Choudary'nin yanı sıra yakın arkadaşı Mizanur Rahman da aynı faaliyetten suçlu bulundu.
İki sanık hakkında karar 28 Temmuz'da verildi ancak kararla ilgili haberlerin yayını Salı günü, üç farklı kişinin de benzer suçlamalardan yargılandığı davanın sonuçlanmasıyla yapılabildi.
Polis, 49 yaşındaki Choudary'nin yıllarca faaliyetlerini 'yasalar çerçevesinde' yürüttüğünü söyledi ancak 2014 yılında IŞİD'e bağlılık yemini edince gözaltına alınmıştı.
Polis, ciddi terör suçlarından yargılanan birçok şüphelinin Choudary'nin konuşmalarından ve vaazlarından etkilendiğini ifade etti.
Terörle mücadele birimleri 20 yıldır, beş çocuk babası Choudary'yi ve Choudary'nin yönetimine yardımcı olduğu yasadışı kuruluşları, genç kadınlarla erkekleri radikalleştirdiği suçlamasıyla yargılamaya çalışıyordu.
Ancak avukat olan Choudary, faaliyetlerini yıllardır yasalar çerçevesinde yürütüp mahkemelik olmuyordu.
Choudary ve Rahman, İngiltere'nin 2000 tarihli Terör Yasası'nın 12 maddesi uyarınca, 29 Haziran 2014 ile 6 Mart 2015 tarihleri arasında IŞİD'e destek verilmesi çağrısı yapmaktan suçlu bulundu.
Choudary ve Rahman hakkında verilen karar, benzer eylemlerden suçlu bulunan bir grup hakkında görülen ayrı bir davanın da sonuçlanmasıyla kamuoyuyla paylaşıldı.
IŞİD'e bağlılık yemini ettiler
Mahkemede, 2014 yazında IŞİD'in 'hilafet ilan ettiğini' duyurmasının ve Müslümanlara destek vermeleri, biat etmeleri talebinde bulunmasının ardından, Choudary ve Rahman'ın da konuşmalarıyla IŞİD'e destek çağrısı yaptıkları belirtildi.
Her iki din adamı ayrıca IŞİD liderine bağlılık yemini etti.
Choudary, terör suçlarıyla bağlantılı olduklarından şüphelenilen onlarca kişinin bağlantılı olduğu el Muhacirun grubunun bir süre sözcülüğünü yaptı.
Choudary, El Muhaciroun'un lideri Omar Bakri Muhammed'in, 7 Temmuz 2005'te Londra'daki intihar saldırılarının ardından İngiltere'den kaçmasıyla Avrupa'daki en etkili radikal İslamcılardan biri oldu.
El Muhacirun'un birçok üyesi de Suriye'ye uçmak için İngiltere'den ayrıldı veya ayrılmaya çalıştı.
Choudary, 2013 yılı Mart ayında yaptığı bir konuşmada 'Müslüman inancının tüm dünyaya hükmetmesini' istediğini söyledi.
Choudary, "Çocuğunuz bir daha okula gittiğinde öğretmeni 'Büyüyünce ne olmak istiyorsun?' 'Amacınız ne?' diye sorduğunda, 'İslam'ın, İngiltere dâhil tüm dünyaya hâkim olmasını istiyorum, amacım bu' demeleri gerekir" diye konuştu.
Facebook'tan IŞİD'e destek ve katılım çağrısı
Mahkemede, IŞİD'in 2014 yılı Haziran ayında 'hilafet ilan etmesinden' sonra, Choudary'nin en yakın yardımcılarıyla beraber Londra'nın doğusunda bir restoranda toplandığı düzenlediği belirtildi.
'Hilafet'i meşru kabul etmeden önce de, Choudary'nin şimdi Lübnan'da hapis yatan 'ruhani rehberi' Omar Bakri Mohammed'e danıştığı kaydedildi.
Choudary duruşmasında ayrıca, Suriye'de 2014 yılında 'Cihatçı John' olarak bilinen Mohammed Emwazi'nin gazeteci James Foley'i öldürmesini de kınamayı reddetti.
Choudary mahkeme jürisine, "Eğer objektif bir bakış benimsediyseniz, birilerinin cezalandırılabileceği durumlar yaşanabilir" dedi.
Mahkemeye göre Rahman da Facebook'ta takipçilerine 'IŞİD kontrolündeki topraklara hicret etmelerinin vazifeleri olduğunu' söyledi.
Bir İngiliz IŞİD savaşçısının yeni katılımcılar bulması uyarısını yapması üzerine Rahman, "Açık olalım, Hilafet'teki Müslümanların yardıma ihtiyacı var. Oraya gidebilecek ve Müslümanlara yardım edebilecek olanlar gitmeli ve yardım etmeli" yazdı.
Londra Emniyet Teşkilatı terörle mücadele birimi başkanı Dean Haydon, Choudary ve Rahman'ın suçlu bulunduğu davanın 'terörle mücadelede mühim bir adım' olduğunu söyledi.
Haydon, "Bu adamlar yıllarca yasaların çerçevesinde hareket etti. Ancak yarattıkları etki, yaydıkları nefret ve terör örgütlerine katılmaya teşvik ettikleri gençlere ilişkin terörle mücadele birimlerinden tek bir kişinin bile şüphesi yok" dedi.
'Sosyal medyanın gücünü kullandılar'
Haydon, "Polis için dönüm noktası bağlılık yemini etmesiydi. Sonunda, çizgiyi aştıklarına dair kanıtımız oldu ve IŞİD'i desteklerini kanıtlayabildik" diye konuştu.
Haydon, mahkemenin 20 yıldan uzun sürede toplanan belgeleri ve 12.1 terabayt verinin bulunduğu 333'ten fazla elektronik cihazı incelediğini söyledi.
İngiltere Savcılık Ofisi'nin terörle mücadele birimi başkanı Sue Hemming de Choudary ve Rahmann'ın 'bir terör örgütünü meşrulaştırmaya çalıştıklarını ve başkalarını örgüte katılmaya teşvik ettiklerini' ifade etti.
Hemming, "Bu tip mesajlara inanmaya yatkın, genç veya daha kırılgan kişileri etkilemeye çalışmak için sosyal medyanın gücünü kullandılar" diye konuştu.
Choudary'nin Twitter'da 32 bin takipçisi var. Ağustos ayında ve Mart ayında kapatılması talebine rağmen Choudary'nin Twitter hesabına erişim devam ediyor.
Choudary ve Rahman hakkındaki ceza 6 Eylül'de açıklanacak.
Choudary'nin destekçileri arasında İngiliz asker Lee Rigby'yi öldüren Michael Adebolajo, Michael Adebowale, IŞİD'in infazcılarından olduğundan şüphelenilen Siddhartha Dhar ve 2003'te Tel Aviv'de intihar saldırısı düzenleyen İngiliz vatandaşı Omar Sharif de var.
İngiltere'de Salı günü görülen ayrı bir duruşmada da Mohammed Alamgir, Yousuf Bashir ve Rajib Khan, IŞİD'e destek çağrısı yapmaktan suçlu bulundu.
Üç zanlının da Choudary'yle bağlantısı vardı ve IŞİD'e katılıma teşvik için konuşmalar yapıyorlardı.
BBC muhabiri Dominic Casciani, kanıtların Anjem Choudari'nin İngitere'nin en tehlikeli adamlarından biri olduğuna işaret ettiğini söylüyor.
Casciani'nin Choudary'ye ilişkin yorumu şöyle:
"Bir bomba üreticisi değil. Bir kolaylaştırıcı da değil. Ama, başkalarını durmamaya, ortak dünya görüşlerini uygulamaları için şiddete yönelmeden önce kendilerini düşünmeye teşvik eden bir ideolog, bir düşünür."