Avusturya'da "burka" yasağı planına tepkiler
Avusturya hükümetinin, kamuya açık alanlarda yüzü kapatan kıyafetlerin (burka) yasaklanması planı başta Müslümanlar olmak üzere ülkede yaşayan farklı kesimlerin tepkisini çekti.
Burka yasağı planının koalisyon hükümetini oluşturan Sosyal Demokrat Parti (SPÖ) ve Avusturya Halk Partisi (ÖVP) tarafından kamuoyuna tanıtılan 44 maddelik hükümet programında yer alması özellikle ülkedeki Müslüman kesimde endişeleri beraberinde getirmişti.
Avusturya İslam Toplumu Başkanı İbrahim Olgun gelişmelere ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, polis, hakim ve savcılara ilişkin halihazırda bir kılık kıyafet uygulaması olduğuna işaret ederek, hükümetin bu alana özellikle dikkat çekmesini anlamlandıramadıklarını ve popülist bir yaklaşım sergilendiğini ifade etti.
Olgun, getirilmek istenen burka yasağına karşı farklı din temsilcileri ile bir araya gelerek, konuya ilişkin fikir alışverişinde bulunmak istediklerini kaydetti.
İslam toplumu olarak bütün dini sembollerin yasaklanmasına karşı olduklarını söyleyen Olgun, "Dışarıda, kamuya açık alanda burka yasağını anlayamıyoruz. Bu ülkede yerleşik olmayan insanlar var, turistler var, açıkçası bu tarz bir burka yasağına tepkiliyiz. Bu yasaklamanın yalnız bizi ilgilendirdiğini düşünmüyorum. Turizm Bakanlığının bu konuda ne düşündüğünü de açıkçası merak ediyorum." diye konuştu.
Avusturya'nın demokratik bir ülke olduğunu, bu değerleri kaybetmesinin kendilerini üzeceğini söyleyen Olgun, hükümetin programında başörtüsü yasağı ifadesinin geçmediğine değinerek, "Başörtüsü yasağına her alanda karşıyız. Bu konudaki tutumumuz net. Şayet hükümet başörtüsü yasağı getirmek isterse, tüm hukuki yollara başvurarak, mücadelemizi vereceğiz." dedi. Olgun sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz nasıl farklı dini gruba mensup insanların kıyafetlerine karışmıyor ve hoşgörü ile yaklaşıyorsak, diğer dini cemaatler ve diğer insanlardan da aynı şekilde bizim dini değerlerimize saygı göstermelerini bekliyoruz."
"Siz buraya ait değilsiniz"
Gelişmeler kapsamında Avusturya'daki Müslüman Gençlik Örgütü (MGÖ) de, hükümeti, kadınlara yönelik ayrımcılıktan kaçınmaya çağırdı.
MGÖ Sözcüsü Canan Yaşar, 21. yüzyılda hala erkeklerin, kadınların giyim kuşamlarını belirlemek istemesini anlaşılır bulmadığını belirterek, "Anlaşılan Avusturya, Müslüman yurttaşları ile karşılıklı saygıya dayalı iletişiminden vazgeçiyor. Hükümet bu tutumu ile kadınların giyim kuşamlarını yasalara göre düzenleyen devletler arasına kayıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Yaşar, yasak planının birçok kadın için, "Siz buraya ait değilsiniz, siz buranın eşit yurttaşları değilsiniz" anlamına geleceğini söyleyerek, "Bir hükümetin vatandaşlarına vermek istediği mesaj bu olmamalı." dedi.
MGÖ üyelerinden Nermina Mumic de, söz konusu yasak planının genç Müslümanlar için olumsuz sonuçlar doğuracağını, topluma uyum sağlamalarına engel teşkil edeceğini ifade etti.
"Müslüman kadınlar Avusturya'da görünür olmamalı"
Müslümanlarla ilgili çalışmalarda bulunan sivil toplum hareketi NMZ'nin konuya ilişkin yaptığı basın açıklamasında da, kamuya açık yerlerde burkanın yasaklanması ve yasa metninde her ne kadar başörtüsü ifadesine yer verilmese de, başörtüsü yasağının polis, hakim ve savcılara getirileceğini belirtti. Açıklamada, "Herkesin bildiği üzere burkanın yasaklanması, Avusturya'da çok az kişiyi kapsıyor. Ancak biz burka yasağı ile asıl hedefin başörtüsü yasağına zemin hazırlanması olduğunu düşünüyoruz." ifadesi kullanıldı.
Kadınlar ve azınlıklar üzerinden yürütülen popülist ve hedef gösterici politikaların yalnız aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) tarafından yapılmadığının vurgulandığı açıklamada, merkez sağ partinin aşırı sağcı partinin programını tamamen üstlendiği ve Sosyal Demokrat partinin de bunu desteklediği aktarıldı.
Muhalefet partileri Yeşiller ve Yeni Avusturya (NEOs) partilerinin konuya sessiz kaldıklarına da dikkatlerin çekildiği açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Bu yasanın hayata geçmesi ile ülkede yaşayan eğitimli ve başarılı Müslüman kadınlara, 'Avusturya'da Müslüman kadınlar olarak eğitimden uzak durduğunuz ve en düşük ücretli işlerde çalıştığınız takdirde kabul görebilirsiniz. Avusturya toplumunda görünür olmanız istenmiyor' mesajı veriliyor."
Avusturya Dışişleri ve Entegrasyon Bakanı Sebastian Kurz tarafından geçen sonbaharda gündeme taşınan burka yasağı planının pazartesi günü açıklanan yabancı yasası kapsamında, 2018 yılına kadar uygulanacak hükümet programına eklenmesi, ülkede yaşayan Müslüman toplumda endişelere sebep olmuştu.
Hazırlanan metinde başörtüsü ifadesine yer verilmezken, ucu açık ifadeler Müslüman toplumu tarafından başörtüsü yasağı getirilmek istendiği şeklinde yorumlanmıştı.