Amerikalı milyarder pedofil Jeffrey Epstein’le ilgili görülen davalar, geçmişe dair çarpıcı bağlantıları ve iddiaları gündeme getirmeye devam ediyor. Daily Beast'in haberine göre bu yıl Epstein aleyhinde dava açan ve ismi gizli tutulan bir kadın, Epstein ve onun sağ kolu Ghislaine Maxwell nedeniyle yaşadığını öne sürdüğü cinsel tacize dair ayrıntılı bilgiler paylaştı. Dava belgelerinde, 1995'te 14 yaşındayken Epstein tarafından Donald Trump’ın Florida eyaletinde bulunan Mar-a-Lago tesisine götürüldüğünü, burada Trump'a takdim edildiğini ve Epstein’in muhatabına ‘İyi parça değil mi?’ diye sorduğunu anlattığı belirtildi. Habere göre bu soruya kafasını sallayarak yanıt veren Trump, milyarder Epstein’le birlikte kıkırdayarak gülmeye başladı. Söz konusu dava Trump hakkında herhangi bir cinsel istismar suçlamasına yer vermiyor olsa da şu anki ABD Başkanı’nın o dönem Epstein’in adının karıştığı çirkin eylemlerden haberdar olup olmadığına dair soru işaretlerini artırıyor. Hill Reporter’a göre Epstein’le geçmişteki bağlantılarını kabul eden, hatta bir röportajında ünlü milyarderin “çok küçük yaşta kızlardan hoşlandığını” söyleyen Trump, pedofil şebekesinde Epstein’e yardım ettiği öne sürülen ve kısa süre önce tutuklanan Maxwell hakkındaki suçlamalarındansa pek de haberdar olmadığını savunuyor. Öte yandan son tanık ifadeleri, Trump'ın Epstein mağdurları hakkında hem bilgi sahibi olduğu hem de bu kişilerle bağlantılarının bulunduğu ithamlarına yenilerinin eklenmesine neden oluyor. Amerikalı yatırımcı Epstein’in pedofili şebekesinin mağduru olduğunu belirten kadınların ifadeleri, cinsel istismar ve fuhuş iddialarına çarpıcı deliller sunuyor. Epstein’in onlarca reşit olmayan mağdurlarından biri olan Floridalı Courtney Wild de 14 yaşındayken milyarderin Palm Beach’teki malikanesine götürüldüğünü anlatmıştı. Trump, Melania, Epstein ve Ghislaine Maxwell'in bu fotoğrafı, 2000 yılında Mar-a-Lago'daki bir partide çekilmişti. Genç kadın, 2008'de milyarderle Florida federal savcıları arasında yapılan gizli anlaşmanın Suç Mağdurları Yasası uyarınca haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle kısa süre önce savcılara karşı dava açmış ve federal temyiz mahkemesi bu durumu yeniden inceleyeceklerini bildirmişti. Washington Post’un haberine göre Wild, “Bir gün bugünün geleceğine inancım tamdı. 12 yıl boyunca savaştık ve önümüze ne kadar engel yığılırsa yığılsın haklı olduğumuz bu mesele için savaşmaktan asla vazgeçmeyeceğiz” demişti. 21 yaşındayken Epstein’in özel jetinde hostes olarak çalışan ve Bill Clinton, Kevin Spacey ve Chris Tucker gibi isimlerin katıldığı uçuşlarda bulunan Chauntae Davies de yaşadıklarını yakın zamanda hazırlanan “Surviving Jeffrey Epstein” adlı belgeselde anlatmıştı. New Zealand Herald’ın haberine göre aynı zamanda masaj terapisti olan Davies, Maxwell’e masaj yapmak üzere Beverly Hills’teki bir otele götürüldüğünü, burada Epstein tarafından tecavüze ve istismara uğradığını ileri sürmüştü. ABD'de 14-18 yaşlarında onlarca kız çocuğuna karşı cinsel istismarda bulunmak ve fuhuş ağı oluşturmakla itham edilen Epstein, yargılanmayı beklediği sırada tutulduğu New York Manhattan Metropolitan Merkez Hapishanesi'ndeki hücresinde 10 Ağustos 2019’da ölü bulunmuştu. Epstein, gençliğinde Kuzey Michigan'daki kampa katılmıştı. Daha sonra Interlochen Sanat Merkezi'ne düzenli olarak bağış yaptı. Maxwell'in o dönemde 13-14 yaşlarında olan kız çocuğuna, “abla gibi” davrandığı, onu New York ve Florida'daki evlerde tekrar tekrar saldırırıya uğramadan önce sinemaya ve alışverişe götürdüğü söylendi. Maxwell’in sırdaşı olan yakın arkadaşı Laura Goldman, Maxwell’in Jeffrey Epstein’ın kontrolü altında olduğunu ve onunla evleneceğine inandığını söyledi. 1990’larda partilerinde onunla tanıştıktan sonra Maxwell ile yakınlaşan Goldman, BBC Radio Four’un programında arkadaşının “aynı zamanda Epstein’ın kurbanı” olduğunu iddia etti. Epstein’in kurbanlarını temsil eden Spencer Kuvin de Dailymail’e verdiği röportajda, Maxwell’in geleceğinin Epstein gibi olabileceğini söyledi. Epstein hücresinde intihar etmişti ancak öldürüldüğüne dair de iddialar bulunuyor. Kuvin, Maxwell’in “çok fazla şey bildiğini” ve güçlü insanların hapiste olsa bile onu susturmak isteyebileceğini ya da kendisinin intihar edebileceğini öne sürdü. Pedofil milyarder Jeffrey Epstein’in sağ kolu olarak nitelendirilen Ghislaine Maxwell’in Buckingham Sarayı’ndaki tahtta, adı taciz skandalına karışmış bir başka isim olan oyuncu Kevin Spacey ile birlikte çekildiği fotoğraf ortaya Telegraph gazetesi tarafından ortaya çıkarılmıştı. Buckingham Sarayı’nda çekilmiş bu fotoğrafın çıkması Epstein skandalına yönelik gözlerin bir kez daha Kraliyet ailesine çevrilmesine neden oldu. Daily Telegraph’ın Cumartesi yayımladığı fotoğrafta, daha önce cinsel taciz suçlamalarıyla gündeme gelen ünlü oyuncu Kevin Spacey, Maxwell ile Londra’daki resmi konutta birlikte görünüyor. Fotoğrafın 2002 yılında çekilmiş olduğu düşünülüyor. Spacey’ye yöneltilen suçlamaların ardından oyuncunun House of Cards dizisindeki rolüne son verilmişti. Kevin Spacey de hakkındaki cinsel saldırı ve istismar suçlamaları reddetse de oyunculuk kariyeri Kasım 2017’de yıkıma uğramıştı. Öte yandan Spacey ve Maxwell’in o dönem neden Buckingham Sarayı’nda bulunduğu belirsizliğini koruyor. İkilinin taht odasına Prens Andrew tarafından davet edilmiş olabileceği düşünülüyor. Prens Andrew’un da üstünde Epstein ile olan ilişkisinin detaylarını açıklama konusunda kamu baskısı bulunuyor. Virginia Roberts Giuffre, Prens Andrew’a yönelik suçlamalarda bulunmuştu. Hem Buckingham Sarayı’nın hem de Prens Andrew’un sözcüsünün fotoğrafa dair açıklama yapmayı reddettiği aktarıldı. CNN’in Kraliyet muhabirlerinden Max Foster, bahsi geçen fotoğrafta yer alan tahtın monarşinin otoritesini simgelediği ve bu nedenle kimsenin tahta oturmaya izni olmadığını belirtti. Max Foster, Bu, Kraliçe ve ülkeye saygısızlık olarak görülecektir. ifadelerini kullandı. Jeffrey Epstein’in daha önce sevgilisi olan Maxwell, seks amaçlı insan kaçakçılığı suçlamalarıyla Perşembe tutuklanmıştı. Tutuklanmadan önce Maxwell’in Paris’te lüks bir konutta gizlendiği ileri sürülmüştü. Maxwell’in, pandemi boyunca Paris’te kaldığı ve ABD’de herhangi bir suçlamayla karşı karşıya kalması durumunda iadesinin önüne geçebilmek için Fransız vatandaşlığından yararlanmayı umduğu belirtilmişti. Maxwell’in tutuklanmasının ardından konuşan federal savcı şu ifadeleri kullanmıştı: Maxwell, Epstein’in çocukları istismar etmek için seçmesi, yakınlaşması ve bir araya gelmesinde kritik bir rol oynuyordu, bazı durumlarda o da istismara ortak oldu. Pedofil milyarder Jeffrey Epstein'ın eski kız arkadaşı İngiliz vatandaşı Ghislaine Maxwell'in tutuklanmasının, reşit olmayan kızlarla cinsel ilişkiye girmekle suçlanan ve FBI'ın ifade çağrılarına henüz olumlu yanıt vermeyen Prens Andrew'un ifade vermesi için üzerindeki baskının arttığı yorumları yapılıyor.