Almanya Başbakanı Scholz: Rusya'nın dikte ettiği hiçbir barışı ve hiçbir sahte referandumu kabul etmeyeceğiz
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, ABD’nin New York kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler 77. Genel Kurulu'nun 2. gününde yaptığı konuşmada, "Rusya'nın dikte ettiği hiçbir barışı ve hiçbir sahte referandumu kabul etmeyeceğiz" dedi.
Birleşmiş Milletler 77. Genel Kurulu'na katılmak üzere ABD’nin New York kentine gelen Almanya Başbakanı Olaf Scholz temaslarını sürdürüyor. BM’de konuşma yapan Scholz, dünyanın yeni meydan okumalarla karşı karşıya olduğunu hatırlattı ve yeni savaşların, çatışmaların çıktığı dönemde, büyük küresel krizlerle karşı karşıya kalındığını, bunların birbirine bağlanarak yoğunlaştığını söyledi. Bazılarının bunu kuralsız bir dünyanın habercisi olarak gördüğünü vurgulayan Scholz, “Dünyamızın açık kuralları var, Birleşmiş Milletler olarak birlikte oluşturduğumuz kurallar. Bu tüzük hepimize barış içinde bir arada yaşamayı vaadediyor. Bu tüzük, düzensiz bir dünyayı topluca reddetmemizdir! Bizim sorunumuz kural eksikliği değil. Sorunumuz, kurallara uyma ve uygulama isteğimizin olmamasıdır. Dünya düzenimizi birlikte savunmayı daha da geliştirmez ve güçlendirmezsek, o zaman sadece düzensiz bir kaosla değil, aynı zamanda askeri, ekonomik ve politik güçleri sayesinde kuralları dikte edebilenlerin kurallar koyduğu bir dünya ile tehdit ediliriz” dedi.
“Bu bir saf emperyalizmdir”
Uluslararası düzenin kendiliğinden oluşmayacağını belirten Scholz, “Hiçbir şey yapmazsak, bu tüzük kağıt üzerinde kalacak. Bu tüzük, hepimize hedef ve ilkelerini hayata geçirme çağrısıdır! Bu nedenle, iyi silahlanmış, nükleer bir süper güç - ve Birleşmiş Milletler'in kurucu üyesi ve BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi - sınırları zorlamak için güç kullanmak istediğinde arkamıza yaslanıp rahatlayamayız. Hiçbir şey Rusya'nın Ukrayna'ya karşı fetih savaşını haklı çıkaramaz. Bunun için tek bir kelime var. Bu bir saf emperyalizmdir. Emperyalizmin dönüşü sadece Avrupa için bir felaket değildir. Bu aynı zamanda emperyalizm ve yeni sömürgeciliğin antitezi olan küresel barış düzenimiz için de bir felakettir. Bu yüzden 141 devletin bu salonda Rus fetih savaşını kesin olarak kınaması çok önemliydi. Putin, sadece Ukrayna'yı değil, kendi ülkesini de mahvediyor. Bu nedenle, Rusya'nın dikte ettiği hiçbir barışı ve hiçbir sahte referandumu kabul etmeyeceğiz. Bu nedenle Ukrayna, Rusya'nın saldırısını püskürtebilmeli. Ukrayna'yı tüm gücümüzle destekliyoruz: mali, ekonomik, insani ve ayrıca silahlarla. Dünyanın dört bir yanındaki ortaklarla birlikte, Rus liderliğine ve Rusya ekonomisine sert ekonomik yaptırımlar uyguladık. Bu şekilde, her bir ülkenin Birleşmiş Milletler'e katıldığında verdiği 'uluslararası barış ve güvenliği korumak için güçlerini birleştirme' sözünü yerine getiriyoruz” ifadelerini kullandı.
Scholz'dan Türkiye'ye övgü dolu sözler
Scholz konuşmasında, açlığın engellenmesi için Rusya'dan uzak ülkelerde fiyatların yükselmesine, enerji kıtlığına ve açlığa neden olan bu savaşın yasadışı ilan edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Rusya'nın, Ukrayna tahıl gemilerinin limandan ayrılmasını engellediğini, limanları bombaladığını ve çiftlikleri yok ettiğini belirten Scholz, “Genel Sekreter Guterres ve Türkiye'nin arabuluculuğunda tahıl ihracatının yeniden mümkün kılınması büyük takdiri hak ediyor. Almanya, gıda ihracatında Ukrayna'yı da destekliyor. Ayrıca, ülkeyi yeniden inşa etmenin muazzam maliyetlerini karşılamak için Ukrayna'nın yanında olacağız. 25 Ekim'de Berlin'de Avrupa Komisyonu Başkanı ile birlikte düzenleyeceğimiz uluslararası bir uzman konferansında, dünyanın her yerinden Ukrayna destekçileri ile birlikte bu görevde nasıl başarılı olabileceğimizi ele alacağız. Mesajımız şudur: Saldırıya uğrayanların yanındayız, Ukraynalıların hayatını ve özgürlüğünü korumak ve uluslararası düzenimizi korumak için!” şeklinde konuştu.
Çin'in, İnsan Hakları Yüksek Komiseri'nin tavsiyelerine uymasını da isteyen Scholz, “Birkaç hafta önce, eski İnsan Hakları Yüksek Komiseri, Sincan'daki Uygurların durumu hakkında bize rapor verdi. Çin, Yüksek Komiser'in tavsiyelerini uygulamalıdır. Bu, egemenliğin ve gücün bir işareti ve daha iyisi için bir değişimin garantisi olacaktır” dedi.
BM Genel Kurulu yoğun gündemiyle 2. gününde sürüyor
Dünyanın dört bir yanından 150'den fazla devlet ve hükümet başkanının katıldığı BM 77. Genel Kurulu görüşmeleri, ABD’nin New York kentinde 2. gününde de devam ediyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un da aralarında bulunduğu çok sayıda liderin katıldığı Genel Kurul görüşmeleri nedeniyle en yoğun günlerini yaşayan New York sokaklarında güvenlik önemleri de en üst düzeyde tutuluyor.