ABD'li generalden 'Kürt devleti' açıklaması
ABD öncülüğündeki DEAŞ Karşıtı Koalisyon Komutanı Korgeneral Stephen Townsend, PKK’nın Suriye uzantısı PYD’nin Suriye’nin kuzeyinde federatif bir yapı inşa etmesini beklemediklerini söyledi.
Korgeneral Townsend, ABD Savunma Bakanlığına (Pentagon) video konferans ile bağlanarak son zamanlarda Musul’un batı yakası ile Suriye’de koalisyon uçaklarının neden olduğu sivil kayıplar ve PYD ile ilgili soruları yanıtladı.
PYD elebaşı Salih Müslim’in "Rakka’nın, DEAŞ’tan kurtarılmasından sonra terör örgütünün Suriye’nin kuzeyinde inşa ettiği kantonlara katılmasını beklediklerine" ilişkin sözleri hakkındaki soruya cevap veren Townsend, Kürtlerin Suriye’nin kuzeyinde sadece yüzde 10 nüfusa sahip olduğunu ve bu kadar az bir nüfusla o bölgede federatif bir yapı inşa edemeyeceklerini öne sürdü.
Townsend şunları söyledi:
“Benim misyonum bir Kürt federal devleti kurmak değil. Rakka’yı herhangi bir grup için kurtarmıyoruz. Aslında Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile ilgili gördüğümüz şey şu ki, ağırlıklı olarak Kürtler tarafından öncülük ediliyorsa da yarısından fazlası Kürt değil. Araplar var, başka gruplar, Türkmenler var. Kürtler aslında Suriye’nin kuzeyinde kabaca yüzde 10 civarında. Orada Kürt federatif devleti denilen bir devletin kurulabileceğini ön göremiyorum.”
PYD/PKK unsurlarının Rakka operasyonunda rol alsalar bile geri çekileceklerini iddia eden Townsend, “Suriye’nin kuzeyinde olanları güç kullanarak değiştiremezler.” şeklinde konuştu.
AA muhabirini suçladı
Bu açıklamaları üzerine AA muhabirinin, “Siz, PYD orada sadece yüzde onluk bir nüfusu kontrol ediyor, dolayısıyla federatif bir yapı kuramaz diyorsunuz ama PYD orada kanton inşa etmiş, o kantonları birleştiriyor, onları bir arada tutmaya çalışıyor ve her fırsatta da politik ajandasını ilan ediyor. Söylediklerinizle PYD’nin yaptıkları ve söyledikleri arasında bir tutarsızlık var sanki. Onlara bu fikirlerinizi ifade ettiniz mi? Veya onlar size özel olarak bir şey mi söylediler de bu şekilde bir çıkarım yaptınız?” şeklindeki sorusuna ise Townsend tepki gösterdi.
“Sanırım senin politik bir ajandan var, çünkü sorduğun soru tarafsız değil. Beni bir cevaba zorluyorsun.” diyen ABD’li korgeneral, PYD’nin öncülük ettiği SDG'nin çok geniş bir koalisyon olduğunu ve içerisinde Araplar, Türkmenler, Kürtler, Hristiyanlar ve daha başka unsurların olduğunu savundu. Townsend, bu grubun tek bir etnik köken üzerinden siyasi bir ajandaya sahip olamayacağını iddia etti.
Brifingin sonunda ABD basının sorularına da tepki gösteren Townsend, "DEAŞ’ın sivilleri öldürdüğü bir ortamda basının, ABD saldırılarında ölen sivillerle bu kadar ilgileniyor olmasını hayretle karşıladığını" söyledi.
Townsend, bir gazetecinin "ABD ordusu ile DEAŞ’ı mı karşılaştırıyorsunuz?" sorusuna ise yanıt vermedi.
Sivil kayıplarını DEAŞ’ın katliamları ile karşılaştırdı
Musul’da ve Suriye’nin değişik yerlerinde koalisyon hava saldırılarının neden olduğu sivil kayıpları ile ilgili incelemelerin devam ettiğini ifade eden Townsend, Musul’daki sivil kayıplar ilgili olarak, “Emin olduğumuz şey o bölgede hava saldırısı düzenlediğimiz, ancak hangi saldırıların bu sivil kayıplarına neden olduğundan emin değiliz.” dedi.
Sivil kayıplarına dikkat ettiklerini ve silahlı çatışma prosedürlerinin uyguladıklarını ifade eden Townsend, “Biz ve ortaklarımız olan Irak güvenlik güçleri değil, asıl DEAŞ çok fazla insanın acı çekmesine yol açıyor.” dedi. Koalisyonun değil DEAŞ’ın Irak’ta toplu mezarlarının olduğunu ifade eden ABD’li komutan, terör örgütünün rehinelerle doldurduğu iki evi patlamaya hazır bomba tuzaklarıyla sardığını tespit ettiklerini söyledi.
Hava saldırıları ile ilgili olarak Musul’da bir binaya yaptıkları saldırıda bütün binayı yıkmayacak çapta bir mühimmat bıraktıklarını ancak binanın tamamen çöktüğünü kaydeden Townsend, soruşturmada o binanın tamamen çökmesinin nedenini araştırdıklarını aktardı.
Öte yandan ABD’li komutan, geçen hafta Rakka’nın Mansura ilçesinde mültecilerin kullandığı bir okula ABD öncülüğündeki koalisyon uçaklarının düzenlediği saldırı sonucunda yüzlerce sivilin hayatını kaybettiğine ilişkinhaberler hakkında, “O iddialarda güvenilirlik yok. Biz orayı uzun zamandan beri izliyorduk. DEAŞ orayı mühimmat deposu ve harekat merkezi olarak kullanıyordu. Sanırım o hedef temizdi.” dedi.
Angajman kuralları değiştirildi
Townsend, Irak ve Suriye’de ABD’nin angajman kurallarında ufak düzeltmelerin yapıldığını aktararak, “Tüm bu düzeltmeler düşük seviyeden, yani CENTCOM’dan (ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı) yapıldı. Savunma Bakanına veya yönetime gitmeden yapılan küçük değişiklikler söz konusu.” dedi.
Yapılan angajman değişikliklerinin, saldırı kararlarıyla ilgili olduğunu ifade eden Townsend, “Biz savunmadan saldırıya geçtiğimizde 2014'ten beri saldırı bakımından oldukça merkezi bir onay alma süreci söz konusuydu.” ifadesini kullandı.
Townsend, süreç ilerledikçe bu saldırı emirlerinin merkez yerine sahadan verilmesi konusunda bazı değişikliklerin olduğunu, ancak bu değişiklerin Musul’daki sivil kayıplarla ilişkisinin olmadığını iddia etti. Sivil kayıplarının Musul’da tahmin edilebilir olduğunu ifade eden ABD’li general, Musul’un batısının yoğun nüfuslu olmasından dolayı sivil kayıplarının "kaçınılmaz" olduğunu savundu.
Pentagon Sözcüsü AA muhabirine üzüntülerini iletti
Basın toplantısının ardından AA muhabirine e-posta ile ulaşan Pentagon Sözcüsü Albay Jeff Davis, “Size yapılan muamele şeklinden dolayı üzgünüm. Sen adil bir muhabirsin. Bu konudaki kaygımı Doğal Kararlılık Operasyonuna ileteceğim.” ifadesini kullandı.