Gazete Vatan Logo

"Hürmüz Boğazı'nda gerilimin artması İran'ın aleyhine"

İranlı uluslararası ilişkiler ve ekonomi uzmanları, Tahran yönetiminin Hürmüz Boğazı'nda gerginliği artırıcı adımlar atmasının kendi lehine olmadığını ve yeni yaptırımlar gelebileceğini belirtiyor.

"Hürmüz Boğazı'nda gerilimin artması İran'ın aleyhine"

ABD'nin nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından Körfez'de tırmanan gerilim İran'ın 19 Temmuz'da Hürmüz Boğazı'nda İngiltere bandıralı petrol tankerini alıkoymasıyla yeni bir safhaya ulaştı.

Bölgedeki gelişmeleri AA muhabirine değerlendiren uzmanlar, Tahran yönetiminin misilleme amacıyla bu tür adımlar atmasının İran'ın çıkarına olmadığı görüşünde.

ABD'deki Harrisburg Üniversitesinden Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mehdi Nurbahş, "Orta Doğu'da son günlerde ABD ve İngiltere ile Tahran yönetimi arasında yaşanan gerilim hiçbir şekilde İran'ın lehine değildir. Son aylarda ABD, İsrail ve Suudi Arabistan, İran aleyhine bir koalisyon oluşturmak için ciddi çaba sarf ettiler." dedi.

"İran üzerindeki baskılar artıyor"

Tahran yönetiminin İngiliz tankerlerine el koymasının ardından ABD'nin İran aleyhine dünya çapında koalisyon kurma çabalarına hız verdiğini belirten Nurbahş, "İran üzerindeki baskılar artıyor. ABD Başkanı Donald Trump, Basra Körfezi'nde güvenlik sorunları yaşanmasından sonra baskı sürecini hızlandırdı." ifadelerini kullandı.

Mehdi Nurbahş, Tahran yönetiminin bu durumdan çıkmak için etkin diplomatik faaliyetler yürütmesi gerektiğini söyledi.

İranlı ekonomi uzmanı Hamid Asifi ise yaptırımların tetiklediği ülkesindeki ekonomik krize dikkati çekerek, "Bu gidişat İran'da önü alınamayacak protesto gösterilerinin başlamasına sebep olabilir." dedi.

Tahran yönetiminin boğucu yaptırımlarla karşı karşıya kaldığını dile getiren Asıfi, "Bu durumdan kurtulmak için çabalıyorlar. Onlar, 'Yaptırımlar nedeniyle ya yok olacağız veya rejim yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır' kanaatindeler. Tahran yönetimi bu nedenle Hürmüz Boğazı ve Basra Körfezi'nde bu tür tehlikeli adımlar atmaktadır. Biz petrol satamaz isek hiçbir ülke satamayacaktır diyorlar ki bu, krizi daha da büyütüyor." diye konuştu.

"Yeni yaptırımlar gelebilir"

Haberin Devamı

İran'ın İngiltere'ye ait tankere el koymasının ardından Londra hükümetinin Hürmüz Boğazı'ndaki güvenliğin sağlanması için uluslararası çağrıda bulunduğunu hatırlatan Asifi, "Bu konu gerilimin artmasına neden olacaktır. Eğer Tahran yönetimi güvenlik krizini derinleştirmeye devam edecek olursa diğer ülkeler Tahran yönetimini Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine şikayet edebilir ve böylece yeni yaptırımlar gelebilir hatta bu durum savaşa dahi yol açabilir." değerlendirmesinde bulundu.

İran'ın yüksek riskli bir yol takip ettiğini aktaran Asifi, şunları kaydetti: "Tahran yönetimi balistik füze gücünü artırarak stratejik yönden konumunu sağlamlaştırıp taviz almaya çalışıyor. Bu yöneliş İran ve bölgenin zararınadır. Yatırım ve ekonomik kalkınma, güvenlik ve istikrarla olur." - "İran halkının yararına değil" İranlı uluslararası ilişkiler uzmanı Dr. Ferzad Samedli de bölgedeki gerilimin İran halkının zararına olduğunu belirtti.

Samedli, "Hürmüz Boğazı'ndaki gerginlik ve İran'la ABD ve İngiltere arasındaki çekişme İran halkının yararına değildir. Çünkü bu durum petrol fiyatlarının yükselmesine ve dünya piyasasında istikrarsızlığa yol açar. Bölge ülkelerinin petrol satışları düşer ve gemi taşımacılığında sigorta fiyatları artar." ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

İran ile İngiltere arasında tanker krizi

Haberin Devamı

İngiltere'ye bağlı Cebelitarık Özerk Yönetimi, 4 Temmuz'da Suriye'ye yönelik ambargoları ihlal ettiği gerekçesiyle İran tankeri Grace 1'i alıkoymuştu.


İranlı yetkililer, tankerin bırakılmasını, aksi halde misillemede bulunacaklarını açıklamıştı. Cebelitarık Yüksek Mahkemesi, 19 Temmuz'da İran tankerini alıkoyma süresini 15 Ağustos'a kadar uzatmıştı.

İran Devrim Muhafızları Ordusu da 19 Temmuz'da İngiltere bandıralı petrol tankeri Steno Impero'yu Hürmüz Boğazı'ndan geçişi sırasında denizcilik kurallarına riayet etmediği gerekçesiyle alıkoyduğunu duyurmuştu.