Astana'da gündem 11. kez Suriye olacak
Suriye konulu garantörler toplantısı, altı ay sonra Kazakistan'ın başkenti Astana'da yapılacak. Türkiye, Rusya, İran, rejim ve muhalefet heyetleri, son iki yılda 11. kez bir araya gelecek.
Türkiye, Rusya ve İran, altı ay sonra Kazakistan'ın başkenti Astana'da bir araya gelerek, İdlib'deki ateşkes, anayasa komitesi ve alıkonulanların serbest bırakılması konularını masaya yatıracak. Suriye konulu garantörler toplantılarının onbirincisi yarın Astana'da başlayacak.
Her turda olduğu gibi yarın Türkiye, Rusya ve İran'dan uzmanlar, kendi aralarında teknik görüşmeler yapacak. Birleşmiş Milletler (BM) ve Ürdün de gözlemci olarak katılacak.
Beşşar Esed rejimi ve askeri muhalefet heyeti de garantörler ve gözlemci heyetlerle ayrı ayrı görüşmeler yapacak.
Tüm tarafların bir araya geleceği ve sonuç bildirisinin okunacağı ana oturum ise 29 Kasım'da, heyet başkanlarının katılımıyla yapılan ikili ve üçlü toplantılardan sonra düzenlenecek.
Ana oturuma kadar düzenlenen her görüşme, basına kapalı olacak. Türk heyetini Dışişleri Bakanı Yardımcısı Sedat Önal, İran'ı Önal'ın mevkidaşı Hüseyin Ensari ve Rusya'yı, devlet başkanı Vladimir Putin'in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandır Lavrentyev temsil edecek. ABD son iki toplantıya temsilci göndermemişti.
Askeri muhalefet heyetini eski Suriye Geçici Hükümeti Başbakanı Ahmet Tuma, rejimi ise BM Daimi Temsilcisi Beşşar Caferi temsil ediyor.
Son toplantıdan bu yana görüşme trafiği hızlandı
Toplantıların onuncusu, Rusya'nın teklifi üzerine, Soçi kentinde 30-31 Temmuz'da gerçekleştirilmişti. Toplantıda garantörler, Suriye'nin bütünlüğüne bağlılıklarını ve komşu ülkelerin güvenliği tehdit eden ayrılıkçı gündemlere karşı ortak duruşlarını vurgulamıştı. Taraflar, mülteci ve yerinden edilenlerin güvenli ve gönüllülük esasına dayalı dönüşleri için koşulların sağlanması gerektiğine işaret etmişti. Toplantıdan ayrıca, Suriye'de alıkonulan kişilerden küçük bir grubun karşılıklı olarak serbest bırakılacağı "pilot proje" için mutabakat çıkmış, takas, 24 Kasım'da gerçekleşmişti.
Soçi'deki toplantıdan bu yana garantör ülkelerin teknik heyetleri, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ndeki ateşkese ilişkin son durum, mültecilerin geri dönüşü, alıkonulanların serbest bırakılması ve anayasa komitesi çalışmaları konusunda birçok toplantı gerçekleştirdi.
Türkiye, Rusya ve İran liderleri, Tahran'da 7 Eylül'de bir araya geldi. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, zirvede, İdlib'de ateşkesin güvenceye alınmasına vurgu yaptı. Bunun üzerine, Erdoğan ve Putin 17 Eylül'de bir araya gelerek, ateşkesin sağlamlaştırılması için Soçi Mutabakatı olarak anılan bildiriye imza attı. Mutabakat gereği, askeri muhalifler, oluşturulan silahsızlanma bölgesinden ağır silahlarını çekti. Radikal unsurların çekilmesi henüz tamamlanmazken, rejim güçleri ateşkesi sık sık ihlal ediyor.
Masada İdlib, anayasa ve alıkonulanlar olacak
Ocak 2017'de başlatılan Astana formatının ikinci yılı dolarken yapılacak toplantıda tarafların, iki yıllık iş birliğini değerlendirmesi bekleniyor.
Masada İdlib'deki ateşkes ihlallerinin yanı sıra, 150 kişilik anayasa komitesini oluşturacak son 50 kişilik gruba ilişkin müzakerelerin de gündemde olması muhtemel.
Muhalifler ve rejim, BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura'ya, 50'şer kişilik listelerini sunmuş, ancak Suriyeli aydınlardan oluşacak son grup üzerine, rejimin muhalefeti nedeniyle uzlaşma sağlanamamıştı. De Mistura, ay sonunda istifa edeceğini açıklamıştı. Ancak BM kaynakları, kendisinin en az aralık sonuna kadar görevi yürütmeye devam edeceğini belirtiyor.
Ayrıca Alıkonulanlar Çalışma Grubu'nun da 6. toplantısını yapması öngörülüyor. Rejimin cezaevlerinde halen bin 500 civarı kişi keyfen tutuluyor.
Astana toplantıları, BM nezdinde beş yıldır süren siyasi geçiş görüşmelerinin tıkandığı bir dönemde başlatılmıştı. Format kapsamında garantör ülkeler, çatışmaların en yoğun olduğu alanları "Gerginliği Azaltma Bölgesi" ilan etti. Çatışan tarafların alıkoyduğu kişilerin serbest bırakılması üzerine çalışan teknik bir grup oluşturuldu. Astana toplantıları, Soçi'de geçen ocak ayında Ulusal Diyalog Kongresi'nin düzenlenmesine olanak sağlayarak, Anayasa Komitesi kurulması için çalışmaların başlatılmasına da imkan verdi.