Gazze’de son durum ne? Gazze’de ateşkes ilan edildi mi? Ateşkes ne zaman devreye girecek?
İsrail'in cuma günü başlattığı Gazze saldırıları üçüncü gününde Mısır'ın iki taraf arasında yaptığı arabuluculuk anlaşması kabul edildi. İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Refah bölgesini hedef alması sonucu 8 kişi hayatını kaybetmiş, saldırılarda toplam can kaybı 29'a yükselmişti. Ayrıca, İsrailli aşırı sağcı Milletvekili İtamar Ben-Gvir, polis eşliğinde işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, bazı Yahudi yerleşimciler, Aksa içinde yere yatarak dini ritüellerini yerine getirmişti. Peki, Gazze’de son durum ne? Gazze’de ateşkes ilan edildi mi? Ateşkes ne zaman devreye girecek? Gazze’deki çatışmalar sona erdi mi? İşte detaylar…
İsrail'in cuma günü başlattığı Gazze saldırılarında toplam can kaybı 29'a yükselmişti. İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Refah bölgesini hedef alması sonucu başlayan olayların üçüncü gününde İsrail, Gazze'deki çatışmaları sona erdirmek için Mısır'ın aracılık ettiği anlaşmayı kabul etti.
GAZZE’DE ATEŞKES İLAN EDİLDİ Mİ?
İsrail'in cuma günü başlattığı Gazze saldırıları için umutla beklenen haber geldi. AFP'de yer alan son dakika gelişmesine göre, Gazze için ateşkes sağlandı.
Mısır'ın iki taraf arasında arabuluculuk yaptığı biliniyordu. AFP'ye konuşan Mısırlı bir güvenlik kaynağı. İsrail'in Gazze'de ateşkesi kabul ettiğini söyledi. Al Jazeera'de yer alan habere göre, ateşkesin yerel saat ile 20.00'da devreye girmesi bekleniyor. Saldırıların 3'ncü gününde açıklanan son rakamlarla birlikte hayatını kaybedenlerin sayısı 29'a, yaralı sayısı ise 253'e yükseldi.
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NDAN AÇIKLAMA
3 gündür süren saldırılar ile ilgili Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;
'İsrail'in, 5 Ağustos günü Gazze’ye yönelik başlattığı ve çocuklar dahil çok sayıda sivilin hayatını kaybetmesine neden olan saldırılarına ilaveten, bugün İsrailli milletvekili Itamar Ben-Gvir ile fanatik Yahudi gruplar tarafından İsrail polisinin koruması altındaki Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlendiği öğrenilmiştir.
İsrail’in halen devam etmekte olan sivillere yönelik saldırılarını ve Mescid-i Aksa’da ibadet girişimlerinde bulunulmasını şiddetle kınıyoruz. Harem-i Şerif ve Mescid-i Aksa'daki statükonun açık bir ihlalini teşkil eden sözkonusu tahrikkar eylemler, bölgedeki gerilimi daha da tırmandıracaktır. İsrail Hükümeti'ne, Harem-i Şerif'in statü ve maneviyatını hedef alan bu tür eylemlere izin verilmemesi yönündeki çağrımızı yineliyoruz.'
MESCİD-İ AKSA NEREDE, ÖNEMİ NEDİR?
İslam alemi tarafından kutsal kabul edilen Mescid-i Aksa, Kudüs'ün doğusundaki Eski Şehir bölgesinde Tapınaklar tepesi (Morya) olarak bilinen alanda bulunuyor. Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşır.
Mescid-i Aksa,Süleyman tapınağı, Kral Davut’un oğlu Süleyman’ın hükümdarlığı sırasında İÖ 957’de tamamlanmış, II. Nabukadnezar ise krallık ile birlikte yapıyı İÖ 586’da tümüyle yıktırmış, Yahudileri esir ederek Babil’e götürmüştür.
II. Kyros İÖ 538’de Yahudilerin Kudüs’e dönmelerine ve tapınağı yeniden inşa etmelerine izin vermiştir. Gösterişsiz bir yapı olan İkinci Tapınak da İS 70’te Romalılar tarafından yıkılmış, geriye yalnızca batı yanında bugün “Ağlama Duvarı” diye anılan bölüm kalmıştır. Bugün El-Aksa Camii olarak bilinen yapının yerine Bizans imparatoru I. Justinianos tarafından Süleyman tapınağı kalıntıları üzerine yaptırılan bir bazilika olduğu kabul edilir. Halife Ömer 638’de Kudüs’ü aldıktan sonra yıkılan eski yapının yerine mescid yaptırtmış, Emevi halifesi I. Velid de (705-715) büyük bir onarımla baştan aşağı yeniletmiştir. Yapıya Mescid-i Aksa ismi Abdülmelik bin Mervan tarafından Abbasilere karşı politik amaçlarla verilmiştir. Mescid-i Aksa ile karıştırılan bir yapı olan Kubbet’üs-Sahra ise Kutsal Kaya’yı içine alacak şekilde Abdülmelik b. Mervan tarafından 687-691 yılları arasında yapıldı. Müslümanlarca kutsal kabul edilen ve Müslümanların ilk kıblesi olan mescid. Kudüs’ün doğusundaki Eski Şehir bölgesinde Tapınaklar tepesi (Morya) olarak bilinen alanda bulunur: Bu alanın yüzölçümü yaklaşık 144 dönüm olup, Kubbet-üs-Sahra, Kıble Mescidi ve sayısı iki yüze ulaşan birçok esere sahiplik eder. Kubbet-üs-Sahra’nın üzerine kurulduğu kaya bu tepenin en yüksek noktası olarak kabul edilir.
Mescid-i Aksa’ya farklı birçok isim verilmiştir. Bunlardan en önemli üç tanesi şöyle sıralanabilir:
el-Mescidu’l-Aksâ: “el-Aksâ” kelimesi “en uzak” anlamına gelir. Mescid-i Haram’dan uzaklığına nispetle ve Mekke’ye en uzak mescit olması itibarıyla bu adı almıştır. Bu isimlendirme, Kur’an-ı Kerîm’deki İsrâ Sûresinin 1. ayetinde de aynı şekilde geçer.
el-Beytu’l-Mukaddes: “Mukaddes” kelimesi, “bereketli kılınmış, temiz ve kutsal” anlamlarına gelir. İslam dünyasından birçok bilgin bu kelimeyi sıkça kullanmıştır.
Beytu’l-Makdis: “el-Mescidu’l-Aksâ” adlandırmasından önce, yaygın olarak bu ifade kullanılmaktaydı. Hadislerin birçoğunda da Beytu’l-Mukaddes ibaresi geçmektedir. Örnek olarak, İsra ve Mirac hadisesini anlatırken Peygamber Efendimiz şu ifadeleri kullanır: “Sonra Ben ve Cebrâil beytu’l-makdis’e girdik ve her birimiz orada iki rekat namaz kıldık.”
MESCİD-İ AKSA NE ZAMAN İNŞAATEDİLDİ?
Mescid-i Aksa’nın ilk defa ne zaman inşa edildiği tam olarak bilinmemektedir. Bununla birlikte Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’den nakledilen hadislerde bu mescidin, Kâbe inşa edildikten kırk sene sonra inşa edildiği ifade edilir. Ebû Zerr el-Gifârî, Peygamber Efendimiz Muhammed’den şöyle nakleder: ”Yâ Resûlallah! Yeryüzünde ilk inşa edilen mescid hangisidir?” diye sordum. Dedi ki: Mescid-i Haram. ”Sonra hangisidir?” diye sorunca, ”Mescid-i Aksa” cevabını verdi. Dedim ki: Aralarında ne kadar süre var? Dedi ki: Kırk sene.” Tarihçiler Mescid-i Aksa’yı ilk defa inşa edenin kim olduğu hususunda ihtilaf etmişlerdir. Bazıları bunun melekler olduğunu söylerken, diğer bazıları Adem, oğulları Şît ve Nuh, İbrahim gibi isimleri tercih etmiştir. Aynı ihtilaf Kâbe’nin inşası için de geçerlidir. İbn Abbas’tan gelen bir rivayet ile İbn Hacer el-Askalânî’nin Fethu’l-Bârî kitabındaki bir rivayet hem Kâbe hem de Mescid-i Aksâ’yı ilk inşa edenin Adem olduğunu gösterir. Mescid-i Aksa araştırmacılarından Abdullah Marûf, Adem’in sadece 142 ve 144 dönüm arasında değişen bölgenin sınırlarını vaz etme anlamında ilk bânî olduğunu belirtir.