Esad'ın serbest bıraktığı tutuklular PKK'nın içinde
Halep eski Savcısı Enver Mecni, Suriye'de iç savaşın başlamasıyla birlikte 13 binden fazla tutukluyu serbest bırakan Esed rejiminin, bu kişileri istihbarat örgütü eliyle PKK ve DEAŞ'ın içine yerleştirdiğini söyledi. Mecni, salıverilenlerden 70'inin şu anda PKK’nın üst düzey sorumluları olduğunu kaydetti.
Halep Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1996 yılında mezun olduktan sonra ülkenin farklı bölgelerinde savcılık görevlerinde bulunan Enver Mecni, konuştu. Rejim tarafından aşırı unsurların tıpkı Irak örneğinde olduğu gibi desteklendiğine dikkat çeken Halep eski Savcısı Mecni, 2011’de iç savaşın başlamasıyla bu suçluların bilinçli olarak serbest bırakıldığını belirtti. Başta DEAŞ ve PKK olmak üzere Suriye’de savaşan tüm terör unsurlarının Sidnaya, Adra ve Tedmur gibi hapishanelerde bir tür eğitimden geçirildiğini anlatan Mecni, şu anki PKK üst düzey yapılanmasından 70 kişinin de Esed rejiminin salıverdiği isimler olduğunu kaydetti. “Tedmur, Sidnaya, Adra ve Hama gibi cezaevlerinden 13 binden fazla terörist serbest bırakıldı. 2011-2012 döneminde salıverilenlerin tamamı Muhaberat eliyle terör örgütlerine yerleştirildi ve bu konuda ABD’nin Irak’taki Ebu Gureyb modeli örnek alındı” diyen Mecni şunları anlattı:
30 BİN KİŞİ İŞKENCEYLE
“Biz halk olarak sınıf, ideoloji, etnik fark gözetmeksizin despot idareye karşı ayaklandık. Beşşar ve babası Hafız Esed, halkın iradesini yok sayarak 40 yıl boyunca hüküm sürdüler. Biz Suriye halkı olarak ayaklandık. Ancak DEAŞ, PKK gibi unsurlar devrimi etnik ve ideolojik boyutlara sürüklediler. Teröre destek vererek direnişi kırma stratejisi Esed’in bombalarından daha etkili bir yöntemdi ve başarılı da oldu. Bir yandan binlerce teröristi serbest bırakan Şam yönetimi, Suriye’nin dörtbir yanından 250 bin devrim yanlısı suçsuz sivili hapse attı. Bunlardan 30 bini vahşice katledildi. Tescilli terörsitleri affeden zihniyet kadın-erkek ayrımı yapmadan yüzbinlerce sivili korkunç işkencelere tabi tutarak öldürdü.”
PKK VE DEAŞ’TAN FARKSIZ
“Şam 215 Emniyet Birimi olarak isimlendirilen askeri hastanede 11 bin sivil, işkence altında can verdi. Buna ek olarak ‘Mahkeme Meydanı’ denilen olağanüstü yetkilerle donatılmış mahkeme ise 13 bin Suriyeliyi idam ettirdi. Esed’in hakim olduğu her bölgede onlarca hapishane var. Suçlu diyerek zindana attıkları onbinlerce masum sivile insanlık dışı her türden işkenceyi yapıyorlar. Şam, Humus, Dera, Deyrizor ve Halep başta olmak üzere ülkenin her yanında toplu mezarlar var. Baas rejimi bu yönüyle PKK ve DEAŞ’tan farksız hareket ediyor. Bizim halkımız topyekûn Esed ve destekçilerinin elinde esir durumda.”
Müslüm’ü Esed de idamdan kurtardı
Esed rejiminin meşru bir devletten çok, illegal bir terör yapılanması gibi davrandığını kaydeden Halep eski Savcısı Enver Mecni, önce idama mahkum edilip sonrasında Esed’le aynı masada oturan Salih Müslüm örneğinin bile bu konuda yeterli kanıt olduğunu ifade etti. Mecni, “Türkiye ile 1998 yılında yapılan Adana Mutabakatı’na rağmen her daim Türkiye’ye yalan söyleyen Hafız Esed, Afrin, Kamışlı, Amude, Yarubiyye, Ayn el-Arab gibi sınır hattına özellikle PKK’lıları yerleştirdi. ABD ve Esed rejimi Suriye’nin parçalanması ve PKK-DEAŞ konusunda adeta gizli ortak gibi. Baba ve oğul Esed’ler hep kirli yöntemlerle iktidarda kaldı. PKK, DEAŞ ve Türkiye’den getirterek Lazkiye’deki özel kamplarda eğittikleri Mukaveme Suriy, DHKP-C, TİKKO gibi terör örgütleri ve 10 farklı ülkeden topladıkları Şiiler aracılığıyla diktayı sürdürmeye çalışıyorlar.” (Yeni Şafak)