Batı medyası, terör örgütlerini sempatik göstermeye çalışıyor
Avrupa medyası, Türkiye'nin bölgedeki terör örgütlerini hedef alan Zeytin Dalı Harekatı'nı "bölgede DEAŞ'a karşı savaşan Kürt gruplara" yönelik gibi göstermeye çalışarak, algı operasyonu yürütüyor.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK), 20 Ocak'ta Suriye'nin Afrin bölgesindeki PYD-YPG/PKK/KCK ve DEAŞ hedeflerine yönelik başlattığı Zeytin Dalı Harekatı'nın Avrupa basınında işleniş biçimi, bu ülkelere ait medya organlarının taraflı ve iki yüzlü tutumunu tekrar gün yüzüne çıkardı.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, özellikle aşırı sol görüş yelpazesinde bulunan Avrupa medya organlarının Türkiye'nin terör örgütlerini hedef alan operasyonunu, "bölgede DEAŞ'a karşı savaşan Kürt gruplara" yönelik gibi yansıtmaya ve yanlış algı oluşturmaya çalıştığı görülüyor.
Terör örgütü üye ve yandaşlarının yalan bilgi ve görsellerle yürütmeye çalıştığı propagandanın tuzağına düşen Avrupa basını, sahte görsel ve bilgileri kullanarak bölgedeki sivil kayıplar hakkında da yanlış bilgi yayıyor.
Öte yandan Avrupa basını, kıta genelinde PKK yandaşlarının, terör örgütünün paçavralarını ve terörist elebaşı Abdullah Öcalan'ın resimlerini taşıyarak, Türkiye aleyhtarı sloganlar attıkları gösterilere ise "Kürtler Afrin operasyonunu protesto etti" şeklinde geniş yer ayırıyor.
Aynı basın, bu gösteriler vesilesiyle Türk toplumunun bireylerini, cami ve derneklerini hedef alan terör örgütü yandaşlarının saldırılarına hiçbir şekilde yer vermiyor. Zeytin Dalı Harekatı'nın başladığı tarihten itibaren Almanya, Fransa, İsviçre, İsveç ve İrlanda gibi farklı ülkelerde terör örgütü yandaşlarının 20'den fazla saldırı düzenlediği biliniyor.
Avrupa Birliği (AB) üye ülkelerinde PKK resmi olarak terör örgütü olarak tanınsa da medyada Türkiye'de binlerce sivili katleden PKK terör örgütü üyeleri ısrarla "özgürlük savaşçıları, Kürt direnişçiler" gibi lanse ediliyor.
Avrupa'da özellikle aşırı sol görüşlü basın yayın organlarının Marksist-Leninist bir ideolojiye sahip olmakla tanınan terör örgütü YPG/PYD/PKK'ya ideolojik yakınlık duyduğu, bu yakınlığın da haberlere açık şekilde yansıdığı görülüyor.
Haberlerde terör örgütü üyelerinin görüşlerine yer verildi
İngiltere'de sol görüşlü ana akım yayın organları olarak bilinen The Independent ve Daily Mirror, Türkiye hakkında geçmişte de tartışmalı haberlere imza attı.
The Independent gazetesinde, Zeytin Dalı Harekatı'nın üçüncü gününde Patrick Cockburn imzasıyla, "Türkiye’nin Afrin’de Hristiyan ve Yezidileri de kapsayacak bir etnik temizlik niyeti taşıdığı" iddiasıyla haberler kaleme alındı.
Diğer yandan, aynı gazetenin bölgeye giderek haber yapan Ortadoğu muhabiri Robert Fisk, PYD/PKK kaynaklarına dayandırdığı bir haberde, Türkiye'nin Afrin operasyonu nedeniyle çocuklar da dahil, sivil ölümler olduğunu öne sürdü. Afrin’deki bir hastanede çekildiği iddiasıyla yaralı fotoğraflarına yer veren Fisk, sonraki günlerde de Afrin’le ilgili yazılarını sürdürdü.
Diğer taraftan İngiliz kamu yayın kuruluşu BBC'nin, Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin haberlerinde genel olarak Türkiye’nin kaygılarına da yer veren dengeli bir tutum sergilense de operasyonun "binlerce sivili yerinden ettiği" iddiasıyla yayımladığı haberinde terör örgütü temsilcilerinin beyanatlarına yer vermesi büyük bir tezat oluşturdu.
Kamu yayın kuruluşunun bu bağlamda en dikkati çeken haberlerinden biri ise terör örgütü PYD/PKK safında yer alan bir İngiliz vatandaşının Türk ordusuyla çarpışmaya hazır olduğu şeklindeki sözlerini öne çıkarmasıyla gündeme geldi. Haberde, sözde insani yardım gönüllüsü olarak gittiği Suriye’de terör örgütü safına katılan İngiliz Jamie Janson’ın, Suriye’de İngiliz bayrağıyla çekilen fotoğrafı da kullanıldı.
Türkiye "Kürt grupları" hedef alıyor algısı oluşturulmaya çalışılıyor
Fransa'nın resmi haber ajansı Agence France Presse (AFP) tarafından servis edilen haberlerde, “Türk ordusunun Suriye’de Kürtleri hedef aldığı” öne sürüldü. Bu haberlerin hemen hemen hepsinde PYD’nin DEAŞ’a karşı savaştığı ve uluslararası koalisyonun müttefiki olduğu algısının yaygınlaştırılmaya çalışıldığı görüldü.
AFP, 3 Şubat’ta servis ettiği görüntülü bir haberde, Afrin yakınlarında Türk askeri ve ÖSO’ya karşı intihar eylemi gerçekleştirerek ölen bir teröriste ilişkin PYD’nin sözde bir komutanının açıklamalarına yer verdi.
YPG sorumlusu olarak gösterilen Amad Kandal isimli kişiye mikrofon uzatılan haberde, işkenceyle öldürüldüğü iddia edilen kadın terörist hakkındaki görüşleri, terör örgütü propaganda görüntüleri ve örgüt elebaşı Abdullah Öcalan’ın posterleri eşliğinde servis edildi.
Fransa'nın kamu yayıncısı Franceinfo kanalında yayınlanan bir röportajda ise “Suriye’de gönüllü Fransızlar: Kürt güçleri ile DEAŞ’a karşı savaşıyorlar” başlığı kullanılarak, Fransa’dan iki yıl önce Suriye’ye giden ve YPG saflarına katılan Kendal Breizh isimli kişi konuşturuldu.
Röportajda Breizh’in aşırı sol bir düşünce yapısına sahip olduğu ve Alman, Amerikalı ve Kanadalıların oluşturduğu bir birliği komuta ettiği anlatıldı. Terör örgütü YPG’ye methiyeler düzülen röportajda ayrıca Breizh’in keskin nişancı olduğu ve gece görüşlü termal kameralarla hedeflerini izlediği belirtildi.
Terör örgütleri sempatik gösterilmeye çalışıldı
Alman medyasında da özellikle Zeytin Dalı Harekatı başladıktan sonra verilen haberlerde YPG’nin terör örgütü olduğu görmezden gelinerek, bu örgütün tüm Kürtleri temsil ettiği algısının yerleştirilmeye çalışıldığı görülüyor.
Harekatın başlamasından kısa süre sonra Frankfurter Rundschau gazetesi, ilk sayfadan verdiği haberde, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, askerlerini Suriye’de Kürtlere karşı savaştırıyor.” ifadesi kullanıldı.
“Zehirli Zeytin dalı” başlığını kullanan Frankfurter Allgemeine Zeitung ise Türkiye’nin Suriye’de taarruza başladığı, bu kez DEAŞ’ı değil, “Kürtleri” hedef aldığı iddia edildi.
YPG'nin PKK'nın uzantısı olduğu kabul edilen haberde, terör örgütünün kontrol ettiği bölgelerde "demokratik yapılar" inşa edildiği öne sürülerek, terör örgütü sempatik gösterilmeye çalışıldı.
Alman medyasında yaygın olarak yer verilen diğer bir konu ise Alman yapımı Loepard tanklarının Zeytin Dalı Harekatı'nda kullanılması oldu. Bu haberlerde Türkiye’ye silah satışları eleştirilerek, Alman hükümeti üzerinde baskı oluşturulmaya çalışıldı. Bild gazetesi “Alman tankları ile Kürt savaşçılara ateş ediliyor” başlığını kullanırken, Spiegel dergisi de “Türk taarruzunda kullanılan Alman tankları –Sakıncalı ticaret” başlığını attı.
PKK gösterileri geniş bir şekilde haberleştirildi
İtalya'nın resmi haber ajansı ANSA, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın iki gün önce Vatikan-Roma ziyareti sırasında yasak olmasına rağmen protesto yapan PKK yandaşlarını, ellerinde terör örgütü YPG/PYD/PKK'nın paçavraları ve terörist elebaşı Abdullah Öcalan'ın posterleri olmasına rağmen, haberi "PKK'lı teröristler" diye değil, "Kürtler protesto etti" diye vermesi dikkati çekti.
Bu kişileri tanımlamak için terör destekçisi veya yandaşı gibi ifadelere de yer vermeyen ANSA, terör örgütü yandaşlarını, "Kürtler, Kürt yanlısı gruplar" olarak lanse etti.
Aynı söylem İtalya'daki La Repubblica, La Stampa ve Corriere Della Sera gazetelerinde de görüldü.
Yalan haberler yapıldı
Hollanda medyasının genelinde de Türkiye'ye ve terör örgütü üye ve yandaşlarına yönelik benzer bir tutum mevcut.
Terör örgütü üye ve yandaşlarını "Kürtler, Kürt savaşçılar" olarak gösteren medya, ÖSO üyelerini de "Türkiye’nin eğittiği cihatçılar” olarak yansıttı.
Zeytin Dalı Harekatı'nın başlamasının hemen ardından haberini YPG terör örgütü üyelerinin iddialarına dayandıran Hollanda kamu yayın kuruluşu NOS, "Kürtler, Suriye’ye giren Türklerin başarısız olduğunu söylüyor" başlıklı haberinde, TSK operasyonunun ağır çatışmalar sonrasında Afrin’e giremediğini yazdı.
Hollanda'da PYD/PKK yandaşlarıyla yaptığı röportajları haberleştiren De Volkskrant gazetesi de “Suriye’nin kuzeyindeki Türk askeri harekatı, Hollanda’daki Kürtleri endişelendiriyor" başlığını kullandı.