Erdoğan, hem doğuyu hem batıyı uyardı
Başbakan Erdoğan, hem batıyı hem de İran'ı uyardı
MADRİD(ANKA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İspanyol El Pais gazetesi ile yaptığı uzun söyleşide İsrail’in İran’a yönelik olası bir saldırısıyla ilgili, “Bölge için bir felaket olur. Tahmin edilemeyecek sonuçlara yol açar” uyarısını yaparken, “Tahran ile çok önemli ilişkilerimiz var. Stratejik bir ilişkimiz var. İhtilaf, diplomatik yöntemlerle çözümlenmeli. Hiç kimse müzakere masasından kalkmamalı. Diplomasi sonuna kadar gitmeli” uyarısında bulundu.
Başbakan Erdoğan’ın, Türkiye-İspanya Zirvesi için Madrid’e gitmeden önce İspanya’nın önde gelen gazetesi El Pais ile yaptığı uzun söyleşi yayımlandı. Davos olayı, İsrail ile ilişkiler, İran ve Türkiye’nin AB süreci gibi konuların değerlendirildiği söyleşi başında El Pais, Başbakan Erdoğan’ı Davos olayı videosunu görmeden Erdoğan’ın neden jeostrateji bakımından “Ortadoğu’nun en ilginç şahsiyeti” haline geldiğini anlamanın mümkün olmadığını belirtti.
Davos olayının tüm Arap dünyasının kentlerini ve liderlerinin ofisleri üzerinde zıt sarsıntıları yaratmasının şaşırtıcı olmadığını da kaydeden gazete, internette “One minute Erdoğan” için arama yapıldığında 218 bin sayfa ortaya çıktığına dikkat çekerek bunun sayesinde Erdoğan’ın Hizbullah liderinin ardından Arap dünyasının en sevilen lirderi olduğu vurgulandı.
Başbakan Erdoğan da, Davos ve İsrail ile ilişkileri değerlendirirken Davos’un Türkiye’nin dış politikası açısından taşıdığı öneme vurgu yaparak Davos ile birlikte dış ilişkilerini ele almanın yeni bir tarz getirdiğini belirterek “omurgası olan bir dış politikası”nın benimsendiğini söyledi.
Türkiye’nin dış politikasında bir kayma olduğu iddialarını yalanlayan Erdoğan, Türkiye’nin, kendisini başka ülkelere haraket etme veya onlardan uzaklaşma lüksüne sahip gibi görmediğini, Doğu’dan uzaklaşıp, Batı’ya yanaşmayı yada tersi gibi bir düşünçesinin hiç olmadığını belirterek “Normalleşen bir dış politikamız var. ‘Nehir yatağında akar’ diye bir deyimiz var ve dış politikasında nehir şimdi yatağını buluyor” şeklinde konuştu.
-“ESAD TÜRKİYE’NİN TARAFSIZLIĞINA GÜVENİYOR”-
Erdoğan, Türkiye’nin Davos’dan sonra tarafsız bir arabulucu olarak algılanmadığı yönündeki bir soruyu yanıtlarken de, “Tarafsız bir arabulucu olup olmadığıma kim karar verdiğini bilmem. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Türkiye’nin tarafsızlığına güveniyor. Ve şimdi de İsrail tarafından bu yöndeki değerlendirmeler gelmeye başladı. Birkaç gün önce eski Başbakan Olmert, Türkiye’nin arabuluculuğuna güvendiğini söyledi. Onunla beş tur görüşme yaptık ve son noktaya gelmiştik. Gazze olayı, araya girdi” dedi.
Bu konuda İsrail’in Türkiye’ye yönelik yanlış davranışları olduğunu ifade eden Erdoğan Türkiye’nin Ortadodu’da hala “kilit bir rol” oynayabileceğini söyledi. Erdoğan, Suriye’nin hala diyaloğa hazır olduğunu belirterek “Ancak şimdi esas olanı, bunun kurallarını belirlemektir. Başka ülkelerin arabuluculuk yapmaya çalıştıklarını da görüyoruz. Batılı ülkeler” değerlendirmesini yaptı.
-“NETANYAHU İLE TELEFONDA BİLE KONUŞMADIM”-
Başbakan Erdoğan, İsrail Başbakan Netanyahu ile nasıl bir ilişkisi olduğu sorulması üzerine, “Netanyahu ile hiç görüşmedim. Sadece medyadan tanırım onu. Peres ile birçok defa biraraya geldim. Ehud Barak ile keza. Birçok defa görüştük. Bunlar, İsrail yönetiminden diyaloğu sürdürdüğüm kişilerdir” dedi. Erdoğan, “Netanyahu ile hiç mi konuşmadınız? Telefonla bile mi?” sorusuna da “Hayır” karşılığını verdi.
-“NÜKLEER SİLAHLARI OLAN KOMŞU İSTEMİYORUZ”-
Söyleşi sırasında İran ile ilgili sorularını yanıtlayan Erdoğan, İran’ın sivil amaçlı nükleer enerji geliştirebileceğini düşündüklerini belirterek, “ABD de bunu düşünüyor. Ancak nükleer programı, askeri amaçlara doğru bir gelişme gösterirse, o zaman buna izin veremeyiz çünkü nükleer silahları olan komşular istemiyoruz. Bunu, İranlı dostlarımıza birçok defa söyledik. Ancak eğer İran’ın nükleer silahları olmayacaksa, İsrail’in de olmamalı” şeklinde konuştu.
Diğer bir sorununun karşısında İran’a inanmak zorunda olduğunu da ifade eden Erdoğan, yaptırımlar gündeme gelmesi halinde BM Güvenlik Konseyi geçici üyesi olan Türkiye’nin ne gibi bir tutum takınacağı sorusuna “Tahran ile çok önemli ilişkilerimiz var. İran’ın bize en çok gaz satan ikinci ülke. Stratejik bir ilişkimiz var. İhtilaf, diplomatik yöntemlerle çözümlenmeli. Hiç kimse müzakere masasından kalkmamalı. Diplomasi sonuna kadar gitmeli” yanıtını verdi.
-“İRAN’A SALDIRI BÖLGE İÇİN FELAKET OLUR”-
Başbakan Erdoğan, İsrail’in İran’daki nükleer tesislerine saldırması olasılığına dikkat çekilmesi üzerine “Bölge için bir felaket olur. Tahmin edilemeyecek sonuçlara yol açar. Tasavvur etmek bile istemediğim, düşünülemez bir şey. Yorumlamak bile istemediğim bir şey” uyarısını yaptı.
-SARKOZY VE MERKEL’E ELEŞTİRİ
Türkiye’nin AB sürecinin de ele alındığı söyleşi sırasında Erdoğan’ın, AB konusunda “sabrı taşımakta olduğu” gibi göründüğü yorumunu yapan El Pais’in "Sarkozy veya Merkel Türkiye’nin AB’nin bir parçası haline gelmesine 'hayır' dediklerinde ne hissediyorsunuz?" yönündeki bir soruyu şu sözlerle yanıtladı:
“Bu, Türkiye’nin halkının Almanya ve Fransa ile ilgili olumlu algılarını olumsuzluğa çevrien bir durumdur. Avrupa’da beş milyon Türk vatandaşı var. Ve Avrupa ile gayri resmi bir biçimde entegrasyon içindeyiz. Fransa ve Almanya’nın bize yaptıkları yanlıştır. Maç ortasında oyun kurallarını değiştirmektir. AB’ye girmemiz için Avrupa normalarında olmayan koşulları empoze ediyorlar.”
Recep Tayyip Erdoğan, bütün bunları Sarkozy ile defalarca konuştuğunu anlatırken, “Defalarca. Çok geniş bir biçimde. Merkel ile de. Onlarla konuştuğumda birçok konuda hem fikiriz. Ancak sırtı döndüğümüzde işler değişiyor” dedi.
“Sarkosy ve Merkel size bir şey söyleyip başka bir şey yapıyorlar mı?" sorusuna “Evet” karşılığını veren Erdoğan, 51 yıldan sonra hala Türkiye’ye bu muamelenin yapılmasının dış politiyaya çok olumsuz bir etkisi olduğunu belirtimekle birlikte umudunu kaybetmediklerini de söyledi.
-“KÜLTÜREL ASİMİLYASYON EMPOZE ETMEYE ÇALIŞILIRSA İŞLER DEĞİŞİR”-
Entegrasyonu müzakere ederken, herhangi bir sorun olmayacağını belirten Erdoğan, kültürel asimilasyona karşı olduklarını vurgulayarak, “Ancak söz ettiğimiz şey, asimilasyondan ise eğer, o zaman problemlerimiz olur. Eğer bize asimilasyon empoze etmeye çalışırlarsa, bizim tutumuz farklı olur” uyarısında da bulundu.
Başbakan Erdoğan, İspanya’nın AB Dönem Başakanlığından beklentilerini dile getirirken de çok umutlu olduklarını belirterek “İspanya’nın başkanlığı döneminde dinamikliği değiştirmeye başarabileceği konusunda güvenim tam” ifadesini kullandı.