Halep’e bomba yağıyor
Esad güçleri, muhaliflerin elindeki kente girdi. Suriye’nin Halep kentine sevk edilen tanklardan 10 tanesi kente girdi ve Selahattin bölgesinde havan toplarıyla ateş açılmaya başlandı
Esad rejimi 16 aylık isyanın en büyük saldırısını, muhaliflerin elindeki Halep’e başlattı. Savaş uçakları, saldırı helikopterleri ve 100 tankla desteklenen binlerce Suriye askeri şehre 3 koldan girdi. Muhalifler de şehrin dışındaki 1000 kadar askerini Halep’e çağırdı...
Suriye’de ‘Muhaliflerle Esad rejimi arasında en büyük savaş’ olması beklenen Halep çatışmaları dün başladı. Muhaliflerin kontrolündeki Suriye’nin en zengin kentine Esad’ın ordusu dün 3 koldan girdi. Savaş uçakları, saldırı helikopterleri ve 100 tankla desteklenen binlerce asker, sabah saatlerinden itibaren Halep’i bombalamaya başladı. Özellikle Selahaddin, Sukkeri ve Seyfud Devle mahalleleri bombardımandan en çok etkilenen bölgeler oldu. Muhalifler saldırıya direnebilmek için diğer şehirlerde bulunan 1000 askerlerini Halep’e çekti. Saldırılarda ilk belirlemelere göre muhaliflerin oluşturduğu Özgür Suriye Ordusu’ndan 5 asker ile 15 sivil yaşamını yitirdi.
Panik yaşanıyor
Özgür Suriye Ordusu komutanlarından Ebu Ahmed El-Halebi de, Esad rejimine bağlı Suriye ordusu ile muhaliflerin oluşturduğu Özgür Suriye Ordusu arasında ‘tam bir savaş’ olduğunu ifade etti. Halebi, yaşanan çatışmada da muhaliflerden 3 askerin hayatını kaybettiğini aktararak, “Selahaddin’de şiddetli patlamalar meydana geldi. İki ordu arasında gerçek bir savaş yaşanıyor” ifadelerini kullandı. Selahaddin mahallesinde onlarca tankın mevzilendiğini anlatan Halebi, tankların “semti rastgele bir şekilde top ateşine tutmasında çok sayıda evin yıkıldığını ve hasar gördüğünü” söyledi. Kentteki Baas Partisi’nin şubesinin de ÖSO’nun eline geçtiğine vurgu yapan muhalifler, operasyonlar nedeniyle halkın kenti terk etmeye başladığını kaydetti. Özgür Suriye Ordusu’na destek amacıyla kent dışından binin üzerinde muhalif de, Halep’e geldi. Sukkeri banliyösüne hava destekli ağır silahlarla saldırı, kent merkezinde paniğe yol açtı.
Rusya: Trajedi olacak
Suriye rejimine en büyük desteği veren Rusya’nın Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov Halep’te yeni bir trajedi yaşanacağı uyarısını yaptı. Ancak bu durumdan muhalifleri ve onlara destek veren ülkeleri sorumlu tuttu. İsim vermeden Türkiye’yi de suçladı. ‘Batılı ülkeler maalesef bizden farklı bir politika izliyor’ diyen Lavrov, ‘Şu an Halep silahlı muhaliflerin elinde... Yeni bir trajedi yaşanmak üzere. Suriye hükümetinden bu duruma katlanmasını beklemek gerçekçi değil’ ifadesini kullandı. Rusya Deniz Kuvvetleri Komutanı Viktor Çirkov ise “Moskova’nın Yankısı” radyosuna verdiği demeçte, Tartus üssünün de saldırılardan etkilenmesi durumunda, burada bulunan Rus personelin tahliye edilebileceğini söyledi.
Misket ve vakum bombası iddiası
Suriye Genel Devrim Konseyi Medya Sorumlusu Ebu Ubeyde, Esad yönetimine bağlı ordunun Halep’e yönelik saldırısında ”patladığı anda hava boşluğu oluşturarak ciğerleri patlatan vakum bombasının yanı sıra misket ve parça tesirli bombalar kullandığını” iddia etti. AA’ya konuşan Ebu Ubeyde, Halep’in mahallelerine karadan ve havadan şiddetli saldırıların devam ettiğini belirtti. Saldırıda uluslararası sözleşmelere göre kullanılması yasak bombaların sivil yerleşim bölgelerinde kullanıldığını öne süren muhalif lider, “Esad yönetimine bağlı ordu Halep’te uluslararası hukukun yasakladığı bombaları kullanıyor. Görgü tanıkları daha önce hiç görmedikleri Rus tipi MIG-21 savaş uçakları tarafından kentin bombalandığını söylüyor. Türkiye ve dünya yardım etsin. Esad rejimi, Halep’te daha önce hiç girişmediği kadar büyük bir katliam yapabilir.”
DIŞİŞLERİ BAKANI DAVUTOĞLU: Halep Suriye’nin kalbi saldırı durdurulmalı
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye yönetiminin, Halep kentine yaptığı saldırılarla, kentin bombardıman altında olduğunu ve konuyu Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki Moon ile görüşeceğini söyledi. Davutoğlu, Halep’teki bombardımanın sona ermesi içinde ellerinden geleni yapacaklarını kaydetti. Saldırının şiddetinin arttığını vurgulayan Davutoğlu, şunları söyledi: “Maalesef, Halep’te çatışmalar çok şiddetlendi. Dün gece de takip ettik. Bombardıman altında. Bu konuyla ilgili BM Genel sekreteriyle bir görüşme yapmayı planlıyorum. Halep, tarihi dokusuyla büyük bir medeniyet merkezidir. Ayrıca Suriye ekonomisinin kalbidir. Bir yönetimin kendi şehrini böylesine tahrip etmesi, Suriye’deki zulmün nereye vardığının işaretidir. Halep, bizim için çok önemli bir şehir. Hemen kapı komşumuz olması itibariyle, hem de tarihi boyutuyla Gaziantep ve Şanlıurfa ile birlikteliğiyle itibariyle. Şimdi her türlü girişim yapıp, bu zulmü, bu bombardımanı durdurmak için ne yapılacaksa, elimizden geleni yapacağız.”
ABD: Libya benzeri koşullar oluşmadı
Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney, günlük basın toplantısında, Suriye’deki son duruma dair soruları yanıtlarken, Halep’teki durumun son derece kaygı yarattığını söyledi ve Esad güçlerinin sivil halka yönelik operasyonlarını ”çirkin ve kınanması gereken” saldırılar olarak tanımladı. Bir soru üzerine, Libya’da ABD ve uluslararası toplumun müdahalesine imkan veren bir dizi unsur olduğunu hatırlatan Carney, Libya’da, birlik içindeki muhalefetin uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırdığını ve BM Güvenlik Konseyi’nde uluslararası, Arap Ligi’nde de bölgesel konsensüs bulunduğunu anımsattı, ancak Suriye’de bu koşulların olmadığını ifade ederek, Rusya ve Çin’in bu konudaki 3 ”anlamlı çözümü” veto ettiğine işaret eti. Carney, ”Bu nedenle, Esad’ın daha fazla izole edilmesi ve daha fazla baskı uygulanması için konsensüs inşa etmek amacıyla BM Güvenlik Konseyi’nin ötesindeki, Suriye Halkının Dostları grubu ve diğer uluslararası partnerlerle çalışıyoruz” dedi.
Develer de Türkiye’ye sığındı
Ülkelerindeki iç savaştan kaçan Suriyeliler Türkiye’ye sığınmaya devam ederken, sahipsiz 4 deve de sınır aşıp Kilis’e geçti. Kilis’in Suriye topraklarına sıfır noktası olan Öncüpınar mevkiindeki mayınlı sahada hareketlilik devam ederken, gece ilginç bir olay meydana geldi. Sınır birlikleri, sınırı aşan 4 deve fark etti. Tel örgüleri geçip mayınlı sahadan Kilis’e doğru yürüyen develer askerler tarafından durdurulup kontrol altına alındı. Develerin sahibi tarafından terk edildikten sonra sınırı geçmiş olabileceği öne sürüldü. (Reşit ÇELEBİOĞLU)
Adana’da ‘sinir merkezi’
Reuters haber ajansı dün yayınladığı özel haberinde Suriye muhalefetine silah ve istihbarat desteği sağlanması için Adana’da ‘sinir merkezi’ adı verilen bir merkez kurulduğunu ve buranın Türk ordusunun denetiminde bulunduğunu kaydetti. Reuters’a konuşan Doha’dan bir kaynak, merkezi Türkiye’nin Suudi Arabistan ve Katar’la işbirliği yaparak kurduğunu öne sürdü. Kampın Türkler tarafından kontrol edildiğini savunan kaynak, “Türkiye ana koordinatör. Bir üçgen düşünün. Tepesinde Türkiye, tabanında Suudi Arabistan ve Katar var. Amerikalılar bu işe ellerini sürmüyor. ABD istihbaratı bu durumu aracılar üzerinden yürütüyor. Aracılar silahlara ve geçiş yollarına erişimi kontrol ediyor” ifadelerini kullandı. Reuters’ın haberine göre, Adana’da bulunan merkez, Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Prens Abdülaziz bin Abdullah el Suud’un Türkiye ziyaretinin ardından ve Prens’in talebi üzerine kuruldu. Katarlı kaynak, “Üç hükümet silah sağlıyor: Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan” dedi. Silahların tümünün Rus yapımı olduğunu ve karaborsadan alındığını belirten Reuters bunun sebebinin muhaliflerin Rus silahlarını kullanmak konusunda daha eğitimli olmaları ve ABD’nin kendisini uzak tutması olduğunu vurguladı.