Gazete Vatan Logo

İdam deneyi! İğne ile 1 saat can çekişti, Kenneth Smith 25 Ocak'ta hiç denenmemiş insanlık dışı bir yöntem ile idam edilecek

2017'den beri öleceği günü bekledi, infaz günü geldiğinde damarlarına sokulan iğneler 1 saat can çekişmesine neden oldu. Ölmediği için infazı ertelenen Kenneth Smith, 25 Ocak'ta şimdi ise daha önce hiç denenmemiş ve insanlık dışı olduğu ifade edilen bir yöntemle infaz edilecek. Peki, idam mahkûmunu nasıl bir son bekliyor?

İdam deneyi! İğne ile 1 saat can çekişti, Kenneth Smith 25 Ocak'ta hiç denenmemiş insanlık dışı bir yöntem ile idam edilecek

Takvimler Mart 1988'i gösterdiğinde ABD'nin Alabama eyaletinde yaşayan Kenneth Smith, Elizabeth Sennett'i öldürmek suçundan mahkûm edildi. Smith, ortağı John Forrest Parker ile birlikte Elizabeth Sennett'i bıçaklayarak öldürdüğü bir kiralık cinayet planından suçlu bulunmuştu. 2017'deki yeniden yargılamadan bu yana idam hücresinde tutuluyor ve idam edileceği günü bekliyordu. 17 Kasım 2022 akşamı Smith, sedyede bir saat boyunca öldürülmek için bekledi. Enjeksiyonla el, kol ve köprücük kemiği damarlarına iğneler sokulmaya çalışılıyordu. Ancak bir türlü infazı gerçekleşemedi. Gece yarısından hemen önce infazı iptal edildi. Yaşadığı anları, "Bağlıydım, nefes alamıyordum. Yaprak gibi titriyordum. İnsanlarla dolu bir odada tamamen yalnızdım ve hiçbiri bana yardım etmeye çalışmadı ve ben de yardım için haykırıyordum. Gerçekten kendime gelmeye başlamam bir ay kadar sürdü" diyerek anlatmıştı. Mahkûm, saatlerce infaz masasında beklerken olay ülkedeki 'zehirli iğne' tartışmalarını daha da alevlendirdi.

Haberin Devamı

'ACIMASIZ VE DAHA ÖNCE DENENMİŞ BİR YÖNTEM''

Zehirli iğne yani ölümcül enjeksiyon, ABD'de kullanılan en yaygın idam biçimlerinden biri. Bu iğne, midazolam, veküronyum bromür ve potasyum klorür maddelerinin karıştırılmasıyla hazırlanıyor. Uygulandıktan sonra kişiyi önce uyku haline getirerek solunumu engelliyor, ardından da kalbi durduruyor. Kabul edilen bir idam yöntemi olsa da son yıllarda yaşanan başarısızlıklar yöntem hakkında büyük tartışma yarattı.

Ve en son Kenneth Smith'in ilk infazı sırasında yaşanan başarısızlık bambaşka bir konuyu daha gündeme getirdi. Mahkûmun can çekişmesi, Alabama Yüksek Mahkemesi'nin 'zehirli iğne' yerine daha önce ABD'de hiç kullanılmamış bir yöntem olan 'nitrojen hipoksi' ile infaz talebini resmi makamlara iletmesine yol açtı. 'Oldukça acımasız ve daha önce denenmemiş bir yöntem' olarak görülen bu infaz şekli de veterinerler dahil olmak üzere birçok kişi ve kurum tarafından şiddetle kınandı. Nitrojen hipoksiyle infazda Smith'e bir maske takılacak ve vücuduna nitrojen pompalanacak. Birleşmiş Milletler uluslararası insan hakları yasalarına göre işkence anlamına gelebilecek 'yeni ve denenmemiş' olarak tanımlanan bu yöntem, güvenlik ve insan hakları nedenleriyle incelemeye alındı. Ocak ayında Birleşmiş Milletler, uzmanlarının yöntemin ciddi acılara yol açabileceğinden endişe duyduğunu belirten bir bildiri de yayınladı.

Haberin Devamı

25 OCAK'TA İLK KEZ UYGULANACAK

1988'de kiralık cinayet suçundan hüküm giymiş iki kişiden biri olan Smith, eyalet mahkemesinde kendisine sunulan infaz yöntemine itiraz etti. Smith ve avukatları, onun zaten başarısız infaz girişimi travması yaşadığından, ikinci bir infaz girişiminin zalimce ve alışılmadık bir ceza teşkil edeceğini iddia etse de Alabama Yüksek Mahkemesi 12 Ocak'ta itirazı reddetti. Bu nedenle, 25 Ocak tarihi şu anda nitrojenin resmi bir uygulama yöntemi olarak ilk kez kullanılacağı anlamına geliyor. Başarısız infaz girişimi hakkında konuşan Smith yaşadıklarını şöyle anlattı:

"35 yıldır vakit geçiriyorum ve köşeyi dönüp bu durumu yaşayan kardeşlerimin yerine kendimi koymaya çalıştım. Ancak hiçbir şey seni buna hazırlamıyor. Randevunuzu almadan önce kaygı artmaya başlar. Ve evet, bunu yaşayana kadar farkına varmadığım bir zihinsel travma oluşuyor."

Haberin Devamı

Milliyet'ten Fazilet Şenol'un derleme haberine göre; Kenneth Smith, bir değişiklik olmadığı takdirde 25 Ocak Perşembe günü 'insan hakları ihlali' olduğu ifade edilen tartışmalı nitrojen hipoksi yöntemiyle infaz edilecek. Azotun hayvan denekler üzerindeki etkisini araştıran veteriner hekimler, nitrojenin hayvanlar için bile uygun olmayan bir ötanazi şekli olduğunu düşünüyor. Alternatif olarak sunulan nitrojen hipoksi infazında mahkûma nitrojen veya helyum gibi bir gaz solutuluyor. 1960'lı yıllarda yapılan bir çalışmada saf nitrojen solumaya başlayan deneklerin 17-20 saniye içinde bilincini yitirdiği ve üç saniye gibi kısa bir süre içinde de tamamen nefes alıp vermeyi bıraktıkları tespit edilmişti.

'NASIL DAVRANDIĞI ÖNEM TAŞIYOR'

Bu yöntem için bazı araştırmacılar vücudun oksijen eksikliği yaşadığını tespit edemediğini bu sebeple kişinin herhangi bir acı da yaşamadığını iddia ediyor. Sadece, karbondioksit artışı nedeniyle bacaklarda hafif bir ağrı hissediliyor. Diğer infaz yöntemlerinde olduğu gibi bir boğulma hissinin yaşanmadığı iddialar arasında. Bugün üç ABD eyaletinde hipoksi yöntemi yedek yöntem olarak kabul edilmiş durumda.

Haberin Devamı

Hayvanlar için bile uygun görülmeyen nitrojen hipoksinin söylendiği gibi hızlı bir yöntem olmadığı, kedi ve köpeklerin bilincini yitirmeden önce öldüklerinin farkına vardığı ve bir domuzun ise bu yöntemle ölümüm 7 dakika sürdüğü Amerikan Veterinerler Derneği ile Dünya Hayvan Koruma Derneği tarafından belirtiliyor. Uzmanlara göre hipoksi uygulanan mahkûmun nasıl davrandığı büyük önem taşıyor. Örneğin nefesini tutuyor veya derin nefes almıyorsa ölüm çok daha uzun sürebilir. Ölüm Cezası Bilgi Merkezi yöneticisi Robert Dunham'a göre her halükarda kurbana önce anestezi uygulanması gerek. Bu durum ise beraberinde şırınga ile ölümde karşılaşılan ilaç şirketlerinin ilaçlarının insanları öldürmek için kullanılmasını istememesi soruna yol açıyor. Buradan yola çıkan Dunham şu ifadeleri kullanıyor:

"ABD'de temel sorun şu ki ölüm cezasının kötü yanlarını istemiyor. Sadece mahkûmun idamını istiyor. Ancak bunun zalim bir yolla insan öldürmek anlamına geldiğini ve bu yükü vicdanında istemiyor. Bu da bir iç çelişki. İdam konusunda insanların şunu anlaması lazım: Ölüm cezası insani bir eylem değildir."