İran’da ‘ahlak polisi’ kaosu! Başsavcı Muntazeri açıkladı devlet medyası yalanladı
Mahsa Amini'nin ölümüyle başlayan protestolar İran'da tüm şiddetiyle sürüyor. İran resmi medyası, Mahsa Amini gösterilerinin ardından ‘Ahlak Polisi’nin lağvedildiğini yalanlarken hükümet yetkilileri çelişkili açıklamalarda bulundu. Aktivistler rejimin bu haberlerle dikkat dağıtmaya çalıştığını savunuyor.
Protestoların dinmediği İran'da ‘Ahlak Polisi’ olarak görev yapan İrşad Devriyeleri’nin lağvedildiği haberi hafta sonu hem ülkede hem de dünyada büyük yankı buldu. İran Başsavcısı Muhammed Cafer Muntazeri’nin, zorunlu başörtüsü yasasının gözden geçirildiği, ayrıca Ahlak Polisi’nin de kaldırıldığını söylediği aktarılmıştı.
MEDYA YALANLADI
Ancak İran devlet medyası, kolluk gücünü İçişleri Bakanlığı’nın denetlediğini, yargının görevinin bu olmadığını belirterek Muntazeri’yi yalanladı. Muntazeri’nin açıklamasının bir konferansta kendisine yöneltilen bir soruya karşılık doğaçlama bir cevap niteliğinde olduğu belirtildi. Dünya basını, söz konusu gelişmeyi, rejimin ‘geri adımı’ olarak duyurmuştu.
SÖZCÜ FARKLI KONUŞTU
İran İyiliği Emretme ve Kötülükten Sakındırma Birimi’nin sözcüsü Seyid Ali Hanmuhammedi, Jamaran News isimli internet sitesine verdiği özel mülakatta “İrşad Devriyeleri’nin görevinin sona erdiğini” söyledi. Söz konusu birimin kapatılıp kapatılmadığına ilişkin soruyu yanıtlayan sözcü “Savcılık ve adli makamların emriyle hareket eden ahlak polisinin görevi sona ermiştir” ifadelerini kullandı. Sözcü, başörtüsü denetimlerinin “gerekli birimlerce, daha güncel, daha etkili ve modern yöntemlerle, teknolojiden de faydalanılarak devam edebileceğini” söyledi.
‘BİR DEĞİŞİKLİK YOK’
İran’daki aktivistler ise hükümetin bu haberlerle dikkat dağıtmaya çalıştığını belirterek protestocuları uyardı. Protestoların başındaki isimler, ülkede kadınların kıyafetlerine yönelik bir değişiklik olmadığını, Ahlak Polisi’nin de görevde olduğunu belirtti. Sosyal medyada yapılan paylaşımlarda üç günlük yeni bir grev çağrısında bulunuldu. Yapılan açıklamada, İrşad Devriyeleri lağvedilse bile bunun rejimin başörtüsü politikasını değiştirmeyeceği, sadece kuralın icra edilmesinde değişikliğe gidilebileceği bildirildi.
GÖSTERİLER ÜÇÜNCÜ AYINDA
Mahsa Amini’nin (22) kurallara uygun örtünmediği gerekçesiyle Tahran’da Ahlak Polisi tarafından gözaltına alınması, üç gün sonra 16 Eylül’de yaşamını yitirmesi halkta büyük tepkiye yol açmıştı.
İranlı yetkililer inceleme başlatsa da, Amini’nin ölümü ülkede 1979’daki İslam Devrimi’nden bu yana en büyük protestolara neden olmuştu. Norveç merkezli İnsan Hakları örgütüne göre, 16 Eylül’den beri eylemlerde 448 kişi öldü.
‘ARTIK ÇOK GEÇ’
ABD merkezli insan hakları örgütü Abdorrahman Boroumand Center’ın kurucularından Roya Boroumand, Fransız ajansı AFP’ye yaptığı açıklamada, “Bu birliği (Ahlak Polisi) lağvetmek için vakit biraz geç olabilir. Çünkü protestocular artık rejim değişikliği istiyor. Ayrıca kadınların kıyafetlerini ve vatandaşların özel hayatını kontrol eden yasaları değiştirmeden bu birliği lağvetmek, sadece bir PR adımı olur” dedi.
EJEİ: İDAM CEZALARI EN KISA SÜREDE UYGULANACAK
İran Yargı Erki’ne bağlı Mizan Haber Ajansı’nda yer alan haberde, İran Yargı Erki Başkanı Gulam Hüseyin Muhsini Ejei, 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin hayatını kaybetmesinin ardından ülke genelinde başlayan protestolarda tutuklanan protestocuların cezalarının uygulanacağını söyledi. Ejei, “Protestolarda tutuklanan protestocular hakkında verilen idam ve uzun süreli hapis cezaları çok kısa sürede sonuçlandı ve bu cezalar en kısa sürede uygulanacak. Bozgunculuk yapan ve devlete karşı savaş içerisinde olan, her türlü silah ile cinayet işleyen ve ülkede güvensizlik oluşturan protestocuların cezaları da yargı tarafından onaylandı ve bu cezalar yakın bir zamanda uygulanacak” ifadelerini kullandı.
İran'ın başkenti Tahran'da 13 Eylül'de gözaltına alındıktan sonra fenalaşarak hastaneye kaldırılan 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin 16 Eylül'de yaşamını yitirmesi ülkede infiale yol açmıştı. İran Ulusal Güvenlik Konseyi, ülkede Mahsa Amini'nin hayatını kaybetmesinin ardından başlayan ve 3'üncü ayına giren protestolarda şu ana kadar 200’den fazla kişinin hayatını kaybettiğini duyurmuştu.