‘Hapiste tehdit edildim FBI korumasına aldılar’
ABD’de görülen İran yaptırım davasında ‘tanık’ olarak kürsüye çıkan Rıza Sarraf, ikinci gün duruşmaya mahkum üniforması yerine gömlek ve ceketle geldi. Sarraf, ‘New York hapishanelerinde tehdit edildiğim için FBI korumasına alındım” dedi
ABD’de görülen Mehmet Hakan Atilla davasında Rıza Sarraf, tanık sıfatıyla ifade vermeye devam etti. Yedi suçlamanın tamamını hiçbir baskı altında kalmadan kabul ettiğini söyleyen Sarraf, önceki gün duruşmaya cezaevi kıyafetiyle ve kelepçeli getirilmişti. İkinci gün mahkemeye koyu renk blazer bir ceket ve açık renk bir tişörtle gelen Sarraf, cezaevinde aldığı tehditler nedeniyle FBI’a ait bir tesiste kaldığını söyledi, tehditlerle ilgili bilgi vermedi.
İranlılar ile yapılan toplantılar
Rıza Sarraf, İran parasını Hindistan’dan dışarı çıkarmak için Hintli bir şirketin temsilcileriyle görüştüğünü söyledi. Bu görüşmeyi 2012’de yaptığını ancak şirketin ismini hatırlayamadığını belirten Sarraf, Ekonomi eski Bakanı Zafer Çağlayan ve İranlılar arasındaki birçok görüşmeye kendisinin de katıldığını söyledi.
Sarraf, Halbank’la yapılan bir toplantıya ilişkin de “İran Ulusal Petrol Şirketi (NIOC) yetkilileri İran’dan geldi. Ancak İran Petrol Bakanı yoktu” dedi. Savcı’nın Halkbank’tan kim vardı? sorusu üzerine Rıza Sarraf, “Süleyman Aslan ve Mehmet Hakan Atilla” yanıtını verdi.
Emniyet şeridini kullanma izni
Sarraf, bir telefon görüşmesinin sorulması üzerine bir toplantıya geç kaldığını, emniyet şeridini kullanmak için de İstanbul Trafik Şube Müdürü’nden yardım istediğini söyledi.
Hint parası Arap Türk Bank’a
Rıza Sarraf, Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın İran’a uluslararası ödeme yapmak için bankanın aracı olamayacağını söylediğini ancak işlemleri var olan sistemle yapmaya devam edebileceklerini işaret ettiğni söyledi. Sarraf, “Aslan, şema üzerinde çizdiğim şeyden bahsediyordu” dedi.
Sarraf, mahkemede bir başka telefon görüşmesinin dökümü sorulunca “Şemada açıkladığım Hindistan’dan parayı getirmemizle alakalıydı. Hint parası bitti ve o parayı Arap Türk Bankası’na transfer ettik” yanıtını verdi.
Paranın neden Halkbank’- tan Arap Türk Bankası’na transfer edildiğinin sorulması üzerine Sarraf, “Paranın kaynağını gizlemek için başka bir bankayı sürece dahil ettik” dedi.
TL’ye çevirdik çünkü...
Parayı Türk Lirası’na çevirmenin öneminden bahseden Rıza Sarraf, “Eğer dolar olsaydı, Arap Türk Bankası’na giderken önce ABD’ye gidecekti. Eğer euro olsaydı, transfer edilirken önce Avrupa’ya gidecekti. Bunu Türk lirasıyla yaptık ve para Türkiye’de kaldı” diye konuştu.
Çağlayan’dan onay...
Rıza Sarraf, Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın işlemlerin içerdiği riskler nedeniyle kendisini rahat hissetmediğini ve geleceği için endişelendiğini söyledi. Sarraf, Aslan’ın bu hassasiyetinin nedenini para istemesi olarak yorumladığını ve ona geri döneceğini söylediğini belirtti. “Ona neden geri döneceğini söyledin” sorusuna ise, “Çünkü, Zafer Çağlayan’dan onay almam gerekiyordu” yanıtını verdi.
Atilla’ya rüşvet vermedim
Rıza Sarraf, savcının sorusu üzerine tutuklu olarak yargılanan Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’ya ise hiçbir zaman rüşvet vermediğini, Atilla’nın da kendisinden böyle bir rüşvet talebinin olmadığını söyledi.
Çeviri sıkıntısı
Davayı takip eden gazeteciler, duruşmanın çeviri nedeniyle ağır ilerlediğini ve simultane tercüme yapılamadığını bildirdi. Savcının sorusunu sorduktan sonra sustuğu, tercümanın da çeviri yaptığı öğrenildi. Sarraf’ın da cevabı verdikten sonra aynı şekilde çeviriyi beklediği belirtildi.
Aranan eski CHP’li vekil: İlgim yok
İstanbul Başsavcılığı tarafından FETÖ Üyeliği soruşturması kapsamında aranan Bankacılık Devlet Denetleme Kurul Murakkıbı Osman Zeki Canıtez il birlikte hakkında yakalama kararı çıkartılan eski milletvekili Doç. Dr. Aykan Erdemir, suçlamaları kabul etmedi. Gazete ve ajans bürolarına oturduğu ABD’den e-mail gönderen Erdemir, Mehmet Hakan Atilla davasında New York Bölge Savcısı John H. Kim tarafından Bölge Mahkemesi’ne bildirilen tanık listesinde isminin bulunduğunu bildirdi. 28 Ocak 2014 tarihli sahte raporu yurt dışına götürerek mahkemeye ulaştırmak suretiyle yargılamada kanıt olarak kullanılmasını sağladığı, kaçtığı için çağrı yapılamadığına dair iddiaların asılsız olduğunu savunan Erdemir, “Yakalama emrinde adı geçen rapor hakkında hiçbir wilgim yok. Osman Zeki Canıtez’i de tanımam” dedi.