Bild AB'den çıkmaya hazırlanan İngiltere'yle dalga geçti
İngiltere’deki AB referandumu Alman basınında da ana gündem maddesi oldu. Önde gelen medya kuruluşlarından Bild, esprili bir dille İngiltere'nin AB'de kalması yönünde çağrı yaptı.
İngiltere’nin AB’de kalması için çağrı yapan Bild gazetesi, “Sevgili İngiltere AB’de kalırsanız, Wembley’deki golü bile geçerli sayarız” manşetiyle çıktı.
İngiltere ile Batı Almanya arasında Wembley’de oynanan 1992 Dünya Kupası finalinin normal süresi 2-2 bitmiş, uzatmalara giden maçı 101. dakika tartışmalı bir gol atan İngiltere 4-2 kazanmıştı. Almanya, şampiyonanın üzerinden 24 yıl geçmesine rağmen Geoff Hurst’ün attığı golü halen kabul etmiş değil.
DW Türkçe Servisi’nin aktardığına göre, Westfälische Nachrichten gazetesinde yer alan yorum şöyle oldu: “İngilizler bilinçli bir halk ve haklı olarak tarihleri ile gurur duyuyor. Her iki dünya savaşında da ülkeleri zafer kazandı. Peki ama İngiltere neden savaşa girmek zorunda kalmıştı? Çünkü birliğini sağlamış bir Avrupa yoktu. Şimdi tüm sorunlarına karşın AB emsalsiz bir barış projesi sunuyor. Ve şimdi kaybedilecek çok şey olabilir; sadece İngilizler açısından değil, tüm bir kıta için.”
İngiltere’nin AB’den ayrılması halinde yaşanacak olası sonuçları ele alan Mindener Blatt ise şu değerlendirmelerde bulundu: “Geleneksel olarak İngilizler birlikte değil, tek başına hareket etmeyi daha çok tercih eder. Ama eğer AB’den çıkarlarsa en fazla kendilerine zarar vermiş olurlar. Halk oylaması, Avrupa kıtasının elindeki kartların iyi olmadığı bir atmosferde yapılıyor. İngiltere'nin AB’den ayrılması, sadece kuzeyden güneye doğudan batıya çok sayıda Avrupa karşıtı güçlerin elini güçlendirmez. Bu durum günümüzde oldukça yaygınlaşmış olan, genel olarak ‘yerleşik’ politikalara karşı mücadele veren ve çeşitli popülist akımların kışkırttığı Avrupa karşıtı havanın da daha yoğunlaşmasına yol açar. Avrupa aşağı doğru kayacağı tehlikeli bir gidişata yakalanabilir.”
Münih merkezli Münchner Merkur gazetesi İngiltere'nin AB’den ayrılması durumunda, bunun Avrupa açısından sonuçlarını yorumunda analiz etti: “Geçen yıllar içinde Portekiz’den Litvanya’ya, İskoçya’dan Yunanistan’a kadar ülkelerin halkları bir Avrupa kimliğinin oluşmasına yakınlaşamadılar. Ufak parçalara ayrılmış bir Avrupa’nın uzun vadede ABD, Çin, Hindistan gibi ekonomi devlerine karşı ayakta durmasının mümkün olmadığına dikkat çeken uzman analizleri, gündelik sorunlarla örneğin borç krizi ile karşı karşıya olan insanlara son derece soyut geliyor. Savaşlara karşı bir savunma olarak tasarlanan Avrupa düşüncesi gittikçe daha yoğun olarak yeniden canlanan ulusal eğilimlere dönüşüyor, bu da düşmanlıkları ve saldırganlığı doğuruyor. İngilizlerin ayrılmasıyla birlikte bir ipliğin çekilmesi sonucunda tüm yumağın çözülmesi de olası.”
Ludwigsburger Kreiszeitung gazetesi de yorumunda konuyu hem İngiltere hem de Avrupa açısından değerlendirdi: “Eğer İngilizler göz göre göre ekonomik felaketlerine doğru koşmak istiyorlarsa, onları kimse durduramaz. Ancak AB’den ayrılmalarıyla yüksek düzeydeki özel borçlanmalar ya da ekonomide gerileyen üretkenlik gibi sorunlarla başa çıkacaklarını sanmasınlar. Otomatikman bir serbest ticaret piyasası oluşacağını, böylece AB iç pazarının nimetlerinden yararlanmaya devam edebileceklerini de sanmasınlar. AB, İngilizlerin Birlik’ten ayrılmasının ekonomik sonuçlarının üstesinden gelir. Ama eğer bu ayrılma eğilimi diğer ülkelere de örnek olacak olursa, o zaman uzun vadede Avrupa sadece güzel bir ülkü olarak kalır. O nedenle İngiltere'de yapılacak halk oylaması gerçekten de hepimiz açısından bir kader günü niteliğinde.”