Hastalarını bağımlı hale getirip istismarda bulundu! Sapık doktor dehşeti
Onlarca kadın hastasını önce reçeteli ilaçlara bağımlı hale getirip sonra iğrenç şekillerde taciz etti. Çalıştığı kurumların yöneticileri de polis de kadınların şikayetlerine kulak tıkadı.
Tanisha Johnson'ın hayatta istediği tek şey katlanamaz hale geldiği migren ağrılarından kurtulmaktı. Geçmişte doktor doktor gezmiş ama hastalığına bir türlü çare bulunamamıştı.
Son olarak New York'ta bulunan Beth Israel Tıp Merkezi'nde görev yapan Dr. Ricardo Cruciani'nin kapısını çaldı. Cruciani'nin ağrılar konusunda uzman olan çok başarılı bir doktor olduğunu duymuştu.
İlk muayenede Cruciani, Johnson'a çok sıcakkanlı yaklaşmış ve oldukça güçlü opioid ilaçlar reçete etmişti. Adamın koluyla kendisine sarılmasından da etkilenen Johnson, "Nihayet derdimi önemseyen bir doktor bulabildim" diye düşünmüştü.
ÖNCE BAĞIMLILIK SONRA TACİZLER BAŞLADI
Sonraki birkaç ay içinde Dr. Cruciani, bir yandan kadının reçetesine yeni ilaçlar eklerken bir yandan da aldığı dozları artırmaya başladı. Kadının opioid ilaçlara bağımlılığı arttıkça doktorun tacizleri de agresifleşiyordu.
Cruciani, Johnson vücudunun çeşitli yerlerine eliyle dokunuyor, kadının önünde mastürbasyon yapıyordu. İşi Johnson'dan kendisine oral seks yapmasını istemeye kadar vardırdı. Johnson bu talebe 'hayır' deyince bu kez kadını reçetelerini yenilemeyi reddederek ilaçsız bırakmaya başladı.
Johnson, o günleri New York Times'a, "Opioid yoksunluğunun ilk haftası insana ölüm gibi geliyor" sözleriyle anlattı.
HASTANE HASTANE DOLAŞIYORDU
Üstelik Dr. Cruciani'nin taciz ettiği tek kadın hasta Johnson da değildi. Ama hastaların şikayetleri peş peşe gelse de Cruciani büyük bir rahatlıkla hastane hastane dolaşıyordu.
10 yıllık süre zarfında üç farklı eyalette çok sayıda hastanede çalıştı. Nihayet Pennsylvania'da hakkında açılan davada cinsel saldırı ile suçlandı. Savcılık ile avukatları arasında 2017 yılında varılan anlaşma sonucu "cinsel saldırı suçlusu" ilan edilen Cruciani, tıp lisansını da kaybetti.
Cruciani hakkında New York ve New Jersey eyaletlerindeki davalar sürüyor. 1 milyon Dolar kefaletle serbest bırakılan Cruciani, tutuksuz yargılanıyor.
Cruciani'nin davası ABD'de sağlık sisteminde oldukça yaygın olan birçok sorunu da gözler önüne seriyor: Tıp mesleğinin denetimsizliği, doktorların hastane içinde kontrolsüz bir nüfuza sahip olması, uygunsuzlukların çoğu zaman yetkili makamlara bildirilmeden kalması ve örtbas edilmesi, işverenlerin hesap verebilir olmaması sık sık karşımıza çıkan sorunlar.
NASSAR'IN TACİZLERİ DAHA UNUTULMADI
Örneğin ABD Kadın Jimnastik Takımı'nın doktoru Larry Nassar'ın yaklaşık 20 yıl boyunca en az 150 kadın sporcuyu taciz ettiğinin ortaya çıkmasıyla patlak veren Skandal, ülkemizde de gündemde önemli yer tuttu.
Geçmişte Columbia Üniversitesi'nde çalışmış jinekolog Dr. Robert Hadden ile Güney California Üniversitesi'nden jinekolog Dr. George Tyndall, muayene kisvesi altında kadınları istismar etmekle suçlanıyor.
Michigan Üniversitesi'nde yaklaşık 40 yıl boyunca görev yapmış olan Dr. Robert Anderson hakkında geçtiğimiz mayıs ayında yayımlanan bir rapor da tüyler ürpertici detaylar içeriyordu. Raporda, 13 yıl önce hayatını kaybeden Anderson'ın çok sayıda hastayı taciz ettiği, sık sık gereksiz rektum, meme ve pelvis muayeneleri yaptığı belirtiliyordu.
BİR KEZ TACİZ EDEN ETMEYE DEVAM EDİYOR
ABD'nin Missouri eyaletinin St. Louis şehrinde bulunan Washington Üniversitesi'nden biyoetik uzmanı James DuBois, "Suçu bir kez işleyen sürekli işlemeye devam ediyor. Bu durumun çok yaygın olması skandalların en büyüğü" diye konuştu.
Geçmişte doktorların eğitimi ve denetiminin iyileştirilmesi için önergeler hazırlık süreçlerinde rol oynamış olan Dr. DuBois, birçok vakada doktorların bir şekilde çalışmayı sürdürmeyi başardığını belirterek, "Doktorluk lisanslarını kaybetmemek için eyalet değiştirenler de var ama bazen sadece kurum değiştirmek yeterli oluyor" ifadelerini kullandı.
DuBois, "Bence sorunların bir kısmı da durumdan şüphelenen ama seslerini çıkarmayan akranlar" dedi.
HASTASINA AYDA 1300 HAP YAZIYORDU
Eski hastaları Cruciani'nin yazdığı reçetelerle acı içindeki kadınları manipüle ettiğini, bağımlılığın yolunu yaptığını ve kadınların bu bağımlılığını sömürerek cinsel fayda sağladığını belirtti. Bazı hastaların aldığı narkotik ilaçların miktarı zaman içinde öylesine artıyordu ki, başka doktorlar bu hastalara bakmayı reddediyordu. Örneğin Cruciani bir noktada Tanisha Johnson'a ayda 1300 haplık reçeteler yazar hale gelmişti.
Bugün Johnson ve altı başka kadının New Jersey'de açtığı dava ile New York ve Pennsylvania'da devam eden kamu davaları, hem Cruciani'den hem de işverenlerinden bu yaşananların hesabını sormayı amaçlıyor.
Davalarda hastane yöneticilerinin ve personelinin Cruciani hakkındaki şikayetleri son raddeye kadar göz ardı ettiği öne sürülüyor. Müştekiler ayrıca Cruciani'ye sessizce iş değiştirmesine izin verildiğini, diğer hastanelerin, eyalet yetkililerinin ve polisin asla uyarılmadığını, bu sayede adamın saldırılarını sürdürmesi için zemin hazırlandığını belirtiyor.
HEMŞİRELERİ ODAYA ALMIYORDU
Doktor ile hastası arasında cinsel temas, Amerikan Tıp Derneği'nin kuralları kapsamında kesin bir dille yasaklanmış durumda. Derneğin etik kuralları kapsamında tüm lisanslı tıp profesyonellerinin, hemşirelerin ve doktorların etik olmayan davranışları ilgili makamlara bildirmesi gerekiyor.
Dava dilekçelerine ve New York Times'a konuşan altı kadının anlattıklarına göre, Cruciani'nin New York'ta Beth Israel Tıp Merkezi'nde, New Jersey'de Capital Sağlık Sistemi'nde ve Pennsylvania'da Drexel Üniversitesi'nde çalıştığı dönemlerde çok sayıda dikkat çeken olay yaşandı.
Örneğin Cruciani kadın hastaları muayene ederken odaya bir refakatçi almıyor, hastalar yanlarına bir hemşireyi ya da güvendikleri birini çağırdığında tepki gösteriyordu. Çoğu zaman hastayla birlikte odaya giriyor ve kapıyı arkadan kilitliyordu.
RANDEVULARI GÜN SONUNA AYARLIYORDU
Bire bir muayenelerin süresi en az bir saat, bazen daha fazla sürüyordu. Hastaların randevuları genelde gün sonuna ayarlanıyor, o sırada muayenehanede başka kimse kalmamış oluyordu.
Çok sayıda hasta defalarca hemşirelerden ya da diğer personelden muayene esnasında odada kalmalarını istedi ancak çoğu zaman bu ricaları karşılık bulmadı.
Eski hastalardan biri, "Bir hemşire kapıyı çaldığında Cruciani kapıyı açar kafasını dışarı uzatırdı. Olan bitenin farkında olduklarını hissediyordum" diye anlattı.
"BİZE ULAŞMIŞ BİR ŞİKAYET YOK"
Dava dilekçelerine göre, birçok hasta Cruciani'nin çalıştığı hastanelerdeki personeli tacizler konusunda uyardı. Çok sayıda hasta da yöneticileri uyarma amacıyla hastanelerin şikayet kutularına mektuplar bıraktı.
Dava belgelerinde adı Jane Doe 8 olarak geçen bir hastanın eşi, Capital Sağlık Sistemi'nin hasta hakları masasını arayıp saldırıları anlattığını ancak hiç karşılık alamadığını söyledi.
Capital Sağlık Sistemi yetkilileri ise personelden birçok kişinin istismar konusunda uyarıldığı yönündeki ifadeleri reddederek, hastaneye Cruciani'nin çalışma süresi boyunca ulaşmış herhangi bir şikayet olmadığını ifade etti.
Kurumun basın temsilciliğinden yapılan açıklamada, "Bu suçlamalar gündeme geldiğinde şoke olduk ve çok üzüldük" ifadeleri kullanıldı.
İLK ŞİKAYET 2005'TE GELDİ
Cruciani hakkındaki suçlamaları dile getiren ilk kişilerden biri, Hillary Tullin'di. Takvimler 2005 yılını gösteriyordu ve o sırada Tullin, üç yıldır Cruciani tarafından tedavi ediliyordu.
Tullin, 2002 yılında güçlü kronik ağrı şikayetiyle Beth Israel Tıp Merkezi'ne başvurdu. Tullin'in durumu karşısında geçmişte göründüğü doktorların tamamı çaresiz kalmıştı.
Tullin, New York Times'a yaptığı açıklamada, "15-20 farklı doktora gittim. Hiçbiri sorunumun ne olduğunu anlamıyordu. Sonunda deli olduğuma karar verip beni başlarından savıyorlardı" dedi.
Ancak Cruciani, Tullin'i muayene ettikten sonra kadına, pek de anlaşılamamış bir hastalık olan tüm vücut kompleks bölgesel ağrı sendromu teşhisi koydu.
Cruciani'nin yönlendirmesiyle kadın opioid tedavisine başladı ancak ağrıları kesilmedi. Bunun üzerine Cruciani başka tedaviler uygulamaya başladı.
SIK SIK EV TELEFONUNDAN ARIYOR ÖZEL HAYATINI ANLATIYORDU
Aynı zamanda neredeyse her gün kadını evinden arıyor, ona sürekli kişisel hayatından ve ailesinden bahsediyor, "Çok güzelsin, hep seni düşünüyorum" gibi sözler söylüyordu. Tullin muayenehane ziyaretleri sırasında yaşanan kısa kucaklamaların bir süre sonra uzun süreli sarılmalara ardından da tacize dönüştüğünü söyledi.
Sonunda Tullin, o dönemde Beth Israel'de görev yapan bir psikoloğa Cruciani'nin kendisini zorla öptüğünü anlattı. Psikolog Tullin'e, önce "Doktor'un sizi öpmesini istediniz mi?" diye, ardından da "Benim bu konuda ne yapmamı istiyorsunuz?" diye sordu.
Tullin psikologdan bu durumu ilgililere bildirmesini istedi ancak psikolog bu talebi yerine getirmedi. Tullin, "Sessizlik kültürü geçerliydi, bu konuda bir daha asla ağzımı açmadım" ifadelerini kullandı.
Cruciani'nin diğer hastaları gibi, Tullin de kendisini tedavi edecek başka bir doktor bulamadığından, tacizlere karşın Cruciani'ye gitmeye devam ediyordu. O saldırıları durdurmaya çalıştıkça, Cruciani baskıyı artırıyordu.
FİZİKSEL KANIT DA VARDI AMA YİNE DEVAMI GELMEDİ
8 Ocak 2013 günü Nella Vince isimli bir kadın New York City'de polise başvurarak, yıllar içinde defalarca Cruciani'nin cinsel saldırısına uğradığını bildirdi. Üstelik kadının elinde fiziksel bir kanıt da vardı: Üzerinde Cruciani'nin menisi olan bir gömlek.
New York Times'ın incelediği polis tutanağında Vince'in çok sayıda ilaç aldığı belirtilmişti. Vince polis görevlilerine bir sonraki doktor muayenesi için üzerine gizli kayıt cihazı yerleştirilmesini de önermişti.
Ancak Vince'in bu şikayetinin devamı gelmedi. Polis rapouna göre, Vince polisin aramalarına yanıt vermedi ve haziran ayında dosya kapandı zira "şikayet sahibi iş birliği yapmıyordu".
Vince, New York Times'a verdiği röportajda polisin Cruciani'nin sabıka kaydı olmaması nedeniyle kendisini ciddiye almadığını söyledi.
HASTALAR MECBUREN PEŞİNDEN GİDİYORDU
O yılın sonlarına doğru Cruciani aniden hastanedeki görevinden istifa ederek New Jersey'nin Hopewell kasabasında bulunan Capital Nörobilimler Enstitüsü'nde çalışmaya başladı. Hastalarının birçoğu da kendilerine bakacak başka doktor bulamadıkları için mecburen Cruciani'yle birlikte Capital'a transfer oldu. Anlatılanlara göre, Cruciani'nin tacizleri bu kurumda eskisinden de daha agresif bir hal aldı.
Birçok hasta Capital'daki hemşirelere tacizi anlattı. Johnson en az bir kez bir hemşireye odada kalması için yalvardığını ancak hemşirenin reddettiğini söyledi. Kasım 2015'te Cruciani buradan ayrılıp Philadelphia'da bulunan Drexel Üniversitesi'ne nöroloji bölüm başkanı olarak transfer oldu.
Şubat 2016'da Drexel'da çalışmaya başladı. Hakkında açılan bir kamu davasının müştekilerinin dediğine göre burada da büyük dozlarda narkotik ilaçlar reçete etmeye ve hastaları taciz etmeye devam etti.
DREXEL'DAKİ ŞİKAYETLER BİRKAÇ AY İÇİNDE BAŞLADI
Drexel'daki ilk şikayetler Ağustos 2016'da geldi ama iddiaların üzerine gidilmedi. Ardından 1 Şubat 2017'de en az beş hasta ve üç personel şikayetçi olunca Drezel doktorun davranışları hakkında bir soruşturma başlattı.
Bir ay sonra Cruciani Drexel'dan ayrıldı. Soruşturma kapsamında yetkililerin temas kurduğu başka hastalar da Cruciani hakkında şikayetçi oldu.
Eylül 2017'de Cruciani çok sayıda uygunsuz saldırı ve bir uygunsuz teşhir suçlamasıyla gözaltına alındı. Ancak avukatları ile savcılık arasında varılan anlaşma sonucu hapis yatmaktan kurtulan Cruciani bunun karşılığında düşük seviyede bir cinsel saldırı suçlusu olduğunu kabul ederek doktorluk lisansından vazgeçti.
Koronavirüs pandemisi nedeniyle diğer suç ve hukuk davaları ertelendi. Önümüzdeki ay Manhattan'da cinsel saldırı suçlamasıyla bir dava görülmesi planlanmıştı ancak o da pandemi nedeniyle ertelendi.
"KURUMLAR İFLAS ETMİŞ"
Cruciani'nin eski hastalarından onlarcasını temsil eden Avukat Jeffrey Fritz, New York Times'a yaptığı açıklamada, "Meslek kuralları ve yasalar bağlamında bir koruma ağı söz konusu. Bu ağ sayesinde böylesi davranışlar tespit edilemiyor, sorunun üzerine gidilemiyor. Biz kurumların her anlamda iflas ettiğini iddia ediyoruz" diye konuştu.
Tüketici savunucuları ise Cruciani gibilerin, kabarık bir uygunsuz davranış ve şikayet geçmişi olmasına karşın doktorluk yapmaya devam edebilmesinin ne yazık ki sıradan bir durum haline geldiğini belirtti.
Vatandaş Sağlığı Araştırmaları Grubu'ndan Azza AbuDagga, "Uzun süredir sağlık çalışanlarının hastalara yönelik cinsel tacizleri bağlamında sıfır müsamaha politikası için çağrıda bulunuyoruz. Eğer bu standart benimsenmezse sorunun çözümüne yaklaşmamız söz konusu değil" ifadelerini kullandı.
Cruciani'nin avukatı Robert E. Lytle yorum yapmayı reddetti. Beth Israel'in de bünyesinde bulunduğu Mount Sinai Sağlık Sistemi'nin sözcüsü ise devam eden davalar hakkında yorum yapmadıklarını söyledi.
"35 YIL BOYUNCA DOKTORLUK YAPTI, HİÇBİR HASTANE UYARMADI"
Drexel Üniversitesi'den yapılan açıklamada ise Cruciani hakkındaki şikayetler sonucu gerçekleştirilen iç soruşturma sonucu iddiaların doğruluğunun kanıtlandığı, bunun üzerine Cruciani'nin iş akdinin Mart 2017'de sonlandırıldığı belirtildi. Açıklamada ayrıca üniversitenin Pennsylvania, New Jersey ve New York eyaletlerindeki sağlık kurullarını bilgilendirdiği ve polis soruşturmalarında iş birliği yaptığı detayları da yer aldı.
Ancak Drexel yetkilileri, asıl suçun kendilerini bilgilendirmeyen ve şikayetlerin üzerine gitmeyen diğer hastanelerde olduğunu belirtti. Açıklamada, "Drexel, tüm çalışanlarında olduğu gibi, Cruciani'yi de işe almadan önce geçmişini kapsamlı bir biçimde incelemiş, herhangi bir uygunsuz ya da yasa dışı eylem bulamamıştır" ifadeleri kullanıldı.
Açıklama şu satırlarla devam etti: "Cruciani 35 yılı aşkın süre boyunca çok sayıda hastanede doktorluk yaptı. Bu hastanelerin hiçbiri Drexel'ı Cruciani'nin davranışları konusunda uyarmadı."
The New York Times'da yayımlanan "After Years of Sexual Abuse Allegations, How Did This Doctor Keep Working?" başlıklı haberden derlenmiştir. (Hürriyet)