Cannes'da ezan sesi
Cannes'da Yılmaz Erdoğan'ın çok konuşulan 'ezan sesi' açıklamasını hatırlatan Fatih Akın filmi!
Cannes Film Festivali'nin yarışma dışı "özel gösterimler" bölümünde izlenen Fatih Akın'ın "Cennetteki Çöplük' belgeseli büyük ilgi uyandırdı. Belgeselin başında uzun uzun duyulan ezan sesi ise Türk sinemasındaki "ezan" tartışmasını hatırlattı...
Cannes'da festivali takip eden Hürriyet gazetesi yazarı Onur Baştürk izlenimlerini yazdı. İşte Baştürk'ün festival notları:
* Fatih Akın damgasını vurdu festivale. Özel gösterim kapsamında prömiyeri "Cennetteki Çöplük" belgeseline Çamburnu halkını ve Belediye Başkanı'nı da davet etmişti Akın. Özellikle Belediye Başkanı Hüseyin Alioğlu yabancılardan büyük övgü aldı belgesel gösterimi sonrası. Çöplüğe karşı mücadeleden ötürü.
*Fatih Akın'ın belgeselinin başında ezan sesi var! Uzun uzun sabah ezanını dinledik belgeselin başında. Haliyle Yılmaz Erdoğan'ın kulaklarını çınlattı Türk davetliler salonda... Bunu da söylemeden geçmeyelim...
* Akın'ın aynı günün akşamında Almanya standında belgeselinin after party'si vardı. Ünlü yönetmenin Soul Kitchen filminde oynayan Adam Bousdoukos dj'lik yaptı partide. Özgü Namal ve sevgilisi Başar Savur da oradaydı.
* Sonrası? Sonrası benim için hep partiden partiye koşturmakla geçti. Çünkü Cannes Film Festivali demek filmlerin yanı sıra aynı zamanda şahane partilere de gitmek demek.
Özellikle de VIP Room ve Gotha'daki partilere. Akşamüstü Nikki Beach'te başlayan festival partileri daha sonra ağırlıklı olarak bu iki popüler mekanda sürüyor.
* Cuma gecesi Özgü Namal ve yapımcı Erol Avcı'yla beraber Belvedere'in VIP Room'daki partisindeydik mesela. Namal ve sevgilisi uzun bir güney Fransa tatili sonrası soluğu Cannes'da almışlar. Onu da belirtelim.
* Ferzan Özpetek.. O da konuşuluyor festivalde. Ama katılacağı parti dolayısıyla. Özpetek filmiyle boy göstermiyor ama bir saat firmasının yarın vereceği özel partiye davetli olarak Cannes'a geliyor. Yarın ünlü yıldızların katılacağı partiye Özpetek de davetli. Partiye katılım bedelinin 5 bin euro civarında olduğu söyleniyor.
* Peki Cannes'a akın eden ünlüler nereye gider? En çok Eden adlı restorana. Robert de Niro ve Salma Hayek cuma günü mesela orada yemek yediler. Baoli Restoran da ünlü yıldızların akın ettiği bir restoran. Orada da bolca ünlü yıldız görmek olası...
2007'deki Cannes Film Festivali'nde, “Yaşamın Kıyısında” filmiyle " En İyi Senaryo " ödülü alan Fatih Akın'ın belgeseline yabancı basın büyük ilgi gösterdi. Medya ünlü yönetmen ile röportaj yapmak için sıraya girdi.
FATİH AKIN: İSTANBUL TRABZON ARASINDA FARK YOK
Uluslararası alanda tanınan ve "Müll im Garten Eden" (Cennet Bahçesindeki Çöp) adlı belgesel filmi ile Cannes Film Festivaline katılan yönetmen Fatih Akın, Trabzon'un Çamburnu köyünde bir çöp alanı oluşturulmasına karşı köy halkının direnişini gösterdiği filmi sayesinde Türkiye'yi daha iyi tanıma imkanı bulduğunu ve İstanbul dışındaki diğer bölgelerin geri kalmış olduğu şeklindeki klişelerin doğru olmadığını söyledi.
Akın, Alman Haber Ajansı'na (DPA) verdiği röportajında, film çekimlerinin Türkiye'ye bakış açısını değiştirip değiştirmediğinin sorulması üzerine, görüşlerinin değiştiğini belirterek, "Batı'da birçok kişinin kafasında, ben dahil olmak üzere, şöyle bir klişe var: 'İstanbul Türkiye değil, kırsal kesim çok daha az gelişmiş, daha az demokratik ve daha az modern' şeklinde. Ancak sonuçta 6 yıl boyunca bir köyde yaşadım ve tüm bu klişeleri hiçbir şekilde doğrulayamam. Direnişi organize eden felsefi açıdan güçlü, olgun ve yaratıcı insanlarla tanıştım. Bu benim için yeni bir şeydi. Bu filmin bana Türkiye'yi tümüyle tanıyabilme imkanı vermesinden dolayı çok mutluyum. Artık İstanbul ile Trabzon arasında olumsuz yönde bir fark olmadığını anlıyorum. Artık bunu fark olarak bile tanımlamak istemem" şeklinde konuştu.
Büyük babasının Çamburnu'ndan geldiğini, babaannesi ile evlenmesine izin verilmediği için büyük babasının babaannesi ile başka bir yere kaçtığını, kendisinin ise her zaman Çamburnu'nu merak ettiğini anlatan Akın, köylülerin çöp alanına karşı hukuki mücadelede güçlü bir lobi oluşturamadığını, Türkiye'de demokrasi ve hukukun olmasına rağmen mahkemelerin Alman mahkemelerine göre farklı şekilde karar verdiğini, çöp alanı oluşturulmasına karşı dava açılmasına rağmen karar verilene kadar çöp alanı oluşturulması çalışmalarının sürdüğünü ifade etti.
Çamburnu ve çevresindeki çay alanlarını ilk gördüğü zaman Türkiye'yi, Vietnam ya da Kamboçya gibi bir Asya ülkesine benzettiğini kaydeden Akın, çevirdiği film ile başlangıçta neyi amaçladığının sorulmasına karşılık da Türk basınının ve uluslararası basının ilgisini bu olaya çekerek mahkeme davasını durdurabileceğini düşündüğünü, ancak bunun gerçekleşmediğini, bu nedenle baskıyı sürdürmek amacıyla filmi çekmeye devam ettiğini söyledi.
Karadeniz bölgesinde onlarca yıldan beri bir çöp sorunu olduğunu, halkın çöplerin daha önce denize dökülmesine karşı çıktığını, daha sonra da çöplerin Çamburnu'nda kapalı bulunan bir bakır madenine gömülmesinin düşünüldüğünü belirten Akın, Cannes Film Festivalinin de Berlin ya da Venedik film festivallerinden daha önemli olduğunu, bu nedenle filminin, en fazla gazetecinin geldiği bir forumda gösterilmesinin kendisini çok memnun ettiğini ifade etti.
Akın, filmin gösterilmesinden sonra neyi ümit ettiğinin sorulması üzerine de politikacıların yaptıklarından utanç duymalarını ve Çamburnu'nda oluşturulmakta olan çöplük alanı kapatmalarını istediğini kaydederek, ancak bunun da sonuçta bir şeyi değiştirmeyeceğini, bölgedeki sorunun kalacağını, diğer bazı ülkelerin yaptığı gibi çöplerin modern bir şekilde imha edilebilmesi için akılcı bir yol bulunması gerektiğini sözlerine ekledi.