BAE ajanları ABD’de cirit atıyor
ABD’de politikacılar, düşünce kuruluşları, uzmanlar ve sosyal medya trollerinden etki ajanları ağı kuran BAE, İsrail lobisinin çatı kuruluşu AIPAC ile ortaklığa giderek ABD’nin Ortadoğu politikalarını esir aldı. İslam, İran ve terör korkusunu körükleyen BAE, Washington’da kendisini “ılımlı, liberal otoriteryan” rol modeli olarak sunuyor.
Rusya-Trump soruşturmasını yürüten Özel Yetkili Savcı Robert Mueller, BAE’nin etki ajanlığı için Washington’a para aktardığı iddiasını soruşturması, Abu Dabi’nin Yahudi lobisini kopyalarak inşa ettiği nüfuz casusluğu ağını mercek altına aldı. Abu Dabi yönetimi, İsrail lobisinin çalışma tarzını kopyalayarak ABD’de politikacılar, düşünce kuruluşları, uzmanlar ve sosyal medya trollerinden oluşan bir ağ kurdu. BAE’nin ABD’de nüfuz casusluluğu girişimi, Washington’daki bazı politikacıların Dubai merkezli bir şirketin ABD limanlarını işletme talebine itiraz ettiği 2008’de başladı.
İSRAİL LOBİSİYLE İMAJ ÇALIŞMASI
Dubai Veliaht Prensi Muhammed bin Zayid, emirliğin Washington elçisi Yusuf Uteybe’yi ılımlı bir Ortadoğu ülkesi imajı oluşturmakla görevlendirdi. Uteybe, İsrail lobisi ve neocon düşünce kuruluşlarına yıllarca yatırım yaptı. En son AIPAC’ın 4-6 Mart tarihlerinde düzenlediği yıllık konferansta BAE’nin “ılımlı bir Ortadoğu ülkesi” olduğu tezi konuşmacılar tarafından sık sık dile getirildi. Emirliğin stratejisi, İslam ve İran korkusuna yatırım yapmaktı. Böylece kendisini bu korkulara karşı duvar olacak “liberal otoriteryan” rol modeli olarak sundu.
KALBİNE YERLEŞTİ
BAE, ABD’nin kalbinde CSIS, Atlantik Konseyi, MEI gibi düşünce kuruluşlarına milyonlarca dolarlık nüfuz yatırımının yanısıra kendi düşünce kuruluşu Körfez Arap Ülkeleri Enstitüsü’nü de kurdu. Uteybe’nin misyonu başlarda ülkesini savunma amaçlıyken Arap Baharı ile birlikte saldırganlaştı. Arap rejimleri birer birer devrilirken “otoriteryan istikrar” tezi çöktü. Katar ise sosyal adalet talep eden ayaklanmacıları desteklemişti.
YUMUŞAK KARIN KUSHNER
ABD Başkanı Donald Trump’ın seçim kampanyaları sırasında BAE yeni fırsatlar gördü. Terör ve İslam korkusu yayan Trump kampanyası, Erik Prince ve Elliott Broidy gibi korku tellalları üzerinden ona ulaşan emirlik için çok elverişliydi. AIPAC’la yakın ilişkide olan Trump’ın damadı Jared Kushner ise Katar’dan istediği mali yardımı alamayınca manipülasyona açık hale gelmişti. BAE, Beyaz Saray’ın Ortadoğu söylemini yönlendirmenin yanısıra Katar’a karşı ablukaya ilk desteği de almıştı. Kushner’in Muhammed bin Zayid ve İsrail lobisi ile yakın ilişkileri, Katar’a abluka planını hayata geçirmek için uygun bir fırsat sundu. BAE’nin Katar karşıtı kampanyası 2014 Körfez kriziyle birlikte saldırganlaştı. Algoritma destekli trol orduları ve botlar, BAE’ye yakın kuruluşların geliştirdiği Katar karşıtı temelsiz savları yaydı.
