AB'den flaş Türkiye açıklaması: Bir parçası olmalı...
Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Türk ve AB iş dünyası arasındaki entegrasyona dikkati çekerek, "Türkiye, Gümrük Birliği'nin bir parçası ve AB üye adayı olarak AB'nin daha sürdürülebilir yeşil ekonomisinin bir parçası olmalı." değerlendirmesinde bulundu.
Meyer-Landrut, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Avrupa Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği (EUROCHAMBRES) koordinasyonunda "AB-Türkiye Yüksek Düzeyli İş Diyaloğu" başlığıyla düzenlenen çevrim içi etkinlikte, mevcut koşullar ve salgın şartlarına rağmen böyle bir etkinlik düzenledikleri için organizasyonda emeği geçenlere teşekkür etti.
Meyer-Landrut, 8 Mart'ta Dünya Kadınlar Günü'nün kutlandığını hatırlatarak, kadınlara hem kamuda hem özel sektörde karar verme mekanizmalarında yer vermenin son derece önemli olduğunu söyledi.
"Kadınların iş gücüne katılması çok önemli." diyen Meyer-Landrut, bunun aksinin Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'nın (GSYİH) yüzde 50'sini kaybetmek anlamına geleceğini ifade etti.
Meyer-Landrut, gelecekte iklim değişikliğiyle mücadelede en ön saflarda kadınların koşacağını belirtti.
"Ekonomik, ticari, sosyal ve kültürel ilişkiler anlamında büyük bir ağın parçasıyız"
Türkiye'deki iş dünyasının ve özel sektörün Yeşil Mutabakata büyük katkısı olduğunu vurgulayan Meyer-Landrut, "Bu durum beni gelecekle ilgili umutlandırıyor." dedi.
Meyer-Landrut, şöyle devam etti:
"AB Yeşil Mutabakatı önemli bir model oluşturuyor. Sadece AB'de değil, bütün dünyada hem döngüsel hem rekabetçi hem de karbon emisyonunun düşük olduğu bir ekonomi anlamına geliyor. Tek tek ülkeler ve hatta birlikler tek başlarına bununla başa çıkamazlar. Dolayısıyla hepimiz karmaşık bir ekonomik, ticari, sosyal ve kültürel ilişkiler anlamında büyük bir ağın parçasıyız. Birbirimizle olan bu bağı iyi değerlendirmeliyiz."
"Yeşil Mutabakat bizim (AB'nin) en büyük stratejimiz"
Türkiye ile AB arasında çok eski bir geçmiş ve yakın ekonomik bağımlılıklar olduğunu söyleyen Meyer-Landrut, bu durumun her iki tarafı daha da bağlı hale getirdiğini vurguladı.
Meyer-Landrut, "AB Yeşil Mutabakatı sadece çevreyle ilgili değil. Yeşil Mutabakat bizim (AB'nin) en büyük stratejimiz." dedi. Meyer-Landrut, AB'nin dünyanın en büyük ticaret ortaklığı olduğuna ve 74 ülkeyle çalıştıklarına dikkati çekti.
Meyer-Landrut, şunları kaydetti:
"AB Ticaret Politikası ve AB Yeşil Mutabakatı dediğimizde hikayenin karbon kısmı çok önemli. Türkiye'deki paydaşların bu konuyu çok merak ettiğini ve nasıl çalıştığını öğrenmeye çabaladığını biliyorum. Ben de bu konuyla ilgili çok soru alıyorum. Bu tedbir netleştirilecek ancak mekanizmalar halihazırda uygulanan tedbirlere eklenecek. AB'nin buradaki amacı sera gazını ve emisyonları azaltmak."
Türkiye ve AB'nin daima önemli ekonomik ortaklar olduğunu belirten Meyer-Landrut, Türkiye'nin AB'nin en büyük 6. ticari ortağı, AB'nin ise Türkiye için önemli bir doğrudan yabancı yatırım kaynağı olduğunu dile getirdi.
Meyer-Landrut, "Türkiye ve AB iş dünyası ile özel sektörleri arasında yoğun bir iş birliği ve organizasyon söz konusu. Ekonomik entegrasyon dediğimizde birlikte yapılacak birçok iş var. Türkiye, Gümrük Birliği'nin bir parçası ve AB üye adayı olarak AB'nin daha sürdürülebilir yeşil ekonomisinin bir parçası olmalı." dedi.
Etkinliğe, Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, Ticaret Bakan Yardımcısı Gonca Yılmaz Batur, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, EUROCHAMBRES Başkan Yardımcısı Christoph Leitl ve çok sayıda davetli katıldı.