"Baba Bush" Körfez Savaşı ile hatırlanacak
Hayata 94 yaşında veda eden ABD'nin 41. Başkanı George H. W. Bush, İkinci Dünya Savaşı'na katılan en genç donanma pilotu olmanın yanı sıra uzun bir siyasi kariyere sahip olsa da özellikle Orta Doğu'da Körfez Savaşı'ndaki yıkımları ile hatırlanacak.
Amerikan siyasetinde "Baba Bush" olarak anılan George W. Bush 1924'te Massachusetts eyaletinin Milton şehrinde doğdu, daha sonra ailesiyle birlikte çocukluğunu Connecticut eyaletinde geçirdi. Bankacı olan babası Prescott Bush, 1952'den 1963'e kadar Senato'da Cumhuriyetçi Parti adına Connecticut eyaletini temsil etti.
Bush ailesinden ilk siyasetçi Prescott Bush'tan sonra oğlu George H. W. Bush ve torunu George W. Bush ABD başkanlığı yaptı. Diğer torunu Jeb Bush ise Florida Valiliği görevinden sonra 2016 başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti adaylığı için yarıştı ancak ön seçimlerde mevcut ABD Başkanı Donald Trump'a karşı kaybedeceği kesinleşince yarıştan çekildi.
Böylece, Bush ailesi üç nesil boyunca ABD siyasetinde etkin rol oynadı.
İkinci Dünya Savaşındaki rolü öne çıkarılıyor
Bush'un ölümünün ardından özellikle Amerikan ordusu ve medyası eski başkanın İkinci Dünya Savaşı yıllarını öne çıkarıyor. Baba Bush, İkinci Dünya Savaşının en çetin geçtiği 1942 yılında Amerikan Donanmasına yazıldı ve bir yıl sonra 1943'te en genç pilot olarak donanmaya katıldı.
Japonya'nın Pearl Harbor saldırısından hemen sonra orduya katılan Bush, 1945 yılına kadar Pasifik bölgesinde donanma pilotluğu yaptı. 1944'te uçağı Büyük Okyanus'ta Japonlar tarafından düşürülünce sağ kurtulan Bush, bir Amerikan denizaltısı tarafından bölgeden tahliye edildi.
Baba Bush, 1945 yılında ordudan ayrıldı. Bush, daha sonra Teksas'a yerleşerek petrol şirketi kurdu.
İlçe başkanlığından ABD Başkanlığına
Bush, siyasete 1964'te Texas'ta Cumhuriyetçi Parti Harris İlçe Başkanlığı ile başladı. Aynı yıl ara seçimlerde Senato için yarıştı ancak Demokrat rakibine karşı kaybetti. Bir sonraki dönemde Temsilciler Meclisi için seçime girerek Texas'tan vekil olarak seçildi.
Vietnam Savaşını desteklemesi kadar 1968'de konut alımında siyahilere karşı ayrımcılığı ortadan kaldıran Sivil Haklar Yasası'na verdiği destek de Bush'un siyasi kariyerinin ilk yıllarında dikkati çeken noktalardı.
Bush, 1970'in sonlarına doğru dönemin ABD Başkanı Richard Nixon tarafından Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilciliği'ne aday gösterildi.
Nixon'un bu kararı Bush'un dış politika deneyimi olmadığı gerekçesi ile tartışmalara neden olsa da Bush Senatodan onay aldı.
Nixon tarafından 1973'te BM Daimi Temsilciliği görevinden alınarak Cumhuriyetçi Parti Ulusal Komite Başkanlığına atandı.
Watergate skandalında Beyaz Saray ses kayıtları medyaya sızdırılana kadar Nixon'ı destekledi. Nixon'ın istifasından sonra göreve gelen Gerard Ford, Bush'u ABD'nin Çin maslahatgüzarı, bir yıl sonra ise ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü olarak atadı.
Jimmy Carter'ın başkan seçilmesinin ardından görevinden alınan Bush, 1980 seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti başkan adaylığı için yarıştı ve ön seçimleri Ronald Reagan'a karşı kaybetti. Reagan başkanlık yarışına Bush'u başkan yardımcısı adayı olarak soktu ve seçimi kazandı. İki dönem Reagan'ın yardımcılığını yapan Bush, 1988'de Demokrat rakibi Michael Dukakik'i yenerek ABD Başkanı oldu.
Başkanlığı kötü bitti
ABD başkanlığına kadar uzanan siyasi kariyerinde genel anlamda sürekli bir yükseliş söz konusu olsa da baba Bush'un başkanlık yılları oldukça tartışmalıydı.
Reagan döneminin şahin politikalarının iki numarası Bush, başkanlık görevine geldikten sonra Aralık 1989'da, ABD'de uyuşturucu kaçakçılığıyla suçlanan Panama lideri Manuel Antonio Noriega'yı devirmek amacıyla ABD kuvvetlerinin bu ülkeyi işgal etmesi emrini verdi.
Aynı zamanda, Nikaragua'nın demokratik seçimlere yönelmesi üzerine, Bush ABD'nin Nikaragua'daki ayaklanmacılara yönelik yardımını kesti.
Diğer taraftan Soğuk Savaş'ın bitmesinde önemli bir rol oynayan Bush, Sovyetler Birliği lideri Mihail Gorbaçov'la karşılıklı silahsızlanmada önemli adımlar atılmasını sağlayan antlaşmalara imza attı.
Irak'a karşı başlatılan Birinci Körfez Savaşından sonra ülke çapında popülaritesi oldukça artan Bush, daha sonra ülkedeki ekonomik durgunluktan nasibini aldı.
Dört yıl ABD Başkanlığı görevini yürüttükten sonra baba Bush, 1933'ten bu yana ikinci dönem için seçilemeyen üç başkandan biri olarak tarihe geçti. Bush'tan önce de Jimmy Carter ve Gerald Ford ikinci dönem için seçilememişti.
42 gün süren Körfez Savaşında 158 bin Iraklı öldü
Tıpkı 12 yıl sonra oğlu George W. Bush'un Irak'ı işgal etmek için ortaya attığı kimyasal silah iddiası gibi baba Bush'un Birinci Körfez Savaşı da yanıltıcı iddialarla başladı.
Bush, Irak'ın Kuveyt'i "herhangi bir provokasyon veya önceden uyarı olmaksızın" işgal ettiğini iddia ediyordu ancak daha sonra ABD'nin Bağdat Büyükelçisi April Glaspie'ın dönemin Irak lideri Saddam Hüseyin'e "Irak’la Kuveyt arasındaki sınır anlaşmazlıkları gibi Arapların birbiriyle olan anlaşmazlıklarına karışmayacağız" diyerek Kuveyt'in işgaline yeşil ışık yaktığı ortaya çıktı.
Irak 2 Ağustos 1990'da Kuveyt'i işgal ettikten sonra Bush yönetimi, Suudi Arabistan'a güvenlik sağlamak gerekçesiyle Körfeze askeri yığınak yaptı ve çok kısa sürede bölgede ABD askerlerinin sayısını yaklaşık 500 bine çıkardı.
Irak'ın BM ambargosuna karşın Kuveyt'ten çekilmemesi üzerine, Bush 17 Ocak 1991'de ABD uçaklarının Irak'a saldırması emrini verdi.
Körfez Savaşı 28 Şubat'ta son buldu ancak Irak'ta bir yıkıma neden oldu.
ABD savunma kaynaklarına göre Çöl Fırtınası Operasyonu adı verilen Birinci Körfez Savaşında ABD, Irak ve işgal altındaki Kuveyt'e 88 bin 500 ton bomba attı ve binlerce sivilin ölümüne neden oldu.
ABD'nin Saddam'a diz çöktürmek için Irak'taki sivil alt yapıları hedef alması da büyük tartışmalara neden olurken, bu saldırılarda 158 bin Iraklının hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.