Bağdadi nasıl öldürüldü? DEAŞ lideri Ebubekir el Bağdadi operasyonuyla ilgili kritik detaylar...
DEAŞ lideri Ebubekir el Bağdadi'ye yönelik önceki gün düzenlenen operasyonla ilgili kritik detaylar ortaya çıktı. New York Times gazetesi, operasyonun başarılı sonlanmasının Trump'a rağmen sağlandığının belirtildiği yazıda DEAŞ liderinin yerinin tespit edilmesiyle ilgili de çarpıcı ayrıntılar var...

ABD Başkanı Donald Trump, DEAŞ lideri Ebubekir el-Bağdadi’nin dün Suriye’de düzenlenen operasyonla ölü ele geçirildiğini açıkladı.

Trump, ABD'nin dün gece Suriye'de yaptığı operasyonda Bağdadi'nin ölü ele geçirildiğini belirterek, "Ebubekir el-Bağdadi öldü. Bir korkak gibi öldü, kaçarak ve ağlayarak." ifadesini kullandı.

"Bağdadi kendisini üzerindeki patlayıcılı yelekle patlattı. DNA sonuçları ölen kişinin o olduğunu teyit etti." diyen Trump, Türkiye, Rusya, Suriye ve Irak ile koordineli çalıştıklarını belirterek, bu ülkelere teşekkür etti.

Trump, "Türkiye ile bunu konuştuk. Nereye gittiğimizi biliyorlardı. (Onlara ait) Hava sahasında da uçtuk. Onlar (Türkiye) harikaydı, hiç sorun olmadı." ifadelerini kullandı.

DEAŞ’ın kurucusu Ebubekir el Bağdadi'nin öldürülmesinin ardından terör örgütünün yeni liderinin Hacı Abdullah el-Afari lakaplı terörist Abdullah Kardaş olacağı iddia edildi.

Bağdadi'nin öldürüldüğü operasyonun adına Kayla Mueller adı verildi.

ABD'li yayın kuruluşu New York Times, 2013 yılında yardım görevlisi olarak çalıştığı Suriye'de terör örgütü DEAŞ tarafından kaçırılan ABD vatandaşı Kayla Mueller'ın Bağdadi tarafından defalarca tecavüze uğradığını ve zorla evlendirildiğini öne sürmüştü.

Terör örgütü DEAŞ'ın elinde esir hayatı yaşayan Kayla Mueller, 2015 yılında Ürdün tarafından örgüte yönelik düzenlenen hava saldırısı sonucu yaşamını yitirmişti.

Newsweek'in haberine göre örgütün yeni lideri olarak, yakın bir zamanda Bağdadi tarafından örgütün din işlerini yönetmesi için görevlendirilen Hacı Abdullah el-Afari lakaplı Abdullah Kardaş'ın belirlendiği bilgisi verildi.

Abdullah Kardaş'ın bir dönem devrik Irak lideri Saddam Hüseyin için çalıştığı da belirtildi.

Öte yandan Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü Konaşenkov, DEAŞ elebaşı Bağdadi'ye düzenlenen operasyonla ilişkin açıklamalara şüpheyle yaklaştıklarını belirterek, "İdlib'de düzenlenen operasyonla ilgili güvenilir bilgiye sahip değiliz." dedi.

Bağdadi'nin ölü ele geçirilmesiyle ilgili çelişkili açıklamalar yapıldığını belirten Konaşenkov, "Bağdadi'nin öldürülmesine yönelik operasyonda yer aldıklarına dair çelişkili açıklamalar yapan ülke sayısının artması, operasyonun gerçekliği ve başarısıyla ilgili şüphe uyandırıyor." ifadesini kullandı.

Konaşenkov, "DEAŞ'ın Suriye ordusu tarafından 2018'in başlarında Rus hava kuvvetlerinin desteğiyle son yenilgisinden bu yana, Bağdadi'nin 'bir defa daha' ölmesinin, Suriye'deki durum ya da İdlib'de kalan teröristlerin eylemleri üzerinde hiçbir operasyonel önemi yoktur." yorumunu yaptı.

İran Hükümet Sözcüsü Ali Rebii, DEAŞ elebaşı Ebubekir el-Bağdadi'nin ölü ele geçirilmesine ilişkin, "Bin Ladin'in ölümüyle terörün kökü kurutulmadığı gibi Bağdadi'nin ölümü de DEAŞİZM'in sonu olmayacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Operasyon esnasında hiçbir ABD personelinin ölmediğini aktaran Trump, "Bağdadi çıkmaz bir tünele girdikten sonra öldü. Yol boyunca ağladı ve inledi. 11 küçük çocuk yara almadan evin dışına çıkarıldı. Bağdadi 3 küçük çocuğunu da yanında sürükledi. Onlar da öldü. Tünelin sonuna ulaştığında köpeklerimiz onu takip ediyordu. Yeleğini patlattı ve kendini ve 3 çocuğunu öldürdü." dedi.

Trump, "Orada yaklaşık 2 saat kaldık. Misyon tamamlandıktan sonra, baskında çok hassas bilgiler ve metaryal ele geçirdik. DEAŞ'ın doğuşu ve gelecek planlarına ait en çok aradığımız bilgileri aldık. Bağdadi'nin ölümü, ABD'nin terörist liderleri amansız arayışını, ayrıca DEAŞ'ı ve diğer terör örgütlerini yenmeye sözünü göstermektedir." ifadelerini kullandı.

Geçen ay da Usame bin Ladin'in oğlu Hamza bin Ladin'i öldürdüklerini duyurduklarını anımsatan Trump, "Masum insanlara zulmeden ve öldüren teröristler asla rahat uyumamalı. Onları tamamen yok edeceğiz. Vahşi canavarlar kaderlerinden ve Tanrı'nın hükmünden kaçamayacaklardır." şeklinde konuştu.

Geçmişi hakkında bugüne kadar resmi kaynakların bilgi paylaşmadığı Bağdadi, 1971'de Bağdat'ın kuzeyindeki Samarra kentinde orta halli bir ailede dünyaya geldi.

Asıl adı İbrahim Avvad İbrahim Ali el-Bedri olan Bağdadi, Pakistan askeri istihbaratının eski başkanı general Hamid Gül'e göre, 1988'de Afganistan’da görüldü. Bağdadi, daha sonra Bağdat'taki bir üniversitede İslami Bilimler alanında doktora eğitimi aldı ve aynı üniversitede öğretim görevlisi olarak çalıştı.

Bir süre Bağdat'ta bir camide imamlık yapan yapan Bağdadi, ABD'nin 2003'te Irak'ı işgali üzerine Bağdat'tan ayrılarak Enbar vilayetine giderek, burada direnişçilere katıldı.

Bağdadi'nin, Irak direnişine destek verdiği ve 2004'te Felluce yakınlarındaki bir eve yapılan baskında tutuklanarak 2009'a kadar Bağdat'ın güneyinde yer alan ve askeri cezaevi olarak kullanılan Amerikan Buka gözetim kampında tutulduğu biliniyor.

Kampta geçirdiği süre Bağdadi'nin yaşamının sonrası için dönüm noktası oldu.

Bağdadi, burada tutuklu durumundaki eski Irak istihbarat görevlilerinin de aralarında olduğu pek çok isimle ilişkiler kurup bunları daha sonra devam ettirdi. ABD'li yetkililer bir süre sonra Bağdadi'yi serbest bıraktı.

Bağdadi'nin kampta tutulduğu dönem, yıllar sonra bugün bile gizemini korumaya devam ediyor.

İddiayı ilk kez gündeme getiren New York Times gazetesinin ardından, ABD'deki The Daily Beast haber sitesinin, işgal sırasında Buka kampında görevli ABD subayı Kenneth King'le yaptığı röportaj konuyu daha ilgi çekici hale getirdi.

Bağdadi'nin 2009'a kadar Buka kampında tutulduğunu ve cezaevi kapatılıp mahkumların Iraklı yöneticilerin denetimine geçirilmesini takiben salıverildiğini doğrulayan King, iddiaları bir adım daha öteye götürerek Bağdadi'nin tahliye edildiği sırada kendisine "New York'ta görüşürüz" dediğini ileri sürmüştü.

ABD yönetimi iddialara hala net bir cevap verebilmiş değil. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki, 7 Temmuz 2014'teki basın brifinginde, "Bağdadi'nin ABD tarafından gözaltına aldığını teyit ya da inkar etmesini sağlayacak bilgiye sahip olmadığını" söylemişti.

Irak El Kaidesi'nin lideri Ebu Musab ez-Zerkavi, 2006'da Bağdat'ın Bakuba bölgesinde hava saldırısında öldürüldü. Zaman içinde örgütün isimleri ve liderleri değişirken 2010'da Irak el-Kaidesi lideri Ebu Hamza el-Muhacir, İslam devleti kurma hedefiyle, "Irak İslam Devleti" adı altında eylemlere başladı.

Irak'ta örgütün en önemli liderleri olarak bilinen Muhacir ve Ebu Ömer El-Bağdadi'nin ölümünden sonra örgütün başına şu anki lideri olan Ebubekir el-Bağdadi geçti.

Suriye'deki gösterilerin silahlı direnişe dönüşmesiyle Muhammed Culani liderliğindeki Nusra Cephesi, el Kaide'nin Suriye kolu olarak kuruldu.

9 Nisan 2013'te Bağdadi'ye ait bir ses kaydında Nusra Cephesi’nin Irak İslam Devleti'nin bir kolu olduğunu duyursa da Culani, kendilerine böyle bir emir gelmediği gerekçesiyle bu çağrıyı reddettiğini açıkladı.

Bağdadi'nin bu çağrıyı yapmasında Nusra lideri Culani'nin daha önce Irak'ta Bağdadi'ye bağlı olarak savaşmasının etkili olduğu belirtiliyor.

Bağdadi, Nisan 2013'te örgütün adını da "Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD)" olarak değiştirdi.

NEW YORK TIMES OPERASYONUN PERDE ARKASINI YAZDI
ABD Başkanı Donald Trump'ın DEAŞ lideri Ebubekir el Bağdadi'nin öldürüldüğünü açıklaması ABD basında geniş yer buluyor. New York Times gazetesinin ABD istihbarat birimlerinden yetkililerle konuşarak hazırladığı haberde operasyonun öncesinde yaşananlar aktarılıyor:

"ÇEKİLME AÇIKLAMASI SIRASINDA YERİ TESPİT EDİLMİŞTİ"
Terörle mücadele yetkilileri Başkan Trump'ın Suriye'den çekilme planını açıklarken, CIA ve özel harekât birliklerinin dünyanın en çok aranan teröristi Bağdadi'nin yerini tespit etmiş olduğunu ve operasyon hazırlığı içerisinde bulunduklarını bildiğini aktarıyor.

ABD istihbarat yetkilileri aylarca Trump'ı Bağdadi konusunda bilgilendirdi. Bağdadi'nin yakalanması Trump tarafından da bölgedeki en önemli öncelik olarak belirlenmişti.

"RİSKLİ BİR GECE BASKINI DÜZENLENDİ"
Ancak Trump'ın üç hafta önce ani bir şekilde ABD askerlerinin Suriye'den çekileceğini açıklaması, titizlikle hazırlanmış olan planları sekteye uğrattı. Yetkililere göre, ABD Savunma Bakanlığı Pentagon bölgedeki casus, keşif uçuşu ve askeri varlık ağı çözülmeden önce harekete geçerek hazırlıkları hızlandırdı ve riskli bir gece baskını düzenlendi.

"TRUMP'A RAĞMEN YAKALANDI"
Aynı yetkililer Bağdadi'nin Trump sayesinde değil, Trump'a rağmen öldürüldüğünü aktardı.

"HAZIRLIKLAR YAZ AYLARINDA BAŞLAMIŞTI"
Trump'ın 6 Ekim'de Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde ABD askerlerini Suriye'den çekme kararını verirken, Bağdadi hakkındaki istihbaratı ne kadar dikkate aldığı bilinmiyor. Ancak konu hakkında bilgi sahibi askeri yetkililere göre bilinen gerçek, sahadaki komutanlar Trump'ın kararıyla birlikte bu karmaşık operasyonu gerçekleştirme konusunda daha ciddi bir baskı altına girmiş oldular.

Operasyonun gelişimi konusunda bilgi sahibi olan 10'a yakın ABD Savunma Bakanlığı, istihbarat, ordu ve terörle mücadele yetkilisi Cumartesi gecesi başlatılan operasyona giden süreci anlattı.

Yaz aylarında CIA, Bağdadi'nin IŞİD'in rakibi El Kaide bağlantılı örgütlerin hakim olduğu Suriye'nin kuzeybatısındaki bir köyde bulunduğuna dair beklenmedik bir istihbarat alınca operasyonun planlaması başlatıldı.

BAĞDADİ'Yİ YAKALATAN İSMİ TÜRKİYE TESPİM ETTİ
ABD'li yetkililere göre bu istihbarat, Bağdadi'nin eşlerinden birisi ile yakalanmış olan bir IŞİD kuryesinin sorgulanmasının sonucunda elde edilmişti. Söz konusu kuryenin adı, Bağdadi'nin danışmanlarından İsmail el Ethavi. Türkiye'de yakalanıp Irak'a iade edildi. Terör örgütünün üst kademesiyle Bağdadi'nin bazı toplantıları sebze taşıyan minibüslerde mobil olarak yapıldı.

Suriyeli bir mühendisin anlatımına göre, Bağdadi operasyonun düzenlendiği köyde El Kaide bağlantılı Hurras el-Din örgütünün komutanlarından Ebu Muhammed Salama'nın evinde saklanıyordu.

Operasyonda Salama'ya ne olduğu ya da Bağdadi'nin bu kişiyle olan ilişkisi konusunda detaylar belli değil.

ABD ordusunun Delta Gücü komandoları Bağdadi operasyonunun taktik planlamasına başladıklarında karşılarında ciddi engeller olduğunu biliyorlardı.

EN AZ İKİ KEZ OPERASYON SON DAKİKADA İPTAL EDİLDİ
BBC Türkçe'nin derlediği habere göre, Söz konusu bölge El Kaide kontrol alanının derinliklerindeydi. Suriye hava sahasının o bölümü ise Rusya ve Suriye hükümeti tarafından kontrol ediliyordu. Olası operasyonlar en az iki kez son dakikada iptal edildi.

Son operasyon planlaması geçen hafta içerisinde iki ila üç günde tamamlandı. Trump yönetiminden üst düzey bir yetkili, eldeki istihbarata göre Bağdadi'nin yer değiştirmek üzere olduğunun bilindiğini ifade ediyor.

Bu noktada ABD'nin ordu komuta kademesi hızla harekete geçilmesi gerektiği sonucuna vardı. Bağdadi'nin yer değiştirmesine izin verilmesi halinde ABD ordusunun da bölgeden çekilmesiyle birlikte yeniden izinin sürülmesi çok daha zor olacaktı.

Savunma Bakanı Mark Esper ABC kanalına yaptığı açıklamalarda, Trump'ın Perşembe ve Cuma günlerinde kendilerine operasyon için yeşil ışık yaktığını anlattı.

Washington yerel saati ile 17.00 (01.00) sularında büyük kısmı CH-47 Chinook tipi olmak üzere sekiz Amerikan helikopteri Irak'ın Erbil kentindeki askeri üsten havalandı.

Radarlara yakalanmamak için alçak ve hızlı uçuş gerçekleştiren helikopterler Suriye sınırını geçti ve Suriye hava sahasında kalarak İdlib'in kuzeyindeki Barişa köyüne ilerlemeyi sürdürdü. 70 dakikalık uçuş sırasında helikopterlere yer yer ateş de açıldı.

Helikopterlerin inmesinden hemen önce hem helikopterler hem de diğer ABD savaş uçakları bölgedeki binalara ateş açtı. Delta Gücü komandoları ve eğitimli köpekleri himaye ateşi eşliğinde operasyon bölgesine indiler.

KOMANDOLAR ANA KAPIDAN DEĞİL DUVARI PATLATARAK İÇERİ GİRDİ
Trump komandoların ana kapıdan değil duvarı patlatarak hedef binanın bulunduğu alana girdiğini söyledi. Amaç olası bubi tuzaklarına yakalanmamaktı. Bu sayede hızla hareket ederek bir grup DEAŞ savaşçısıyla karşı karşıya geldiler.

OPERASYONU KEŞİF UÇAKLARININ CANLI VİDEO GÖRÜNTÜLERİYLE İZLEDİLER
Başkan Trump, Savunma Bakanı Esper, Başkan Yardımcısı Mike Pence ve Genelkurmay Başkanı Mark Milley ile birlikte operasyonu Beyaz Saray'da keşif uçaklarının geçtiği canlı video görüntüleri üzerinden takip ediyordu.

Delta Gücü komandoları binayı çevreleyen duvarı geçtikten sonra çatışmaya girdi ve bir dizi kişi bu çatışmada ABD komandoları tarafından öldürüldü. Komandolar duvarı patlatıp içeriye girerken bir Arap tercüman, çocuklara ve savaşçı olmayan ancak o bölgede bulunan kişilere nereden nasıl kaçabileceklerini söylüyordu.

Bu sayede bölgede bulunan 11 çocuğun yara almadan kurtulduğu belirtiliyor.

Bağdadi'nin yeraltı tüneline kaçmasıyla birlikte Amerikan komandoları takibe başladı.

Trump Bağdadi'nin kaçarken yanına üç çocuk aldığını ifade etti. Bağdadi'nin bu çocukları 'canlı kalkan' olarak kullanmayı amaçladığı sanılıyor.

"BİR KÖPEĞE 'SALDIR' EMRİ VERİLDİ"
Bağdadi'nin üzerinde intihar yeleği olduğundan şüphelenen komandolar, Bağdadi'yi etkisiz hale getirebilmesi için bir köpeğe 'saldır' emri verdi.

Trump Bağdadi'nin bu noktada üzerindeki düzeneği havaya uçurduğunu ve kendisiyle birlikte yanındaki üç çocuğu da öldürdüğünü belirtti.

Savunma Bakanı Esper iki saat süren operasyonun en kritik aşamasını ABC televizyonuna şu sözlerle anlattı: 'Yanında bir dizi savaşçı ve kadının yanı sıra çok sayıda çocukla birlikte bir yerleşkede. Özel harekât birliklerimizin bu kişileri bölgeden uzaklaştırmak için bir dizi taktiği, tekniği ve uyguladıkları protokolleri var. Ama günün sonunda Başkan'ın da söylediği gibi kendisini öldürmeyi tercih etti ve yanında üç küçük çocuğu da götürdü.'

Trump ise o anları daha detaylı anlattı: 'Büyük kısmını izledim. Bağdadi çıkmaz bir tünele girdi, ağlayarak, çığlık atarak öldü.'

Esper ise Trump'ın bahsettiği 'ağlayarak, çığlık atarak' ifadelerini kullanmadı ve 'Ben o detaylara hakim değilim. Muhtemelen Başkan operasyona katılan komutanlarla konuşmuştur' demekle yetindi.

Washington saati ile 19.15'te (TSİ 04.15) özel harekât timinin komutanı Bağdadi'nin öldüğünü rapor etti. Çatışmalarda beş 'düşmanın' daha yerleşkede öldürüldüğü, operasyon bölgesinde de bir dizi düşmanın öldürüldüğü bildirildi.

Beyaz Saray operasyonda iki ABD askerinin hafif şekilde yaralandığını ancak göreve devam ettiklerini de aktardı. Trump operasyonda bir ABD ordu köpeğinin de yaralandığı bilgisini verdi.

OPERASYONDAN 4 SAAT SONRA İLK TWEET: AZ ÖNCE ÇOK BÜYÜK BİR OLAY OLDU
Komandolar operasyonun ardından yerleşkede bulunan 11 çocuğu bölgede bulunan bir kadına teslim etti. Ardından ise yerleşkenin tamamen imha edilmesi emri verildi. Operasyon konusunda bilgi sahibi bir yetkiliye göre, bu şekilde bu bölgenin gelecekte IŞİD tarafından kutsal bir yer haline gelmesinin önüne geçilmesi amaçlandı.

Trump, ABD askerlerinin yaklaşık iki saat bölgede kaldıklarını aktardı. Askerler daha sonra helikopterlere binerek geldikleri güzergâhtan Irak hava sahasına geri döndüler. Helikopterlerin 'Barişa'dan havalanmasından yaklaşık dört saat sonra ise Başkan Trump 'Az önce çok büyük bir olay oldu!" Tweetini paylaştı."




