Fransa bu adamı konuşuyor!

Kaza sonrası tümüyle bitkisel hayata giren Lambert’in eşi, kardeşleri, kuzeni ve doktorlar fişinin çekilmesini savunurken, koyu Katolik tarikat üyesi anne ve babası ideolojik bir hukuk savaşına girerek, oğullarının doktor kararıyla öldürülmesine karşı çıktı. Ülkede 6 yıldır süren 'pasif ötenazi' tartışması Danıştay’ın vereceği kararla noktalanacak.

Fransa’da 2008’de geçirdiği bir motosiklet kazası ile tıbbi adıyla 'tetraplejik' olan yani bitkisel hayata giren ve beyin fonksiyonlarını tamamen yitiren Vincent Lambert’in 4 hastane değiştirdikten sonra, son yattığı Reims hastanesinde sunni hayat ünitesinin fişlerinin çekilmesi kararlaştırıldı. Hastanede, yapılan testlerde beynin fonksiyonlarını yerine getirme ihtimali olmadığı sonucuna varıldı. Yalnızca gözleri hareket eden ve acıya duyarlı olan Vincent Lambert’in 80 ortofoni seansından sonra hiçbir iletişim belirtisi göstermemesi de umutları tüketti. Lambert’in karısı ve erkek kardeşi, fişinin çekilmesini istediklerini dile getirdi.

Anne ve eş mahkemelik

Fransa’da 'Lionetti' adıyla anılan 'pasif ötenazi' yasası, uzun süren tedavi ve çabalara yanıt vermeyen ve artık hiçbir umudu kalmayan hastaların ölümüne ailesinin rızasıyla izin verilmesini düzenleniyor. Reims Hastanesi, 2013 yılında, 6 yıldır suni beslenme ünitesine bağlı olarak yaşamını sürdüren Lambert’in, Lionetti Yasası’nın izin verdiği ölçüde, fişinin çekilerek, suni nemlendirme ünitesi ile yavaş yavaş hayatına son verilmesini kararlaştırdı. Vincent Lambert’in eşi, kardeşleri ve yeğeni doktorların kararını onaylarken, anne ve babası kendilerinin haberi olmadan oğullarının ölümüne karar veren doktorları mahkemeye vererek ölüm kararının iptalini istedi. Châlons-en-Champagne mahkemesi anne babanın başvurusunu haklı bulunca talihsiz genç adam yeniden suni yaşam ünitesine bağlandı. Ancak bu sefer Vincent’ın eşi Rachel ve yeğeni François Lambert mahkeme yolunu tutarak, davayı Danıştay’a götürdü.

Fransa ikiye bölündü

Fransa son iki yıldır medya önünde parçalanan ailenin ötenazi kavgasını izliyor. Le Figaro’ya konuşan Vincent'ın annesi, "Dün odasından çıkarken ağladım. Sonuna kadar, gittiği her yerde onu izleyeceğimi söyledim. Anneyim ben. Yarın oğlumu görmek, ona sarılmak istiyorum. Bir hakim kararıyla ölmesini istemiyorum" dedi. Eşi Rachel Lambert ise, "Vincent bunu istemiyor. Kardeşine ve bana böyle yaşamak istemediğini söyledi. Onun isteğini yerine getirmek istiyorum" dedi. Yeğeni ise, "Dedem ve eşi bir ultra katolik tarikata bağlılar ve ideolojik savaş veriyorlar. Vincent’ı düşünen tek kişi eşi. 6 yıl boyunca eşini her yerde izledi. 4 kere onun yanında olmak için taşındı. Dedem ise zaten 83 yaşında ve oğlunu çok ender görüyor" diyerek yengesine destek verdi.

Halk ve medya da bölündü

Ötenazi kararı konusunda ikiye bölünen yalnızca Lambert ailesi olmadı. Fransız kamuoyu ve medyası da tam anlamıyla iki kampa oturdu. İki yıldır süren hukuk mücadelesinde sağ eğilimli Le Figaro gazetesi anne ve babaya hak verirken, sol eğilimli Liberation gazetesi ise Rachel Lambert’i destekleyen haberler yayınladı. Geçtiğimiz hafta dosya üzerindeki incelemesinden sonra yayınlanan uzman raporunda, Danıştay raportörü Lambert’in fişinin çekilmesi yönünde karar verdi. Raporda, "suni beslenme ve vücuda su verme işleminin Lambert’i suni bir şekilde hayatta tuttuğu ve hiçbir yaşamsal belirti ve ilerleme göstermediği" ifadesi yer aldı. Danıştay’ın 17 hakimli heyeti son kararı yarın verecek. Vincent Lambert’in doktoru Eric Kariger, Danıştay’a "bir daha bu tür davalara yol açmayacak kesin ve detaylı bir karar alması" çağrısı yaptı.

Hollande cesaret edemiyor

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, seçim kampanyası boyunca ötenazi yasasını getirme sözü verdi. Ancak popülaritesi dibe vuran Hollande, « eşcinsel evlilik » yasası geçerken milyonları sokağa döken ultra katolik radikallerin yeniden sokağa dökülmesini göze alamadığı için şimdilik bu sözünü hayata geçirecek adımları atmaktan kaçınıyor. Amerika'nın Sesi