Duterte UCM'ye şikayet edildi
Filipinler'de uyuşturucuyla mücadele kapsamında öldürülen bazı kişilerin yakınları, Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) başvurarak insanlığa karşı suç işlediği iddiasıyla Devlet Başkanı Rodrigo Duterte hakkında soruşturma açılmasını talep etti.
Filipinli bir avukatın, 24 Nisan 2017'de, Devlet Başkanı Duterte'yi ülkede işlenen toplu katliamlardan sorumlu tutarak UCM'ye suç duyurusunda bulunmasının ardından, ülkede işlenen çok sayıda yargısız infazla ilgili Duterte hakkında UCM'ye yeniden şikayette bulunuldu.
Avukat Edre Olalia, göreve geldiği 2016 yılının ortasından bu yana yürütülen uyuşturucu operasyonlarında işlenen çok sayıda yargısız infazın talimatını vermek, bu infazları teşvik etmek ya da bunlara müsamaha göstermekle suçlanan Duterte hakkındaki şikayetin, bir UCM savcısına e-posta yoluyla iletildiğini belirtti.
Filipinli avukat Jude Sabio, Duterte'nin, uyuşturucu taciri olmakla ya da diğer suçlardan itham edilen şüphelilerin yargısız infazına karıştığı iddiasıyla ilgili deliller içeren belgeleri geçen yıl UCM'nin Ön Yargılama Dairesine sunmuştu.
Sabio, Duterte'nin, UCM'ye Davao şehri belediye başkanıyken bir ölüm timi tarafından bin 400 kişinin öldürülmesiyle bağlantılı 77 sayfalık şikayet dilekçesi yazmıştı.
Avukat Sabio, Duterte'nin 1988'de Davos'un belediye başkanı seçilmesinden bu yana yürüttüğü uyuşturucuyla mücadelede "yargısız infazda bulunduğuna ve toplu cinayet işlediğine" dair delilleri UCM Başsavcısı Fatou Bensouda'ya iletmişti.
Resmi istatistiklere göre, Duterte'nin uyuşturucuyla mücadele çerçevesinde emniyet güçlerine "vur emri" vermesi sonucu yaklaşık 4 bin şüpheli, güvenlik güçleri tarafından öldürülmüştü. Sabio, bu sayının aslında 8 binden fazla olduğunu ileri sürmüştü.
Duterte, Birleşmiş Milletlere (BM) bağlı UCM'nin, şubat ayında uyuşturucuyla mücadele kapsamında insanlığa karşı suç işlediği iddialarına yönelik ön soruşturma başlatmasının ardından mart ayında mahkeme üyeliğinden çekilmeyi planladığını kaydetmişti.
Duterte, yaptığı 15 sayfalık açıklamada, UCM'nin Filipinler'e karşı "siyasi bir araç" olarak kullanıldığının aşikar olduğunu ileri sürerek, BM'nin kendisine ve hükümetine "asılsız, benzeri görülmemiş ve ölçüyü aşan saldırılarda" bulunduğunu savunmuştu.