ABD'de Seçici Kurul "seçilmiş başkan" Trump için sandık başında
ABD'de Seçici Kurulun tüm eyaletlerdeki 538 üyesi, ülkenin yeni başkanı ile yardımcısını belirlemek üzere sandık başına gidiyor. Oylama sonucunda 8 Kasım'daki seçimlerden 306 delegeyle çıkan "seçilmiş başkan" Donald Trump'ın başkanlığının "tescillenmesi" bekleniyor.
Dünyanın en karmaşık seçim sistemlerinden birine sahip ABD'de bugün Seçici Kurulun 538 üyesi, ülkenin yeni başkanı ile yardımcısını belirlemek üzere oy kullanacak.
Dört yılda bir yapılan başkanlık seçiminde seçmenlerin doğrudan başkana değil, başkanı seçmekle görevli Seçici Kurul üyelerine oy verdikleri ABD'de delegeler, partilerinin adayı için oylarını kullanıyor.
Oylar, ABD Kongresinde 6 Ocak'ta yapılacak ortak oturumda sayılacak ve ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, sonuçları kamuoyuna ilan edecek.
Trump, 8 Kasım'daki seçimde başkanlık için gerekli 270 barajını geçip 306 delegeye ulaştı. Böylece 232 delegede kalan Demokrat Parti'den rakibi Hillary Clinton'ın tüm hayallerini ortadan kaldırdı.
Seçici Kurul nasıl çalışır?
Bugün oy kullanacak kurul üyeleri, ABD'nin 50 eyaletiyle başkent Washington DC'de farklı yöntemlerle belirleniyor ve genelde partiye yakın isimler arasından seçiliyor. Bu isimler, farklı mesleklerden kişiler olabileceği gibi eski başkanlar da olabiliyor. Nitekim Bill Clinton, New York eyaletindeki Demokrat Seçici Kurul üyeleri arasında yer alıyor.
ABD Kongresinin iki kanadındaki vekil sayılarının toplamını ifade eden 538 üye, Temsilciler Meclisi'ndeki 438 ve Senato'daki 100 üyenin bir yansıması anlamına geliyor. Her eyaletin Kongredeki ağırlığı kadar temsil edildiği Seçici Kurulda Montana, Wyoming ve Alaska gibi az nüfuslu eyaletler 3 delegeyle yer alırken yüksek nüfusa sahip California'nın 55 delegesi bulunuyor.
Başkent Washington DC ve 26 eyalette Seçici Kurul delegeleri, yasa veya parti kuralları gereği kazanan adaya oy vermek zorunda. Diğer eyaletlerde ise bu konuda yasal bir zorunluluk bulunmuyor Ancak seçim teamülleri gereği, bugüne kadar kazanan aday dışında oy kullanılması nadiren yaşanıyor.
Federal yasalara göre Seçici Kurul, başkanlık seçiminden sonra "aralık ayının 2. çarşambasından sonraki ilk pazartesi" oylama işlemini gerçekleştiriyor.
Seçimde 306 delegeye ulaşmış Trump'ın başkanlığı kaybetmesi için en az 36 delegenin desteğini alamaması gerekiyor ki bu da makul sınırların dışında bir durum olarak görülüyor.
"Sadakatsiz üyeler" neyi değiştirebilir?
Partisinin başkan ve başkan yardımcısı adayından farklı birine oy veren üyelere "sadakatsiz üye" nitelemesi yapılıyor.
Seçimden sonra Cumhuriyetçi Parti Seçici Kurul üyelerinden bazılarının Trump'a oy vermeyebileceği ve küçük bir ihtimal de olsa emlak milyarderinin başkanlığının tehlikeye girebileceği tartışmaları gündeme geldi. Ancak şu ana kadar sadece bir delege (Chris Suprun) Trump'a oy vermeyeceğini açıkladı.
Bugünkü oylamada başka "firenin" olup olmayacağı henüz bilinmiyor. Ancak bunun ülke tarihinde nadir görülen bir durum olduğu dile getiriliyor. Seçici Kurulun birden fazla üyesi, en son 1836'da başkanlık seçimlerinden sonra fikir değiştirip başka bir adaya oy vermişti.
ABD tarihinde şu ana kadar toplam 157 "sadakatsiz delege", partisinin başkan adayından farklı bir isme oy verdi. Sadakatsizliklerin büyük bir kısmı, 19. yüzyıldaki seçimlerde ve başkan yardımcısı adayları nedeniyle yaşandı. En son 2004 yılında Minnesota'dan Demokrat Partili bir delege, partisinin başkan yardımcısına oy vermedi.
Dolayısıyla Seçici Kurul üyelerinin bugün kullanacakları oylar, 8 Kasım akşamı sandıktan çıkan sonuçların "tescillenmesi" anlamına geliyor.
Demokratların "sadakatsiz üye" kampanyası
8 Kasım'dan sonraki süreçte özellikle Demokratlar, "Clinton'ın Trump'tan fazla oy aldığı" ve "Trump'ın başkan olmaya ehil olmadığı"nı öne sürerek bazı kampanyalar düzenlediler.
ABD'nin ilk hazine bakanı ve "Kurucu Babalar"dan biri Alexander Hamilton'ın Seçici Kurulla ilgili "halkın sandıktaki iradesinin en iyi şekilde sonuçlara yansıması" ve "nitelikli bir başkanın seçilmesi" ilkelerine atıf yapan Demokratlar, Trump'ın başkan olmaması için Seçici Kurul üyelerine sayısız çağrıda bulundu. Ancak şu ana kadar bu çağrıların somut bir karşılık bulduğunu söylemek pek mümkün değil.
126 milyon oy kullanıldı, oy kullanma oranı yüzde 55,4
Emlak milyarderi Trump'ın 45. başkan olmaya hak kazandığı 58. başkanlık seçimi, son 20 yılın "en düşük katılımlı" seçimi olarak tarihe geçti. Amerikan medyasında farklı rakamlar yer alsa da CNN'deki verilere göre seçime katılım yüzde 55,4 olarak gerçekleşti.
Clinton'ın 65,8 milyon oy aldığı seçimlerde Trump 63 milyon oy topladı ve ülke tarihinde "rakibinden az oy alarak başkan seçilen 5. isim" oldu.
Buna göre Seçici Kurul üyelerinin yüzde 56,9'unun desteğini kazanan Trump, delege sistemi sayesinde kendisine başkanlık yolunu açtı.
Bugün kullanılan oylar, 6 Ocak'ta ABD Kongresindeki ortak oturumda sayılacak ve Başkan Yardımcısı Biden tarafından kamuoyuna açıklanacak. ABD'nin 45. başkanı seçilen Trump, 20 Ocak'taki yemin töreninin ardından Beyaz Saray'daki başkanlık görevine resmen başlayacak.