'İran her an saldırabilir'
İranlı uzmanlar, Tahran yönetiminin Huzistan eyaletine bağlı Ahvaz kentinde düzenlenen ve Körfez ülkelerinin suçlandığı silahlı saldırıya "sert" cevap vermeye hazırlandığı görüşünde.
Yaklaşık bir milyon insanın hayatına mal olan İran-Irak Savaşı'nın 38'inci yıl dönümü dolayısıyla İran'ın güneybatısındaki Arap yoğunluklu Ahvaz kentinde düzenlenen askeri geçit töreni esnasında düzenlenen silahlı saldırıda 25 kişinin hayatını kaybetmesinin ardından Tahran yönetimi, ABD ile İsrail'i ve onların "bölgesel işbirlikçisi" olarak nitelendirdiği Körfez ülkelerini suçladı.
AA muhabirine açıklamalarda bulunan İranlı uzmanlar, saldırının Yemen'deki savaşla bağlantısının olduğuna dikkati çekerek ülkenin siyasi ve askeri yetkilileri, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), ABD ve İsrail'i eylemin sorumluları olarak işaret ediyor ve "bunun cevabının" olacağı değerlendirmesinde bulunuyor.
Yemen savaşı ve Ahvaz saldırısı arasındaki bağlantı
Siyaset Bilimi Uzmanı ve Akademisyen Keyvan Saidi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yemen'den Suudi Arabistan'a atılan füzelerle Ahvaz saldırısı arasında bir bağ olduğuna dikkati çekerek, Suudi Arabistan ve BAE'nin, Yemen konusunda işbirliklerini güçlendirdiğini ve Ahvaz'daki saldırıdan duydukları memnuniyetin sebebinin Yemen'den atılan füzelere yönelik öfkeleri olduğunu söyledi.
Saidi, Suudi Arabistanlıların saldırıdan duyduğu memnuniyete sosyal medyadaki paylaşımlarından şahit olduklarını ve BAE Veliahtı danışmanının da saldırıyı dolaylı olarak savunduğunu ileri sürerek, muhtelif hesaplardan bu saldırıyı sahiplenen paylaşımlar olduğunu ve bunun da "saldırganların nerede himaye edildiğini gösterdiğini" dile getirdi.
Geçen yıl da Erbain törenlerine az bir zaman kala buna benzer saldırıların olduğunu hatırlatan Saidi, "Erbain, İran ile Irak'ın ortak bir sembolüdür ve Suudiler bu yüzden Erbain'i hedef alıyor. Aynı zamanda iki ülke arasındaki ticari ilişkileri de bozmayı amaçlıyor. Suudi Arabistan, İran ile Irak'ın yakınlaşmasından endişe duyuyor. Bunun için de istikrarsızlık ve güvensizlik ortamı icat ediyor." açıklamasında bulundu.- El-Ahvaziye ve Ahvazuna örgütleriİran Araplarından olan Saidi, El-Ahvaziye ve Ahvazuna gruplarının İran'dan ayrılma gibi bir amaçlarının olduğuna dikkati çekerek, "Bu grupların liderlerinin Suudi Arabistan ile olan ilişkileri gizli değildir. Hatta saldırıdan 14 saat önce de sosyal medya hesaplarından eylemle ilgili uyarıda bulunmuşlar. Fakat yine de bu onların eylemi olmayabilir." ifadelerini kullandı. İran'ın saldırılara nasıl cevap vereceğine ilişkin olarak da Saidi, "Ruhani hükümeti diplomasiye çok önem veriyor ve bu alanda aktif. Büyükelçilerin uyarılması da bunun bir göstergesi. Fakat Deyrizor ve İran Kürdistan Demokrat Partisi (İKDP) karargahlarına yapılan saldırılar da İran'ın bir cevap yöntemi." açıklamasında bulundu.
İranlı Uluslararası İlişkiler Uzmanı Fuat İzedi, terörist grupların, eylem düzenleyebilmesi için askeri eğitime ve maddi desteğe ihtiyaç duyduğuna işaret ederek, "DEAŞ ve El-Ahvaziye gibi grupların geçmişten bu yana Suudi Arabistan, BAE, ABD ve İsrail gibi devletlerle ilişkisi bulunuyor." şeklinde konuştu.
"İran saldırıya cevap olarak füze saldırısı düzenleyebilir"
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John R. Bolton'un "İran rejiminin yıkılması için faaliyetlere Huzistan ve Kürdistan'dan başlanmalı" şeklinde görüş belirttiğine vurgu yapan İzedi, "Bolton'un dikkat çektiği gruplar ABD ve Suudi Arabistan tarafından korunuyor ve neticesi de son saldırı olmuştur." ifadelerini kullandı.
İran'ın, 7 Haziran 2017'deki Meclis Binası ile Humeyni'nin türbesine eş zamanlı düzenlenen saldırılardan sonra DEAŞ'ın Deyrizor'daki noktalarını hedef aldığını belirten İzedi, son olarak da sınırdaki saldırılara cevap olarak İKDP'nin Irak'ın Erbil kentindeki karargahına füze saldırısı düzenlediğini hatırlattı.
Saldırının mali kaynağının Suudi Arabistan'dan temin edildiğini ileri süren İzedi, "İran saldırının hamisi olarak Suudi Arabistan'ı görüyor. Eğer İran saldırıya cevap olarak balistik füze saldırısı düzenlerse buna şaşırmamalı. Elbette İran'ın tek seçeneği füze saldırısı değildir. Tahran yönetiminin cevap için başka seçenekleri de vardır. Ancak şunu söylemek lazım, İran'ın bu seferki cevabı çok sert olacak." değerlendirmesinde bulundu.
AB ülkelerindeki İran'ın diplomatik misyonları ile son Ahvaz saldırısı arasında da bağ olduğunu iddia eden İzedi, "Bunlar organizeli olarak yürütülen bir plandır. Söz konusu saldırı da bunun bir neticesiydi. Ancak bu planların kimin çıkarına hizmet edeceğini şimdiden kestirmek zor" olduğunu kaydetti.