Arap basını suikasti böyle gördü
Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'a yönelik hain suikaste geniş yer veren Arap basını, suikast ile Türkiye'nin ve Halep'in hedef alındığını yazdı. Gazeteler, "Bu olay ile kardeş ülke Türkiye'ye kin besleyenler, İslam dünyasının bu büyük gücüne karşı sadece kin duymakla kalmıyor, bunu fiile dönüştürüyor" görüşüne yer verdi.
Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un silahlı saldırı sonucu öldürülmesine geniş bir şekilde yer veren Arap medyasında konuyla ilgili haber ve yorumlarda, bu olayla Türkiye'nin ve Suriye meselesinin hedef alındığı belirtildi.
Suudi Arabistan destekli Şarkul Evsat gazetesinin yazarı Abdurrahman Er-Raşid, "Suç ve Terör Propagandası Arasındaki Büyükelçi" başlığıyla kaleme aldığı yazıda saldırının, "Suriye rejimi ve İran'ın lehine, Suriye halkının da aleyhine işlenen yeni bir terör eylemi olduğunu" ifade etti.
"Bir kez daha dünya güvenliğinin her zamankinden daha fazla tehdit altında olduğunun gözler önüne serildiğini" vurgulayan Raşid, Suriye gibi bölgesel durumlar ile terörizmin karıştırılmaması gerektiğini, saldırganın suçunu, "Suriye'de yaşananların intikamını alarak" aklamaya çalıştığını kaydetti.
Raşid, bu terör saldırısını kullananların, Halep ve Suriye'yi gerekçe gösterdiğini aktardığı yazısında, bu kişilerin, Rusya'ya karşı öfkeli olan halkın duygularından yararlanmaya ve Suriye halkı ile direnişini dünyanın gözünde olumsuz hale getiren terör örgütü DEAŞ'ın desteklenmesi için kullanmaya çalıştığını yazdı.
"Halep ve Ankara'nın Kalbine 8 Kurşun"
Saldırıyı, El-Arabi el-Cedid gazetesindeki "Halep ve Ankara'nın Kalbine 8 Kurşun" başlıklı köşe yazısıyla ele alan Vail Kandil, Karlov'a sıkılan kurşunların, Rusya'dan çok Türkiye ile Suriye devriminin canını acıttığı şeklinde yorumladı.
Kandil, insani, ahlaki ya da dini hangi değer ölçeğinde olursa olsun Karlov'un öldürülmesinin, Suriyelilerin katledilmesi ya da Rusya güçlerinin eliyle işlenen Halep'teki katliamlar gibi kınanan bir terör suçu olduğu yorumunda bulundu.
"İlk zarar gören Suriye oldu"
Karlov'un öldürülmesinin "Suriye halk devriminin en önde gelen koruyucusu" olarak nitelendirdiği Türkiye ve Suriye meselesi üzerindeki etkilerini değerlendiren Kandil, yazısında şu ifadelere yer verdi: "Elçileri öldürmek asla ezilen, mazlum halkların düşündüğü bir şey değildi, onların sloganları daima elçiliklerin kapatılması ve elçinin gönderilmesi şeklinde oldu. Büyükelçi Karlov, batı başkentlerinde Rusya, İran ve Suriye rejiminin halka karşı işlediği suçların protesto edildiği bir dönemde öldürüldü. Bu sebeple öfke duygusu yerini Rusya büyükelçisinin ölümünden duyulan üzüntüye bıraktı. Bu durumda ilk zarar gören, Suriye devrimi oldu. Büyükelçiye yönelik suikastın zararı, Rus uçakları ya da Kasım Süleymani'nin katliamlarından daha az değil."
"Hedefteki Türkiye"
Arap basınındaki birçok gazete gibi suikastı manşetten veren Katar merkezli El-Arab, "Hedefteki Türkiye" başlıklı haberinde saldırıyı, "Bu olay ile kardeş ülke Türkiye'ye kin besleyenler, İslam dünyasının bu büyük gücüne karşı sadece kin duymakla kalmıyor, bunu fiile dönüştürüyor." ifadesiyle okuyucularına aktardı.