'Arap NATO'su planını destekliyoruz'
ABD Başkanı Donald Trump'ın Suudi Arabistan ziyaretini değerlendiren Mısırlı vekil Ahmed İsmail, Riyad'daki görüşmelerde bölgede gelecekte hakim olacak güç dengesinin belirlendiğini ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah el Sisi'nin de Riyad'a bu nedenle gittiğini belirtti. İsmail, Kahire'nin Arap NATO'su planını desteklediğini vurguladı.
Sputnik'e demeç veren İsmail, "Mısır'ın ana rolü, Ortadoğu'da güç dengesinin kurulması ve Basra Körfezi'nin dış tehditlerden korunmasıdır. Bununla birlikte Mısır, ABD'nin güvencelerine itimat etmiyor" dedi.
'ARAP NATO'SU İÇİNDE YER ALACAĞIZ ANCAK SURİYE CEPHELEŞME İSTEMİYORUZ'
Sisi ve Kahire yönetiminin Suriye krizinin askeri değil, barışçıl yolla çözülmesi gerektiğini teyit ettiğini aktaran İsmail, Riyad'da Arap NATO'su kurma konusunun da gündeme geldiğini anımsatıp şu ifadeleri kullandı: "Mısır, Arap NATO'suna katılıyor ancak Suriye ile cepheleşmeye karşı çıkıyor. Suriye'de sadece terörle mücadele edilebilir."
'SİSİ, MISIR'IN ÇIKARLARINA UYGUN HAREKET EDECEK'
Trump'ın ABD Başkanı olmasını da yorumlayan İsmail, Mısır'ın ABD'nin politikasının özelliklerini iyi bildiğini ve Sisi'nin ulusal çıkarlara uygun hareket edeceğini kaydetti.
ABD Başkanı Donald Trump'ın ilk yurtdışı ziyareti olan Suudi Arabistan ziyaretine, Washington yönetiminin Riyad'a sunduğu ‘Arap NATO'su' planı olmuştu. Washington Post gazetesinin haberine göre Körfez ülkeleri arasında kurulması planlanan birliğin amacı, terörle mücadele ve İran'ın bölgede genişleyen etkisini dengelemek. Bu planın önemli bir parçasını ise Washington ve Riyad arasında yapılan büyük silah satışı anlaşması oluşturuyor.
PLANIN BAŞINDA TILLERSON VAR
Arap NATO'su planının başında ise ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ın bulunduğu kaydedilmişti. Tillerson'ın, Sünni ülkelerden kurulacak bir ittifakın iskeletini kurmak ve temel prensiplerini belirlemek üzere yoğun çalışma yürüttüğü ifade edilmişti.
'ÖNCE AMERİKA İLKESİNE UYGUN'
Washington Post'a konuşan ABD'li yetkililer, Arap NATO'sunun Başkan Trump tarafından öne sürülen ‘Önce Amerika' ilkesine uygun olacağını belirtmişti.
Zira plan dahilinde, ABD'nin Ortadoğu'daki liderliği güçlendirilecek, mali yük müttefiklere kaydırılacak ve silah satışları sayesinde ABD'de istihdam yaratılması sağlanacak.
