İngiltere'de Sisi hakkında tutuklanma emri çıkarılması istendi

Merkezi İngiltere'nin başkenti Londra'da bulunan Uluslararası Adalet Odaları (Guernica 37), Sisi'nin İngiltere ziyareti öncesi Londra Polisi Terörle Mücadele Biriminden, "Mısır hükümeti ve devlet kurumları aleyhindeki güvenilir işkence iddialarını" soruşturmasını istedi.

Guernica 37'nin açıklamasında Mısır Devrim Konseyi'nin talebi üzerine harekete geçildiği belirtilerek, başvuruda Mursi'nin ölümü ile ölümü öncesi gördüğü ve işkence teşkil eden muamelenin soruşturulmasının talep edildiği vurgulandı.

"MURSİ'NİN ÖLÜMÜNÜN CEZASIZ KALMASINA İZİN VERİLEMEZ"

Sisi'nin, Mursi'ye yapılan işkenceden habersiz olduğunun düşünülemeyeceği belirtilen açıklamada, "Mursi'nin gördüğü muamelenin ölümüne katkıda bulunduğu sadece varsayım değil, askeri rejimin elinde gördüğü muamelenin onu öldürdüğü ve niyetin de bu olduğuna dair inandırıcı argümanlar var." denildi.

Açıklamada, Mursi'in ölümünün cezasız kalmasına izin verilemeyeceği ve soruşturma veya kovuşturma fırsatının oluşması durumunda bunun gereğinin yerine getirilmesi gerektiği vurgulandı.

TUTUKLANMASI İSTENDİ

Birleşik Krallık'ın herhangi bir işkence suçunu, işlendiği yer neresi olursa olsun, soruşturmak ve kovuşturmakla yükümlü olduğuna dikkat çekilen açıklamada, Sisi'nin ziyareti göz önüne alındığında uygun adımların atılmasının zorunlu olduğu savunuldu.

Guernica 37, bu kapsamda Sisi hakkında tutuklama emri çıkarılmasını istedi.

Sisi'nin İngiltere-Afrika Yatırım Zirvesi kapsamında Londra'da olması bekleniyor.

Guernica 37 daha önce de BM'den Mursi'nin ölümü hakkında bağımsız bir soruşturma başlatmasını talep etmişti.

MURSİ'NİN ÖLÜMÜ

Müslüman Kardeşler'in önde gelen isimlerinden Muhammed Mursi, 2012'de Mısır'ın demokratik yollarla seçilen ilk cumhurbaşkanı olmuştu.

Mursi, görevdeki bir yılının ardından dönemin Savunma Bakanı ve şimdiki Cumhurbaşkanı Sisi liderliğinde yapılan askeri darbeyle cumhurbaşkanlığından uzaklaştırılarak hapse atılmıştı.

17 Haziran'da hapishanede hayatını kaybettiğinde Mursi, birçok insan hakları grubu ve bağımsız gözlemcilerin siyasi olduğunu belirttiği suçlamalardan yargılanıyordu.