En korkunç suçların işlendiği tesis Birim 731! Canlı canlı üzerlerinde deney yaptılar...
1939 yılından 1945 yılına kadar süren İkinci Dünya Savaşı, milyonlarca insanın ölümüne neden olan kanlı çatışmaların yanı sıra gelişen teknolojinin de savaşıydı. En korkunç savaş suçları ise Birim 731 adlı bir Japon tesisinde işlenmişti. Birim 731'de yaşanan dehşet, hâlâ duyanların tüylerini diken diken ediyor.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Asya ve Pasifik'te istila girişiminde bulunan Japonya'da Birim 731, biyolojik ve kimyasal savaş için deneyler ve araştırmalar yapan bir organizasyondu. Resmi olarak Kwantung Ordusu'nun Salgın Önleme ve Su Arıtma Departmanı olarak bilinen Unit 731, Japon iç ordusunun bir koluydu. Ancak odaklandığı nokta biyolojik ve kimyasal silahlar kullanarak insanları öldürmenin farklı yollarını geliştirmekti. Birim 731'in ilk uzmanlaştığı konu diğer insanları öldürmek için hastalıkları kullanmaktı. Birim 731, Japon silahlı kuvvetleri tarafından işlenen en kötü şöhretli savaş suçlarından bazılarından sorumluydu.
General Shirō Ishii
Birim 731, Kwantung ordusunun savaş sıhhiye subayı General Shirō Ishii tarafından devralındı ve savaşın sonuna kadar komuta edildi. Tesis 1935'te Zhongma Kalesi'nin yerine inşa edildi ve Ishii'nin ekibi burayı korkunç deneyler yapmak için kullandı. Birim 731, 1945'te savaşın sonuna kadar Japon hükümetinden cömert destek aldı.
Birim 731, sekiz bölümden oluşuyordu:
Bölüm 1: Canlı insan denekler kullanılarak hıyarcıklı veba, kolera, şarbon, tifo ve tüberküloz üzerine araştırma yapıyordu. Bu amaçla yaklaşık üç ila dört yüz kişiyi barındıracak bir hapishane inşa edildi.
Bölüm 2: Alanda kullanılan biyolojik silahların araştırılması, özellikle mikrop ve parazitleri yaymak için cihazların üretimini içeriyordu.
Bölüm 3: Biyolojik maddeler içeren mermi üretimi yapıyordu.
Bölüm 4: Bakteri seri üretimi ve depolanması yapılıyordu.
Bölüm 5: Personel eğitimi için ayrılmıştı.
Bölüm 6-8: Ekipman, tıbbi ve idari birimleri bulunduruyordu.
ÜRKÜTÜCÜ DENEYLER
Birim 731'in ifşa olan bir deneyi ise oldukça ürkütücüydü. Kurum, pireleri mutasyona uğratarak hıyarcıklı veba, cinsel hastalık ve diğer ölümcül bakterileri taşıyacak şekilde geliştirildi. Sonrasında ise geliştirilen bu pireler, teneke kutulara konularak Çin'deki sivil hedeflerin üzerine atıldı. 1940 ve 1941'de Ningbo ve Changde'nin kıyıları ve Hunan Eyaleti dahil olmak üzere Çin şehirlerine alçaktan uçan uçaklarla saçılan hastalıklı pireler, hıyarcıklı veba saçarak on binlerce kişiyi öldürdü.
Ayrıca Nanjing'de şehrin kuyularına tifo ve paratifo mikropları bulaştırılmış, yerel halka dağıtılan yiyeceklere de bakteri bulaştırılmıştı. Kısa bir süre sonra bölgede salgının patlak vermesi daha fazla sivilin ölmesine yol açtı.
Birim 731, insanları rehin alarak üzerlerinde tıbbi deneyler yapabileceği bir araştırma tesisine de sahipti. İnsanlar üzerinde yapılan araştırmalar, aç bırakma, enfeksiyona maruz bırakma, zorunlu ameliyatlar, kasıtlı kan kaybettirme gibi prosedürler içeriyordu. Kurbanlar ise yaşlılardan yeni doğan bebeklere kadar farklı yaş skalasına sahipti.
Maruta kod adlı özel bir proje, deneyler için insanları kullanıyordu. Denekler, bölgedeki Çinli sivillerden seçiliyordu. Ölen deneklerin cesetleri yakılarak imha ediliyordu. Birim 731'deki araştırmacılar, deneylerinin sonuçlarını bilim dergilerinde bile yayınladılar. Ancak deneklerin insan olduğunu gizleyip "Mançurya maymunları" veya "uzun kuyruklu maymunlar" üzerinde yapıldığını belirttiler.
GARDİYANLAR DEHŞETİ YAŞATIYORDU
Amerikalı tarihçi Sheldon H. Harris'e göre birim, seçilmiş vücut organlarının örneklerini korumak için korkunç taktikler kullandı. Ishii veya iş arkadaşlarından biri insan beyni üzerinde araştırma yapmak istediklerinde gardiyanlardan kendilerine faydalı bir örnek bulmalarını emrediyorlardı. Mahkum hücresinden alınıyor, gardiyanlardan biri onu tutarken diğeri başını baltayla parçalıyordu. Beyni, patoloğa ve ardından olağan imha için krematoryuma götürülecekti.
Tedavi edilmeyen zührevi hastalıkların etkilerini incelemek için erkek ve kadın mahkûmlara kasıtlı olarak cinsel hastalık bulaştırıldı. Mahkumlar ayrıca gardiyanlar tarafından defalarca tecavüze uğradı.
İnsanlara yönelik gerçekleştirilen silah deneylerinde, kurbanların üzerine el bombası atma, alev silahı kullanma, süngü ve tabanca kullanma gibi testler yer alıyordu.
Birim 731'in şimdiye dek 300 ila 400 bin Çinlinin ölümünden sorumlu olduğu tahmin ediliyor. Modern insanlık tarihinin en korkunç savaş suçlarını işleyen Birim 731 tesisten hayatta kalan çok az belgelenmiş insan var.
Birim 731'de görev alan kişileri, İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinin ardından Sovyetler Birliği ve Amerika tarafından tutuklandı. Sovyetler Birliği, Birim 731 üyelerinin cezalandırıldığını açıklarken Amerika ise birimin bazı üyelerini deneyleri yaparken topladıkları verileri satmaları karşılığında affetti.