'Dr. Frankestein' Kosova'da ortaya çıktı
Türk yasalarından kaçtı AB savcısına yakalandı!
Yasadışı organ nakli yaptığı için 'Dr. Frankestein' olarak anılan Dr. Yusuf Sönmez bu kez Kosova'dda ortaya çıktı
Yasadışı organ nakli yaptığı gerekçesiyle Türkiye’de defalarca gözaltına alınan, ama her seferinde yasalardaki boşluktan faydalanan ‘Frankenstein’ lakaplı Türk doktor Sönmez hakkında Kosova’da yürütülen soruşturma tamamlandı. Kosova‘daki AB savcılığı, ağır suçlamalarla dolu bir iddianame hazırladı
Kasım 2008’de Kosova polisi başkent Priştine’nin 4 kilometre dışındaki özel Medicus adlı bir klinikte 23 yaşındaki bir Türk gencinin böbreğinin 15 bin euro karşılığında İsrailli bir hastaya satıldığı ihbarını aldı. Bu ihbar üzerine kliniğe baskın düzenlendi, iki Kosovalı doktor gözaltına alındı. Yasa dışı nakli ise daha önce Türkiye’de defalarca yasadışı organ kaçakçılığından gözaltına alınan, Azerbaycan tarafından hakkında yakalama kararı çıkarılan ve INTERPOL tarafından da aranan “Doktor Frankenstein” lakaplı Türk doktor Yusuf Erçin Sönmez’in yaptığı belirlendi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı, ancak Sönmez kayıplara karışmıştı.
Böbrek başına 15 bin euro
İşte bu soruşturma 2 yıl aradan sonra tamamlandı. Kosova’da polis ve adalet hizmetlerine katkı sağlayan AB misyonu EULEX’te görevli uluslararası savcı Jonathan Ratel, aralarında doktor Sönmez’in de bulunduğu 7 kişi hakkında, yasa dışı organ nakli yaptıkları gerekçesiyle iddianame hazırladı. Kosova medyasına sızan iddianameye göre, bu çete 2008’de en az 20 yabancıyı para karşılığında organlarını satmaları için Kosova’ya götürdü. İddianamede “Bu kurbanlar diğer ülkelerden böbreklerine karşı para ödeneceği vaadiyle Priştina Havaalanı’ndan ülkeye sokuldu ve aynı yolla ülkeden çıkarıldı. Kurbanlara vaat edilen miktar 15 bin euroyken, organ arayan müşterilerden istenen para 80 bin ile 100 bin euro (110 bin-137 bin dolar) arasındaydı.
Kurbanları yoksullar
Kurbanlar, Türkiye, Moldova, Kazakistan ve Rusya’da büyük yoksulluklar içinde yaşayan çok düşük gelirli kişiler arasından seçiliyordu” ifadesi kullanıldı. İddianamede Erçin Sönmez ve İsrail vatandaşı Moşe Harel’in yanısıra Kosova Sağlık Bakanlığı‘nın eski Genel Sekreteri İlir Recay, Kosovalı doktor Lütfü Derviş, oğlu Arban Derviş ve Kosova uyruklu Sokol Haydini ile Driton Jılta da insan ticareti, yasa dışı tıbbi çalışma ve görevi kötüye kullanmakla suçlandı. Sönmez’in Türkiye dahil başka ülkelerde de benzer suçlardan arandığı da not düşüldü. Ayrıca iddianamede Zeki Safira adlı bir İsrailli doktor ile Kenan Demirkol adında bir Türk doktor da, ‘Suçlanmayan işbirlikçi’ olarak geçti. İddianamenin kabul edilmesi ve ay sonuna kadar davanın başlaması bekleniyor. Lütfü Derviş, Harel ve Sönmez’in çetenin yöneticileri oldukları, Harel ve Sönmez’in Interpol tarafından arandığı da verilen bilgiler arasında. İddianameye göre, Derviş 2006’da İstanbul’da katıldığı bir tıp konferansında organ nakli yapabilecek bir doktor aradığını duyurdu. Bundan altı ay sonra da Sönmez’le bağlantıya geçti. Derviş ve Sönmez, Priştine’de Arban Derviş’e ait Medicus adlı özel klinikte organ nakli ameliyatları yapmaya başladı. İsrail vatandaşı Harel ise “kurbanları belirlemek, ikna etmek, Kosova’ya getirmek ve ameliyat öncesi paralarının ödenmesinden” sorumluydu. Sönmez’in avukatı Bayram Tmava, iddianamenin henüz mahkeme tarafından kabul edilmediğine dikkat çekerken, konunun hassasiyeti nedeniyle iddianamenin sunulduğu mahkeme sır gibi saklanıyor. Zanlılar yakalanırsa Kosova mahkemesinde yargılanacak.
5 kez gözaltına alındı, 2 ay yattı
Uluslararası organ ticaretinin Türk lideri olarak tanındı. Binlerce yoksul vatandaşın böbreğini varlıklı hastalara taktı. Türkiye onu Uğur Dündar’ın gizli kamerayla yaptığı suç üstüyle tanıdı. Ayrıca polis tarafından yapılan suçüstülerle beş kez gözaltına alındı, yasa dışı organ nakli çetesi oluşturmak suçlamasıyla 1 yıl 4 ay hapis ve geçici süreyle meslekten men cezaları aldı. Ancak yine de vazgeçmedi.
Hastanesi basıldı
Son olarak yabancı uyruklu hastalara organ nakli yaparken silahlı saldırganlar, hastanesini bastı, haraç istedi. Kargaşa sırasında İsrailli ortağı Dr. Zaki Shapiro ile birlikte gözaltına alındı. 2 ay hapiste yattıktan sonra dışarı çıktı. Dr. Yusuf Elçin Sönmez ile birlikte gözaltına alınanların arasında uluslararası organ mafyasının İsrail’deki lideri Dr. Zaki Shapiro da vardı. Bu olayda da tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Dr. Sönmez hakkında açılan izinsiz organ nakli davasında 10 yıl ağır hapis cezası aldı. Dr. Sönmez bu ceza daha açıklanmadan kayıplara karıştı.
Bakü’yü karıştırdı
Çok geçmedi, Balkanlarda Kosova’da ortaya çıktı. Orada da yasa dışı organ nakli yaptığı gerekçesiyle hakkında işlem yapıldı. Sönmez son olarak geçen Ağustos’ta Azerbeycan’ın başkenti Bakü’de gerçekleştirilen operasyonla bir kez daha gündeme geldi. İsrail polisi, mafya üyelerinin yoksullardan aldıkları böbrekleri, zengin İsraillilere 100 bin euroya naklettikleri belirledi. Nakil işleminin ise Azerbaycan’daki Nur Klinikyası’nda (hastanesinde) yapıldığı tespit edildi. Organ mafyası adına böbrek naklini gerçekleştiren kişi ise tabii ki bizim doktor Yusuf Erçin Sönmez’di. Organ mafyasının başındaki İsrailli general tutuklandı. Sönmez ise yine kaçtı.
Örgütlü organ kaçakçılığının cezası 8-15 yıl
Eski TCK’da ‘yasadışı organ ticareti’ konusunda bir düzenleme bulunmuyordu. 2005’te yürürlüğe giren yeni yasada ‘organ kaçakçılığı’ ayrı bir maddede tanımlandı. Örgütlü organ kaçakçılığına 8-15 yıl hapis cezası ve 10 bin güne kadar adlı para cezası öngörülüyor.