osmanlı İmparatorluğu'nun Arap Yarımadası'nın kontrolünü kaybetmesiyle başladı. 1926'da Arabistan'da iktidara gelen Suud Hanedanı, Şiiler'in ibadet özgürlüğünü kısıtladı. Şiiler'e karşı şiddet olayları başladı. Irak'ta Saddam Hüseyin, on binlerce Şii akademisyen, din adamı, siyasetçi, doktor ve hukuk adamını sürgüne yolladı. Önde gelen Şiiler, Iran, Bahreyn ve Lübnan'a yerleşti. Saddam ayaklanan Şiiler'i katletti. Diktatör devrildikten sonra Şiiler, ilk kez Irak'ta iktidara geldi. Nüfusunun yüzde 90'ının Şii olduğu İran'ın desteğini alan Şiiler ve Sünniler arasında çatışmalar başladı ve kontrolden çıktı.